• gıda tüketim alışkanlıklarımızın yaşam kalitemiz üzerindeki etkilerini bilimsel verilerle ve gerçek yaşam hikayeleriyle çok akıcı bir şekilde harmanlayan, insanı daha fazla bitkisel ağırlıklı beslenmeye ciddi şekilde ikna ve motive eden harika belgesel. genel olarak hayvansal veya işlenmiş gıda ağırlıklı beslenme sistemine dur diyerek bitkisel ağırlıklı ve işlenmemiş yiyecekleri tercih edersek, kalp rahatsızlıkları ve pek çok kanser hastalığını engelleme, varsa durdurma ve geri döndürme şansımız olduğunu anlatıyor. belgeselde genel olarak amerikan halkının beslenme alışkanlıkları ve sağlık problemleri incelenmiş olsa da, izleyince bir kez daha anlıyorsunuz ki artık ülkelerin gıda tüketim tercihleri, politikaları ve insanların hayatlarını devam ettirme şekilleri arasında maalesef pek bir fark kalmamış. sevdikleriyle daha uzun, daha kaliteli vakit geçirmek isteyen tüm herkesin kendine verebileceği en güzel hediyelerden biri. maalesef türkçe dvd'si var mı bilemiyorum. hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler için ingilizce web sitesi: http://www.forksoverknives.com/
  • çok güzel de belgeselin sonlarına doğru benim gibi tembel izleyicileri düşünüp hayvansal protein yerine şu şu sebzeleri şu şekilde yiyin diye pratik şeyler de anlatsaymış o doktorlar pek güzel olurmuş. belgeselde dediği gibi hayvansal proteinin zararlı olduğu konusunda ikna oldum. ama ben şeyi merak ediyorum çok da aptalca bir merak belki ama yumurtaları yemeyeceksek ne olacak onlar, harç yapımında falan mı kullanılacak? ya da süt içmedik ve diğer hayvanlar içti bunların bir kısmını diyelim yine de bir süt fazlalığı olmaz mı, banyoyu sütle mi yapıcaz? ya da insanı hasta eden bu protein hayvanı da etmez mi bir süre sonra? ya da süt ve yumurta veren hayvanların soyu mu tükenecek?
  • tavukların ve ineklerin varoluş amacının insanları beslemek olduğunu sananların anlamadığı belgesel.
  • muhteşem bir belgesel. zaten uzun zamandır (b)ilgiyle takip ettiğim bir konuydu bitkisel beslenme; kısmen de uyguluyordum. artık "kökten" geçiş çanlarını çalmıştır benim için.

    önce kendiniz için, sonra (hayattaysa) ananız babanız ve tüm sevdikleriniz için bu belgeseli izleyin, izletin. tabii izlemekle kalmayıp, denileni uygulayın, uygulatın. kanserden kalp krizine, diyabetten damar sertliğine envai çeşit hastalığı, sadece beslenme düzenimizi değiştirerek vücudumuzdan uzak tutabiliriz ve bu doktorlar nasıl olduğunu/olacağını tane tane anlatmışlar. yerim.
  • kesinlikle izlenilmesi gereken belgesel az yağlı vegan beslenme hakkında etkili bilgiler veriyor (bkz: the china study)
    bizde bu diyeti tavsiye eden takip eden doktor,en azından benim bildiğim bi tane (bkz: murat kınıkoğlu)
  • ne yalan söyleyeyim belgeseli izleyince ilk hissettiğim duygu hayvansal gıdaları bırakmalıyım oldu ama doğum yeri adana olan bir insanım. bitki ile beslenmem zor. et vb. vazgeçtim diyelim. peki ya peynir? insan peynir'den, yoğurt'tan, süt'ten nasıl vazgeçer? kafam çok karıştı :/
  • 2011 yılı yapımı;
    lee fulkerson' un yazıp yönettiği birleşik devletler yapımı belgeseldir.
    belgeselin türkçe adı ''çatal bıçaktan üstündür'' şeklindedir.
    günümüzde belgeselin yayın hakları netflix platformundadır.

    belgesel çeşitli doktorların, insanları hayvansal gıda yememeye teşvik etmesini ve bitkisel beslenmeyi esasa almasını belirli veriler ve kanıtlar eşliğinde vurgulamıştır.

    belgeselde belirtildiği ölçüde vegan olmak ne denli doğrudur bu elbette başka bir tartışma konusudur fakat belgesel, içeriği ve anlatımı ile özellikle insan beslenme alışkanlıklarına ışık tutar niteliktedir.
  • yani, eski toprak sayilacak buyuklerinizin, yani benim gibi x jenerasyonu ve ustunun hali hazirda bildigi seyleri anlatan, ancak ne yazik ki, dengenin oneminden bahsetmek yerine, tek bir tarafin fanatizmini de pazarlayan belgesel.

    soyle ki, hayvansal gidalar, et, sut, peynir vs kotu degildir, onu bir kenara yazin.

    amaaaa;
    • siz gunde 500 gr peynir ve erimis kasar gibi muadillerini gomuyorsaniz
    • gunde 1 lt sut ve ayran, yogurt vb sut urunleri iciyorsaniz
    • gunde yarim kilo et gomuyorsaniz

    bu durum et ve sut urunlerini suclu yapmaz. sadece sizin yarrak gibi beslenen bir andaval oldugunuzu gosterir.

    evrim surecindeki gelisimimizin bi kismini, zilyon sene once, tee magaralarda yasarken tukettigimiz ete sute de borcluyuz. et ve sut kotu degil ancak, gunumuzde bunlar endustrilesmis oldugu icin, zaten en dogal, antibiyotiksiz, katkisiz, boksuz olanini tuketme sansiniz yok zaten. o yuzden kaldi ki katkisizini bulsaniz bile, de bunlari ayi gibi gommeyin amk. insan gibi yiyin.

    ha zaten ulkenin anasini sktikleri icin, artik istesek de bunlari cok gomemiyoruz o ayri ama, sebze ya da et fanatigi olmak yerine, oncelikle denge nedir, olcu nedir, onu ogrenmek, kafa yormak daha mantikli.
hesabın var mı? giriş yap