forfeit
-
ingilizce bir kelimedir. fiil hali kaybetmek, yoksun kalmak anlamina gelmekte olup, isim hali ise kayip, veya ceza anlamlarina gelebilir*.
-
kullanim ornegi : "his life is also forfeit" .
warcraft2 beyond the dark portal oyunundaki bir ork gorev aciklamasindan alinmistir; katli vaciptir anlaminda gecer bir sekilde. -
bir chevelle şarkısı.
we'll not be shaken and jump into this and
be persuasive
just carry on and
make my mind up
to go through this or
be firm and sit
in silence
cause i want to fight
i want to fight
i want to prove i'm right
i want to fight
i want to fight
so turn and forfeit
forfeit [x]
learn from this
prehistoric dance
and refrain from talking
it solves our problems
medicated
could do some cure or
find a way to relate
or just shut up
cause i want to fight
i want to fight
i want to prove i'm right
i want to fight
i want to fight
so turn and forfeit
forfeit [x]
i want to fight
i want to prove i’m (right)
(i want to fight)
i want to prove i’m (right)
i want to fight
so turn and forfeit
i want to fight
so turn and forfeit
so step up
and forfeit
so step up
forfeit -
(bkz: register later forfeit)
-
(bkz: surrender)
-
çekilmek, hakkını kaybetmek. misal online satranç oynuyorsunuz, adam veziri sıkıştırmış, kaleler işgal edilmiş, piyonlar darmaduman, şah aman dileniyor. hay ben senin diye basıyorsunuz bi tuşa, forfeit oluyor.
(bkz: quit and forfeit) -
music as a weapon ii albümündeki canlı versiyonu oldukça güzel olan chevelle şarkısı.
-
forfeit vs lose.
- lose, bildiğimiz kaybetmek.
- forfeit ise, genel anlamda kaybetmek değil, kaybetmenin bir türü. bir hakkı, ayrıcalığı, eşyayı ya da (para dahil) değerli varlığı, herhangi bir hata, ihmal, usülsüzlük, kanuna uymama ya da anlaşma şartlarına riayet etmeme gibi sebepler sonucunda kaybetmek. yani gayet spesifik ve teknik bir anlamı var.
kelimenin isim hali, forfeiture. hukuki lisanda ise, asset forfeiture, ya da civil forfeiture.
civil forfeiture konusuna dair teknik detayları ve uygulamada abd'de yaşanan suistimalleri öğrenmek isteyenler, sarah stillman'ın 2013 yılında the new yorker'da yayınlanan taken başlıklı makalesini okuyabilirler: https://www.newyorker.com/…agazine/2013/08/12/taken
tema:
(bkz: ingilizce /@derinsular)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap