• ilhan mimaroğlu'nun atlantik plakçılığa bağlı kendi şirketinin adıdır "finnadar", bir dönemde kalmış. sizlerin, değerini ancak kıçınızı yırttığınızda anlayacağınız bu çok değerli türk, 1975 yılındaki bir söyleşide bu sözcüğün hiçbir anlamı olmadığını, uydurulmuş bir sözcük olduğunu söyler, üstelik de birebir yazıldığı gibi okur türkçe (ya da osmanlıca) bir sözcükmüş gibi*. sözcüklerle oynamayı seven bir kişi olduğunu bildiğim mimaroğlu'nun anlamsız dediği bu sözcüğe nasıl ulaştığını sizler etmeseniz de ben çok merak ettim : bu bir tür "rosebud" olabilir mi? gerçeği öğrendiğimde (öğrenebilmeyi umuyorum) hiç zaman yitirmeden ilgilisiyle de paylaşacağım.
  • eski irlanda dilinde "ro-finnadar" sözcüğünün anlamı "öğrenmek", "keşfetmek" imiş. buradaki önek zamanla düşünce sözcük "finnadar"a dönüşmüş. bu her iki eylem ilhan mimaroğlu'nun yaşam anlayışına uysa da, kendi kurduğu plak şirketi* için ("finnadar"la ilgili dilbilimsel başka bir bulgu olmadığına göre) neden eski irlanda dilinden bir sözcük seçtiği sorusu, değerli sanatçımız ölünce yanıtsız kaldı ne yazık ki. belki güngör mimaroğlu'ndan öğrenilebilir.
  • idil biret'in de buradan dokuz albümü yayımlanmış. 1973-1986 arasında.
  • ilhan mimaroğlu'nun deyimiyle “şirketin temsil ettiği şeyi temsil eden bir isim sadece”.

    1972-1989 yılları arasında kendi albümleriyle birlikte: avangard sayılan, elektronik ve çağdaş eserlerin prodüktörlüğünü yapmış, neredeyse hiç satmayacak fakat içerik olarak zengin bestelerin yayınlanmasını sağlamış. var olsun.
hesabın var mı? giriş yap