*

  • filmlerde kötü karakterleri oynayanlar pek sevilmez, kaybettiklerinde veya öldüklerinde sevinç yaratırlar. fakat bazı insanlar* filmleri izlerken kötü karakterlere saygı duyar ve bir kerecik de onlar kazansın isterler.
    kötüler daha tutkuludur, istedikleri şeyleri elde etmek için plan yaparlar, daha güçlüdürler, manevi acı çekmeyi göze almışlardır, daha etkileyicidirler, sadece karizmaları nedeniyle kendilerine bağlı bir topluluk bulunur* fakat en önemlisi, kötüler yılmaz, cesaretlerini ve umutlarını kaybetmez. kötüler, toplumun koyduğu kuralların dışında hareket ettikleri için aşağılanır, ama ikiyüzlü toplumun kabuk değiştirmesiyle belki öldükten sonra heykelleri yapılır.
    filmlerin eğitici yönünün kuvvetli olduğunu düşünen zihniyetler tarafından izleyenlerin birşeyler öğrenmesi, ders alması ve daha yumuşak* olması için özellikle yapılmışlar gibi gelir bana (bkz: conspiracy theory).
    zavallı kötülerin acı kaderi en çok çizgi filmlerden beynimize kazanmıştır. nasıl acımazsınız, sırf şanslı olduğu için kazanan iyinin yanında, olanca zekası, gücü ve tutkusuyla ezilen kötüye?
    bu tür çizgi filmlerden en etkilendiğim beverly hills adında olanıdır. esas kahramandan daha güzel, daha tutkulu, çok daha zeki ve etkileyici olmasına rağmen bianca hep kaybeder. aptal sarışın kazanır, herkes onu sever, esas oğlanı (bkz: moron) o kapar. (gerçi bu son kısmın adaleti yerine getiren bir ceza olduğunu düşünüyorum)
    kötüler, fiziksel özellikleri ve benzeri doğuştan gelen bir eksiklikleri nedeniyle her zaman aşağılanır, bazen kötü ebeveynler tarafından yetiştirildikleri için toplumun yanlış diyebileceği amaçlara saparlar. ama onlar da sever, onların asıl farkı (ve tutkularının gerçek kaynağı) bu sevgilerinin genellikle tek bir kişi veya objeye yöneltilmiş olmasıdır. maymun iştahlı değildirler, istedikleri uğruna ölümü dahi göze alırlar.
  • tom ve jerry de tom'un kazanmasını istemek de bu konseptin içindedir
  • herkes iyileri seviyo, kotu adami kimse sevmedigi icin belki de o kotu biri oldu gudusuyle de boyle bir istek duyulabilir. bari ben onu tutayim da yazik o da sevinsin denebilir, ama kucukken.
  • kötülüğün genelgeçer bir tanımının olmadığını, mekan ve zaman koşullarına bağlı olduğunu hatırlatır bu istek…

    hayat, doğası gereği eşitsizlikler yaratmak zorundaysa eğer, kötü olmak, insanın hallerinden biridir, yaşanabilir. insan başkalarının"kötülük " diye adlandırılacak bir şeyi yapma hakkını kendinde görebilir. kötü ve iyi arasındaki ayrımı, inandığımız ahlak anlayışının kriterlerine göre belirleriz çünkü…

    mesela bilgi sahibi olmadan görüş sahibi olunması da, totaliterizm sevgisine, ihbarcılık ya da omurgasızlığa (ahlakı redden nihilizm) tapınmaya kadar varılabilir.

    başkalarına yöneltilen şiddet, popüler kültürde sorumluluğu başkalarına atma çabasının temel argümanıdır....

    eşitsizliğin getirdiği adaletsizlik yanılsamasını "anında görüntü" hükme bağlama isteğiyle, birey kendi başına adalet dağıtmaya başlar! eşitsizliğin doğal bir sonucu olan "kötü niyet", kolayca kendisine hareket alanları açar…

    oysa hayatı ahlaki açıdan anlamlandırmanın yollarından en az birisi, mevcut koşulların ve yeni edinilen bilginin sorumluluğunu da üstlenmekten geçer…

    mesela eskiden, düpedüz yalan olduğu akıllıca ambalajlanarak gizlenmiş boş vaatler, geleceğe ya da öbür dünyaya ertelenirdi. şimdi "yapıyormuş gibi olmak", vaadin hiçbir zaman tutulmayacak olmasını gizliyor…

    "çaktırmadan biliyorum yine aynı son yaşanacak" …
  • gary oldman hayranlarinin icine surekli dustukleri durum.
  • bu istek porno filmlerde de mevcuttur. kötü adam dişilerle dolu bir odaya girer ve "şimdi hepinizi s.keceğim" der. ancak polis yahut iyiler olay yerine geldiğinde kötü adamımız ancak ikinci ya da üçüncü dişiyle meşguldür. gönül ister ki bir kez de kötüler kazansın.
  • itiraf edin!!! saruman gandalf kapışmasında kim son gülenin orta yaş bunalımından kurtulamamış, kapı kapı, köy köy gezip avarelik eden, seri boyunca günlerini ne bok yiyerek geçirdiği belirsiz, kıçı kırık bir eşek arabası ve dandik bir asadan başka bişeyi olmayan, sihir gücünü piposunun dumanı ve havai fişeklerle şaklabanlık yapmak için harcayan bir yaşlı osuruk yerine binlerce yıl planlar kurmuş kendini kötülüğü araştırmaya vermiş ve sonuçta orta dünyanın en büyük gücünü alt edebileceğini fark etmiş azimli bir bilgenin kazanmasını istemez ki?
  • rosalinda'da valeria, miserias ya da fedra'yı tutmak aynı fikrin ürünüdür.

    (bkz: rosalinda)
  • haklı bir davası, "ideolojisi" olan kötü karakter` ile insanın kendini özdeş tutması sonucu oluşur. the rock'da ed harris'i, con air'de malkovich'i, air force one'da gary oldman'ı desteklemek gibi.
hesabın var mı? giriş yap