• çocuk kitabı olduğu, çocuklar için yazıldığı için olsa gerek yaşar kemal'in en az tanınan romanıdır, elimdeki birinci basım, tarih 1977. bir halk hikayesinden esinle, fillerle karıncaların savaşını anlatan, bir sömüren-sömürülen alegorisidir. çocukluğumun belki en sevdiğim değil ama en etkilendiğim kitabıdır ki, lisans tezim ettiydim büyüyünce de. kitabın son cümlesi şudur: “kıssadan hisse, yeryüzünün bütün karıncaları birleşince...” ötesini yaşar kemal anlatsın:

    “bu romanda, karıncaların kişiliklerini, yaratıcılıklarını ellerinden alabilmek için filler önce karıncalara özdillerini unutturmaya çalışıyorlar. fil okulu açıyorlar. karıncaları filleştirme okulu. romandaki bu görüntünün benzerini türkiye’de her zaman görebiliriz. türkiye’de az mı karıncayı fil yapma okulu var? emperyalizmin baş amacı da insanları kendi kendilerine karşı yabancılaştırmaktır. karıncayı filleştirme okulları, borazanlar, kitle haberleşme araçlarıyla beyin yıkayıcı her türlü yayın yapılıyor ama sonunda bütün bunlar karıncaları özbenliğinden koparamıyor ve karıncalar sonunda filleri yenilgiye uğratıyor.
    biz de inanıyoruz ki, çağımız insalığı, kendisini kendisine yabancılaştırmaya çalışanlara yenilmeyecektir. insanlığı insanlıktan çıkarmak için çağımızda öylesine çabalar harcanıyor ki, şöyle ilk bakışta karanlık, korkunç umutsuz bir duvarla karşılaşıyoruz. ama biliyoruz ki, bunun yıkılışı yakındır.

    neye üzülüyorum biliyor musunuz, bu kitabı okuduktan sonra, özellikle de çocuklar, filleri belki hiç sevmeyecekler. bu bana çok dokunuyor... ne yapabilirdim ki? oysa filler, bugünkü sömürücüler kadar ne ne korkunçtur, ne zalimdir, ne özgünlük düşmanıdır, ne işkencecidirler... çocuklar yine de fillerin kişiliklerine düşman olmayacaklardır bence. filleri bu çağdaş canavarların simgesi yaptım diye filleri gerçek birer canavar olarak görmeyeceklerdir. benim burada attığım taş, dediğim kuşu mutlaka vuracak gibime geliyor. çocuklar, neyin değişmesi, kimlerin ortadan kaldırılması gerektiğini açık seçik bilecekler ve sonunda fillere haksızlık ettiğimi anlayacaklardır. bu konuda çocuklara çok güveniyorum.”
  • çocukken çok severek okuduğum yaşar kemal romanı. topal karıncanın doğu perinçek olduğunu söyleyenler çıkmıştır
  • cocuk kitabi olmaktan ziyade agir toplumsal ve sosyolojik elestiriler iceren bir kitaptir. bir cesit kinaye de denebilir.
  • çocukluğun o kocaman sanılan karmaşık dünyasında; bambaşka bir yerlere dokunan, hala dünyayı babasının yarattığını düşünen bir çocuğun kendisini bir anda gerçek dünyadan izlerin peşinde koşarken bulmasını sağlayan kitap. farklı bir pencere açar küçük ama kocaman dünyanızın içinde.
    yaşar kemale duyulan o büyük hayranlığın ve heyecanın başlamasını sağlayan kitaptır aynı zamanda. çünkü ancak bu kadar güzel anlatılabilir bir çocuğa; ancak bu kadar yormadan hissettirilir.
    ve evet, haklıdır yaşar kemal, "çocuklar, neyin değişmesi, kimlerin ortadan kaldırılması gerektiğini açık seçik bilecekler ve sonunda fillere haksızlık ettiğimi anlayacaklardır. bu konuda çocuklara çok güveniyorum" derken. zira çocuk anlayacaktır elbet olanları, olacakları, anlaşılması gereken doğruları. çünkü zaten en güzel haliyle anlatılmıştır kitapta.
  • bana yaptığı zulmü asla anlamayan ve\veya inkar eden, şu an da 5 para etmeyen,tuhaf karınca olduğunu iddia edip filler sultanından da sultan olan:) ,eski sevgilisine eskidiğini yenisini bulduğu halde söylemeye kıyamayan:) bazı internet portallarında ifade edebilen,cesur eski sevgiliye vaktiyle (öngörü gösterilip) hediye edilen ve insansılar başta olmak üzere herkesin okuması gereken, insana insanı anlatan, insana ayna tutan bir başyapıttır. ince memed'i kenarda bırakır...
  • yaşar kemal' in en iyi romanlarından biridir. asimilayon, emperyalizm, işçi sınıfı oluşturma, modern kölelik, koyun gibi yaşayan halklar.. o kadar dolu eleştiriler vardır ki kitapta anlatılmaz okunur.
  • --- spoiler ---

    yaşar kemal'in alegorik eseri. halk hikayeleri motiflerini bolca kullanan yaşar kemal, bu romanında da bir halk hikayesi formatında anlatıyor düşüncelerini.

    bir tarafta hayvanlar aleminin sultanı fil ve onun fil ordusu, diğer tarafta çalışkan, birikimci karıncalar ve onların akıl hocası kırmızı sakallı topal karınca. fillerin rahatına düşkünlüğü ve ulakları aracılığıyla edindiği bilgiler, karınca ülkesini işgal etmeleriyle sonuçlanır. tamamen günümüz dünyasına odaklanmış bu hikayede, masalsı bir anlatımın altında siyasal olmaktan öte insancıl düşünceler yatar. karıncaların el birliği içinde filler sultanını alt etmesi, yaşar kemal'in romanlarının hemen hemen hepsinin sonunda görülen, '' halk dayanışması ve beraberlik'' motifinin bu eserde ki halidir.
    kendi için yapılan saray sonu olan filler sultanı sonunda bir diktatör gibi hak ettiği sonu bulur. kendi kuyusunu kazdırıp içine girer.

    çocuksu bir masal kitabı gibi gözükse de, yetişkin dünyasına hitap eden akıcı bir romandır.
    --- spoiler ---
  • bu eseri ''çocuk kitabı'' olarak algılamak animal farm'a masal demekle eş değerdir.
    insanım diye ortalıkta gezinenleri eleştirir. özellikle politikacıların okuması gerekir.
  • “ölüm umutsuzluktur, oysaki en kötü yaşamda bile her gün umut güneş çiçeği gibi açar.”
    (bkz: yaşar kemal)
hesabın var mı? giriş yap