• genel yayın yönetmenliğini ismet badem'in yaptığı doğan grubunun* haftalık basketbol gazetesi..
  • ancak son uc sayfası nba ile ilgili olduğu için okunabilen yine de ismet badem'in son sayfayı kısmen yazısıyla kirlettiği gazete.
  • bir donem surekli aldigim, turkiyede basketbolun gelisimine verdigi emegi takdir ettigim gazete.
  • ilk sayilarindaki verdiği keyfi veremeyen,simdilerde sadece arsiv olsun diye alinan,buna ragmen 405 haftadir takipcisi oldugumuz,takdiri hakeden uzun soluklu basketbol gazetesi
  • umıt avcı basta olmak uzere 4 gencin basarıyla yuruttugu katlanılması zor gazete...
  • mete aktas, ismail senol ve az biraz mehmet palabiyik yazilari dolayisi ile aldigim basketbol gazetesi.
  • gün itibariyle yayınına son verilen haftalık gazete. 14-18 yaş periyodumda her hafta deli gibi beklerdim, arşivlerdim. atmaya da kıyamadım, yazlığa kaldırdım, yazları ara ara okuyorum. yıldızların hayat hikayeleri hakkındaki yazı dizileri kusursuza yakındı. ve bugün kapatıldığını, ismet bademin de fanatikten uzaklaştırıldığını öğrendim. yıllardır almama rağmen kapanma haberini duyunca bir tuhaf oldum, üzüldüm. çünkü gerçekten türkiyede basketbolun gelişmesine öyle veya böyle katkısı olmuştu.
  • salı günlerini heyecanla bekleten gazete.

    reha erus'u okumak ayrı bir keyifti, çok güzel posterler verirdi, didik didik edip, okunmadık kısım bırakmazdık zamanında.

    ağır bir hastalık geçiren bir çocuk vardı, fenerbahçeli, onu haber yaptılar önce, basketbol sevgisini anlatmışlardı çocuğun. sonra moral olsun diye bir kaç hafta bir köşe verdiler ona yazsın diye. güzel güzel de yazmıştı hasta yatağında.

    ha bir de esat yılmaer'in laflarına kanıyoduk o zaman çocuk aklımızla*, heyecan dolu okurduk yazılarını

    internet bu kadar yaygın olmadan önce çok önemli bir kaynaktı bizim için fast break ile birlikte.

    kim nereye transfer olmuş, kim kaç para alıyor, hangi oyuncular nba'e göz kırpıyor... o kadar yer etti ki basketbol sevgimde, bazı sayfaları hala aklımda.

    dirk nowitzki'yi öğrendiğim gazetedir. büyük puntolarla alman panzeri görünce detlef schrempf olarak algılayıp başlamıştım okumaya..

    yine bir dorizon faciası sonrasında fransızca bi ilk sayfayla yayınlanmıştı. fransızca bir mektup yazılmıştı, yanında da türkçesi. aynı mektubu fransa basketbol federasyonu'na bile göndermişlerdi.

    oyuncu istatistiklerini yazdıkları maç raporu bile hala hatrımda. o kadar alışmıştık ki istatistikleri fanatik basket'ten okumaya, her takımın oyuncu sırasından, sayı-asist-rebo-yüzdeler sıralaması bile ezberimizdeydi.* naumoski kaç asist yapmış diye bakarken nokta atışı bulurduk yani.

    bir ara arşiv yapıyordum, sonra taşınmalar, etmeler derken ne oldu ne bitti bilmiyorum. sadece 30 civarı posteri kaldı elimde. posterdeki oyunculardan da çoğu ya basketbolu bıraktı, ya da takım değiştirdi. sabit kalan son iki adam kobe bryant ile kevin garnett , onlarında takım değiştirmesi konuşuluyor bugünlerde.

    bir de bi jordan posteri vermişlerdi, hatırlayan olur "best wishes to fanatik basket readers" imzasıyla majestelerinin. çok gülmüştüm.

    şu anda 23-27 yaş arasındaki basketbolseverlerin daha kapanmadan çok özlediğidir, artık mazide kalandır.
  • 2 sene oldu kapanalı, hala her salı günü aklıma gelendir. geçenlerde nba dergisini kaybetmiştik, bu ayda slam artık çıkmamaya başladı.. sanırım basketbol ile ilgili yazılı basında artık hiç bir şey kalmadı. sözde basketbol izleyicisi artıyor bu ülkede, bundan 10 sene önce başta haftalık fanatik basket, aylık fast break olmak üzere son derece kaliteli ürünler varken şimdi talep olmadığından ortada bir şey kalmamış.

    nitekim ben bu gazeteyi çıktığı günden kepenk indirene kadar 10 küsür sene her hafta aldım. bu sürede almadığım (alamadığım) ancak 1-2 sayısı olmuştur. benimle aynı derece düşkün olan, taşındığı yerin gazete bayisine fanatik basket'i zorla getirten insanlar tanıyorum. ancak bizlerin yeterli olmadığı açık, muhtemelen yeni neslin internet üzerinden istediği makale ve yoruma daha kolay ulaşabilmesi bu yayının sonunu getirdi.
  • kepenkleri indirmesine zerre şaşırmadığım bir yayın oldu fanatik basket. zira internet kültürü sağolsun öyle bir jenerasyon yetişti ki bir konu hakkında olacak şeyin saf bilgi olmasını istiyorlar. fanatik basket'in başında ise bilgisini hiç kimseyle tartışmayacağım, bilgisinin yanında işi şova da döken bir adam olan ismet badem vardı. bu adamı anlayamayan mal insanlar ise fanatik basket için "ismet badem'e rağmen" gibi mesnetsiz yorumlarda bulundu yayın hayatı boyunca.

    şimdi notebooklarınızı kucağınıza alırsınız yatakta yabancı sitelerden takip edersiniz basketbolu. yabancı siteler de zaten türkiye'de ilçe ilçe gezip basketbolu sevdirmek adına konuşmalar yaparlar. zaten o hastası olduğunuz nba'in nba cares'i de artık türkiye'deki çocuklara basketbolu sevdirmek için organizasyonlar düzenleyecekmiş. ne kadar yüce di mi?
hesabın var mı? giriş yap