42 entry daha
  • caz çağı vesaire gibi artık klişeleşmiş yorumlara girmek istemiyorum; bunları bin farklı kişiden, bin farklı şekilde duyduk zaten. kaldı ki fitzgerald, her ne kadar kendi dönemi hakkında yazmış olsa da, hala büyük oranda çağdaş kalan bir yazardır. temel konusunun "ulaşamamak" olmasından ötürü diyebiliriz ama zirveye ilk çıktığı zamanlarda yaptığı şöyle hırslı ve içten bir yorum da var zaten,

    http://i137.photobucket.com/…ogul/side-apology1.jpg

    jay gatsby'nin illa caz çağında yaşaması gibi bir zorunluluk var mıdır? tüm o felaketler bugün de yaşanabilir (ki muhakkak bir yerlerde yaşanıyordur). zaten jay gatsby kadar nicole diver da zamansızdır. nasıl yaşamı boyunca abisine sadık kaldıktan sonra ikincil eşten olma yeğeninin tahtını ele geçiren üçüncü hattuşili'den binlerce yıl sonra üçüncü richard da benzer yollardan gitmişse, fitzgerald'ın karakterleri de tekrar tekrar kendilerine yaşam alanı bulmaktadırlar.

    (bkz: tender is the night /@ deliogul)
    (bkz: the last tycoon /@deliogul)
    (bkz: isim /@deliogul)

    ---

    nick carraway'in bir hıyar olduğu fikrimi onaylayan bir bölüme süper kitabı "fitzgerald and hemingway: works and days"te yer ayıran scott donaldson'ana da teşekkür etmek istiyorum,

    http://cup.columbia.edu/…rald-and-hemingway/excerpt

    bu hıyarın dalga olsun diye ettiği bir lafın amerikan edebiyatının en güçlülerinden olması da acıklı bir durum,

    "then it was all true. i saw the skins of tigers flaming in his palace on the grand canal; i saw him opening a chest of rubies to ease, with their crimson-lighted depths, the gnawings of his broken heart."

    "demek hepsi doğruydu. büyük kanal'daki sarayının duvarlarında alev alev parlayan kaplan postlarını görebiliyordum; içi, kızıl derinliklerinde kırık kalbini kemiren, yakutlarla dolu bir sandığı kolaylıkla açtığını da."
50 entry daha
hesabın var mı? giriş yap