ezgi altıner

• (bkz: korsan)
• sesine ayvalı ıhlamur kaynatmak istediğim hatun. 'kız yaratık, o nasıl ses, nasıl tını öyle?! nasıl 'ayrıklaarrrr' deyiş!' yedi iklim, yetmiş yedi ülke...
  
  (bkz: künt)
  (bkz: sen yağmur dök)
• sesine sağlık, çok beğendim yeminlen
  sen yağmur dök'ten kâni
  [http://vimeo.com/95368666 http://vimeo.com/95368666]
• (bkz: kani)
• bu toprakların gördüğü en yetenekli müzisyenlerden biri. hayatta sadece şarkı yazıp söylemesi gereken insanlar var. ezgi de bu insanlardan biri. keşke daha sık duysak sesini, daha çok insan bilse, dinlese...
• ilk teklisi ağartma yüzün uzay boşluğunda dolanmakta. istediğiniz zaman uzanıp dokunabilirsiniz. hayırlı uğurlu olsun.
  youtube
  spotify
  itunes
  
  hangi ağrı görünmüş
  dışarıdan
  gözün üstünde süsün
  bakışıma
  körün aşkı tuz gibi
  yersiz benzersiz
  öyle zamanda söylediler
  yersiz
  
  ağartma yüzün
  saçların düşer
  sözle göz arası
  ve onların arasındakiler
  
  uykuya yatmaya
  acır içim
  içim çekilip aynı geceye
  ki çünkü aynı gök
  boşanıp koştum
  ağırdı ağrım
  yeterli
• sen yağmur dök grubunda cihan mürtezaoğlu ile çalışmış. yıllar önce keşfettiğim çok hoş bir gruptu. kani, kedi ve karpuz....
  cihan mürtezaoğlu'nun hala solo olarak seslendirdiği şarkılara baktığınızda da ezgi altıner'in şarkı sözlerine katkıda bulunduğunu görebiliyorsunuz. örneğin talihsiz merdiven.
• bu kız geleceğin umay umay'ı sesi çok derin çok ağır çok yaralayıcı, eğer keşfetmediyseniz dinleyin. "şaşkın" şarkısını künt grubuyla söylemişti. ölürsün dinlemekten.
  
  geçen dedim instagramdan "şaşkın"ı da söylicen mi dedi söylersem ilk sana haber vercem. öyle yani arada kontak kuruyoruz, yorumlarda fln cevap verdi 1-2 defa da ben yüz vermedim... dedim ama inanma sen kalpten gidecektim! bu kadın geleceğin en iyi müzik yapan isimlerinden biri olacak ve ceylan ertem'i vs sollayıp atacak.
  
  kalite ve emek her zaman kazanır aşkitom.
• geleceğin umay umay'ı olamayacak veya gelecekte ceylan ertem'i falan sollayamayacaktır. sevenlerince genç semih (forever young) muamelesi görmesinin sebebi sevenlerinin ezgi'yi tanıyamamış olmasıdır. ezgi kendi kendini heyecanlandırmayı ya da cesaretlendirmeyi beceremeyecek biridir. birilerinin ittirmesiyle de ancak bu kadarını yapabildi. nasıl anlatsam? mesela şehirde yaşayan insanlardan çok kez köy güzellemesi dinleriz değil mi? köyün tenhalığı, insansızlığı, tabiata yakınlığı, hay huydan uzak oluşu vs.. köyde yaşayanları şanslı sayarız. hatta bize öyle gelir ki köylüler de farkındadırlar sahip oldukları güzelliklerin. fakat gerçek şu ki köylü doğayı hissetmez çünkü onun içindedir. tanrı ona bir makine olarak görünür yol kenarındaki kavak olarak değil. dükkanda satılan ucuz parfümü sümbül kokusuna yeğler. işte ezgi'nin durumu da böyledir biraz. imrendiğimiz, gıpta ettiğimiz hatta hayran olduğumuz hemen her şey ezgi'de var ama o bunun farkında değil.
• dep dep depresyon. çok fazla saçı var. saçlarını dağınık toplayıp, ağlayarak gitar çalıp şarkı söylediğini düşünüyorum.
  
  onun yolunda yürünmüyor, yere düşülüyor. ve düştüğünde kalkman için kimse el uzatmıyor.