• öncelikle; (bkz: kitab-ı mukaddes/@nonserviamm)
    eski ahit'in bölümlerinden birisi.

    eyüp konuşuyor

    1-2 sonunda eyüp ağzını açtı ve doğduğu güne lanet edip şöyle dedi:

    3 "doğduğum gün yok olsun,

    'bir oğlan doğdu' denen gece yok olsun!

    4 karanlığa bürünsün o gün,

    yüce tanrı onunla ilgilenmesin,

    üzerine ışık doğmasın.

    5 karanlık ve ölüm gölgesi sahip çıksın o güne,

    bulut çöksün üzerine;

    işığını karanlık söndürsün.

    6 zifiri karanlık yutsun o geceyi,

    yılın günleri arasında sayılmasın,

    aylardan hiçbirine girmesin.

    7 kısır olsun o gece,

    sevinç sesi duyulmasın içinde.

    8 günleri lanetleyenler,

    livyatan'ı uyandırmaya hazır olanlar,

    o günü lanetlesin.

    9 akşamının yıldızları kararsın,

    boş yere aydınlığı beklesin,

    tan atışını görmesin.

    10 çünkü sıkıntı yüzü görmemem için

    anamın rahminin kapılarını üstüme kapamadı.

    11 "neden doğarken ölmedim,

    rahimden çıkarken son soluğumu vermedim?

    12 neden beni dizler,

    emeyim diye memeler karşıladı?

    13 çünkü şimdi huzur içinde yatmış,

    uyuyup dinlenmiş olurdum;

    14 yaptırdıkları kentler şimdi viran olan

    dünya kralları ve danışmanlarıyla birlikte,

    15 evlerini gümüşle dolduran

    altın sahibi önderlerle birlikte.

    16 neden düşük bir çocuk gibi,

    gün yüzü görmemiş yavrular gibi toprağa gömülmedim?

    17 orada kötüler kargaşayı bırakır,

    yorgunlar rahat eder.

    18 tutsaklar huzur içinde yaşar,

    angaryacının sesini duymazlar.

    19 küçük de büyük de oradadır,

    köle efendisinden özgürdür.

    20 "niçin sıkıntı çekenlere ışık,

    acı içindekilere yaşam verilir?

    21 oysa onlar gelmeyen ölümü özler,

    onu define arar gibi ararlar;

    22 mezara kavuşunca

    neşeden coşar, sevinç bulurlar.

    23 neden yaşam verilir nereye gideceğini bilmeyen insana,

    çevresini tanrı'nın çitle çevirdiği kişiye?

    24 çünkü iniltim ekmekten önce geliyor,

    su gibi dökülmekte feryadım.

    25 korktuğum,

    çekindiğim başıma geldi.

    26 huzur yok, sükûnet yok, rahat yok,

    yalnız kargaşa var."
  • kendim için en favori kutsal kitap kelamının geçtiği bölüm. book of job, 3:25.

    "korktuğum, çekindiğim başıma geldi." diye çevrili türkçe'de ama ingilizcesi şöyledir;

    "for the thing which i did fear is come upon me, and that which i was afraid of hath overtaken me."

    burada iki benzer anlamlı cümledeki tonlama farkı süperdir, dikkat edilesidir. eyüp'ün iç dünyasının bir tür yansıması gibidir. ama türkçe çevirideki gibi "korktuğum, çekindiğim başıma geldi" deyince o bütün anlam ortadan kalkıyor tabii. ya biz bu çeviri işini pek iyi yapamıyoruz, ya türkçe biraz kısıtlı; ama neticede tekste odaklanırken kontekst kaybolup gidiyor.
hesabın var mı? giriş yap