• izmirin ikiçeşmelik semtinde bulunan atölyesinde el yapımı her türlü gitar yapan ama özellikle klasik gitar ve basda harikalar yaratan usta.fodera,ken smith taklitleri yanı sıra istediğiniz tonu söyleseniz bile manyetik,ağaç vs konusunda size yardımcı olacaktır.fiyatları el yapımı muhteşem bir ensturmana göre uçuk olmayı bırakın ucuz bile sayılabilecek seviyede,belki de en önemlisi işçiliği kusursuz...
    bu arada referansları çok fazla ama timuçin şahin'in vic marka gitarı bir örnek olabilir.
  • enstrüman işinde olan tek tük dürüst adamdan biridir zannımca. ufak tefek şeyler* için para istemez, sohbetini, çayını esirgemez, her türlü probleminizi dinler ve yardımcı olur. yaklaşık 700 dolara* istediğiniz strat'i yapar. adaşı* gibi kral bir abimizdir.
  • çevremdeki bascıların neredeyse tamamında bir adet bulunan gitarları yapan adam.
    çakma fodera gitarları en bilinen modelidir. neden bu kadar çok fodera replikası yaptığı sorulduğunda "herkeste bir fodera özentisi almış gidiyor. istemeseler yapmam" gibi bir yanıt alınan kişi.
    bu aralar siparişler yaklaşık 3 aydan önce teslim edilememesinden anlaşılacağı gibi oldukça yoğun çalışmaktadır. bundan dolayı fiyatları son zamanlarda biraz yükseltmiştir.

    diklemesine e ve s harflerinin gitar şekline sokulmuş bir logosu vardır. atelyeye girebilmek için demir kapıyı olağanca güçle tekmelemek lazımdır. yoksa içerden duymazlar birinin geldiğini.
  • zaman içerisinde edindiği tecrübe ile birlikte yaptığı enstrümanların kalitesi her geçen gün artan luthierdir. hatta kendisinin yaptığı bir gitarı çalmaya alışırsanız, bi süre sonra erkan sızarlar ve diğer gitarlar olmak üzere piyasadaki bir çok gitarı ikiye ayırabilirsiniz.

    bu açıklama abartı gözükse de işte hikayemiz burada başlıyor:

    srv music'e gittiğim ve birbirinden bağımsız ne kadar gitar varsa hepsini denemeye karar verdiğim, parçalı bulutlu ve açık geçen bir gündü. ibanezinden, caz kasasına, emg manyetiklisinden, music man'ine kadar tüm gitarlarla tensel temas içerisine girecektim o gün, netekim öyle de oldu. lambalı bir fender amfide (modelini şu an hatırlayamıyorum tam), ve neseli gitarist'in parmaklarıyla deneyimize koyulduk. o gün vardığım deney sonucu şuydu ki, çalan kişinin tuşesi belli, kullanılan ekipman da belliyken gitar dediğin şey çok büyük farklar yaratmıyor, yani toplasan o kadar denediğim gitarların hepsini aynı kefeye koyabilirdim, birbirlerinden karakter olarak çok farklı olsalar bile. ardından benim erkan sızarlar çaldığımı anımsayan özlem bana floyd rose'lu bi les paul verdi. gitarı öncesinde görüp floyd rose'lu les paul mü olur diye burun kıvırarak denemeye koyuldum. bunu söylememin sebebi ne kadar da psikolojik etkilerden uzak bi şekilde gitarı denemiş olduğumu göstermektir. ama erkan sızarlar'ın yaptığı gitar klavyesine, sapına öyle bi alışmışım ki, o kadar gitar denedikten sonra bu çaldığım enstrüman hakketen diğerlerinden farklı geldi ve hoşuma gitti, klavyesine abanoz tuşesine hayran kaldım.

    evet diğer denediğim gitarlar genel olarak türkiye şartlarında srv'de 1000$-2000$ arası gitarlardı, daha üst fiyatlara çıkıldığında erkan sızarlar yapımı bi gitar kadar, hatta belki daha üst seviyede bi memnuniyete erişebilirdim -ki bunun sebebi de sadece tepesinde yazan marka olurdu muhtemelen, ancak o gün anladım ki kendisi gayet güzel enstrüman yapıyor.

    bir güzel özelliği daha vardır ve bu el yapımı ürün üreten çoğu türk kişisinde maalesef olmayan bir özellik, kendisinin göz zevki gayet iyidir, yerindedir. bir şey istersiniz ve bakarsınız ki sizin isteğinizin, beklentinizin çok daha üzerinde bir şey yapmış. bunun sonucunda da rahatlarsınız, başka bir şey isteyeceğiniz zaman kabaca istediğinizi söylersiniz ve gerisini tabir-i caizse statüsü değişen erkan ağa'ya bırakırsınız.

    tüm bunların yanında, yardımsever ve sakin tavrı da eklenince insan ister istemez istanbul'da da böyle luthier'ler aranıveriyor.
  • zaman içerisinde edindiği tecrübe ile birlikte yaptığı enstrümanların kalitesi her geçen gün artan luthierdir. evet, yaptığı enstrümanların kalitesi her gün artmaktadır çünkü ilk yaptığı enstrümanlar yerlerde sürünmektedir. yaptığı bir 5 telli single cut bas gitarın perde yuvalarının kimisi aşağıda, kimisi yukarıda, kimisi hanya'da, kimisi ise konya'dadır.. ayrıca yine bu gitar ciddi denge problemleri de yaşamaktadır. (nereden biliyorsun diyorsanız gitarın sahibi ile yüz yüze konuştum, isteyen olursa bir daha daha görüşür teyit ederim.) yine bir baska jazz bass replikası bas gitar sahibine teslim edildiğinden itibaren perde sorunları yaşamış ve istanbuldaki bir luthier tarafından ancak adam edilebilmiştir.

    ayrıca yaptığı bas gitarların - eğer hesabım şaşırmadıysa - %85 ile %90 arasındaki bir bölümü mutlaka el değiştirmiştir. kendisiyle bir sorunum yok, bir kez kendisini bass collection markalı bas gitarımın perde tesviyesi işi için aramıştım ama yoğunluğundan ötürü reddetmek zorunda kalmıştı. kendisi ile ilişkim bu kadardır.
  • yumuşak tuşeli allegrocu gitaristler için ideal bir gitar.

    bir kere çalma fırsatım oldu. adam ken smith'in türkiye şubesi gibi zaten. fender'in kemik ve tok tonlarını ikiye ayırsak; kemik tonlar için ken smith, tok ama kemik tınılara da kaçan (isteğe göre manyetik kullanımından dolayı) tonlar için erkan sızarlar derim.
hesabın var mı? giriş yap