43 entry daha
  • [*- amerika'ya kaç yaşında geldiniz?
    *- sorun bakalım, türkiye'deki hapishaneler hakkında yazdığım yazıyı okumuş mu? yukarıda yanımda var. sanırım ilgisini çeker. bu yazıyı geceyarısı ekspresi'ne karşı yazmıştım; bana ırkçı geldiği için. hapiste olan bir arkadaşımı, çok büyük bir türk sinemacısı, yakın dostum yılmaz güney'i ziyarete gitmiştim. o yazı bu ziyareti anlatıyor; new york times magazine'de ve fransızca olarak positif'te yayınlandı. türkiye'yi çok seviyorum, çok yabani, iç kesimleri ilkel.
    (...)
    *- yine çocukluktan bahsedelim. iki şansımız vardı, biri yoksulluk, öbürü sonradan yaşadığımız yerin uzak olması. ben bunları iki şans olarak görüyorum. siz türkiye'ye yeniden gidebildiniz. bana gelince savaş oldu, evlendim, bir çocuğum oldu; doğduğum ülkeye bir daha hiç gidemedim ve hiç de gidemeyeceğim. çocukluğumdan tamamen koptum. bütün kitaplarımda o var; bütün filmlerimde çocukluğum var. burada bizimle birlikte olanlar, hepsi de fransa'da, ulaşılması kolay yerlerde doğmuş olan tüm bu dostlar bizim durumumuzu, doğduğu ülkeden uzak düşmüş olmayı anlayamazlar sanırım. ben kendimi fransız gibi hissetmiyorum. siz amerikalı mısınız?
    *- ben kendimi ne yunanlı gibi hissediyorum ne de amerikalı gibi. artık kendimi heryerli gibi, dünya vatandaşı gibi hissediyorum yoksul kimselerle, işçi sınıfıyla, çingenelerle ilişkimde romantik bir yan var.] marguerite duras - les yeux verts

    (bkz: barbara loden)
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap