• türkçeye 'insan ve herkes' olarak çevrilmiş jose ortega y gasset düşünüp taşınmaları, kafa kırarak 'toplumsal'ı aramaları. sallandırır. 'insan'ı tartışanın objektif olanına pek rastlanmaz, kıymetini bilin.

    dinler gibi okunan nadir metinlerdendir. örneğin, iş çıkışı bir otobüs durağında saati sorduğunuz birinin sizi bıçaklama olasılığını öngörmenin hiç de sağlıksız bir yaklaşım olmadığını çıtlatır. evhamlılar için birebir.

    vicdani, hissi ve hatta akılcı her tavırdan bağımsız ve fakat dışarıda kalmaktan gayet hoşnut biri olarak 'bak' ne diyorum, yüksek sesle oku ki görebilesin: gerekirse nöbetleşe, yazarın da dediği gibi "kafamızı hemencecik açık seçik gerçeklerle doldurma umudunun içimize saldığı neşe"nin ne demek olduğunu da öğrenerek, her kim ki (herkes) şu kitabı okumaya bir haftasını ayırsa bin yıl gençleşir. hızlı yaşlanmayı ve çabuk unutmayı her şeyden çok önemseyen, kibirli ve çok bilmiş bir toplanmazlığa bu fikir bir küfür gibi gelir ya, kalpten dile geldi bir kere.

    kitabın kapağına dikkat: ağzı kulaklarında değil, kulağı ağzında.. nietzsche'yi hatırlatarak edilgenliğimizi tekrar duyuruyor, lazımdı.
  • ortega y gasset kitabında çoğu filozoftan, yazardan, kitaplarından, sözlerinden, kitaplardan, sözlerden, mitolojik olaylardan alıntı yapmıştır.

    ...
    her an ve her yer önümüze farklı yollar çıkarır. pek eski bir hint kitabının yazdığı gibi: "insan ayağını nereye basarsa bassın, hep yüz tane yol üstündedir." bu yüzden yaşam sürekli bir yol kavşağı, sürekli kararsızlıktır. bu nedenle, hep söylerim, bir felsefe yapıtı için en iyi başlık maimonides'in yapıtınınkidir: more nebuchim - karasızlar için rehber.
    ...

    "yaşam başkasına aktarılamaz, herkes kendi hayatını yaşamakla yükümlüdür; kimse yaşama uğraşında başkasının yerini alamaz; çektiği diş ağrısıyla kendi canı yanmak zorundadır, o ağrının bir parçacığını bile başkasına aktaramaz."

    "hep bir şeyler yapmak, bir şeyler yapar olmak durumundayız, çünkü bize verilen bu yaşam yapılıp tamamlanmış olarak verilmedi, içimizden her biri, kendi yaşamını yapılandırmak zorunda. bize verilen bu yaşam boş olarak verildi, insan giderek onu doldurmak, içine bir şeyler koymak durumunda."
  • "bir bakıma filozofla berber aynı loncanın esnafıdırlar: her ikisi de kılla uğraşır, ama berberin yaptığı saç kesmektir, filozofunki kılı kırk yarmak."

    "diyebilirim ki biz, günümüz insanlarının ezici çoğunluğu, kendimizi düpedüz felaketten artakalmış birer 'kazazede' sayabiliriz; öyle ya, geçtiğimiz yıllarda, hepimiz az kalsın... 'toplumsal nedenlerle' ölüyorduk."

    "çünkü insanın yazgısı her şeyden önce eylem'dir. düşünmek için yaşıyor değiliz, tersine, düşünmemiz yaşamayı başarabilmek içindir."
hesabın var mı? giriş yap