el almak
-
el vermek eyleminin tersi. doğa üstü güçlere sahip insanlardan bu yeteneğin bir başkasına geçtiğini ve ya mesleğin ustasından bir işin öğrenildiğini belirtir.*
-
-
-
izin almak, bir tarikattaki miadı dolunca ayrılmak.
"bad-ı saba çemende el aldı çenardan" -
(bkz: ele almak)
-
bir müridin, mürşidinden başkalarına yol gösterebilmesi için izin alması demektir.
-
(bkz: bayrak yarışı)
-
el almak/elini almak el öpmek anlamında bir fiildir, ve fakat mecazi anlamı bunun önüne geçmiştir. çırağın ustasından, müridin mürşidinden izin alıp belli bir tekniği, ustalığı, sanatı uygulamaya başlaması el almaktır.
el almak/eli almak ise kağıt oyunlarında karşı tarafın oynadığı kağıdın daha önemlisini oynayarak üstünlük sağlamak. maçı kazanmak değil de sanki tur kazanmak, gol atmak gibi. ama dil esnektir, öbür türlü söylemek ve anlamlandırmak da mümkündür.
(bkz: ocaklı)
(bkz: kurt ağzı bağlama duası/@ibisile)
(bkz: parpılamak)
(bkz: el vermek/@ibisile)
(bkz: ön almak)
(bkz: kağıt oyunları/@ibisile) -
tarikat ehli olanların yaptığı acaip bir iş
-
anadolu'nun bazı yörelerinde (iç ege, iç anadolu) "dövmek" ya da "dayak atmak" anlamlarında kullanılan ifade. genelde köylerdeki yaşlılar, gençlere söyler.
cümlede bir örneği: "el alırım seni vallahi, uslu dur çocuk."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap