• icao kodu ehehdir, cat 1 ilse sahip 3000 mt uzunluğunda 2 piste (04/22) sahiptir.
  • gece 11 sularinda kapanip sabah 6 da geri acilan havaalani. sabah ucusu olup da "geceden gideyim, havaalaninda rahat rahat sabahlarim" mantigina sahip interrailcileri eindhoven sokaklarinda buz gibi bir gece bekliyor, aman diyim.*

    ayrica free-shop'un da sempatik ve de guzel bir gorevlisi var, pek de yardimci kendisi, selamimi yolluyorum burdan kendisine.
  • corendon un 5 saatlik gecikmesi sayesinde 7 saatimi geçirdiğim, iki öğün yemek yediğim, uyuduğum, bakkal büyüklüğündeki dükkanını iki kez gezdiğim, internete girip, langırt oynadığım, okul kantini büyüklüğündeki hava alanı.
  • x-ray cihazlarının çalıştırıldığı ama hiçbir görevli tarafından kontrol edilmediği havaalanı.
  • eheh olan icao kodu yüzünden resmen sempati besledim lan havaalanına.
  • istanbula dönerken içinde cüzdanımı,kitabımı ve günlüğümü barındıran küçük çantamı unuttuğum havaalanı.bir kaç gün sonra - yani bugün - ben istanbuldayken bana mail adresimden ulaşıp 3 ay içerisinde gidip alabileceğimi söylediler. kargo ile gönderme imkanlarının olup olmadığını sordum ama olumsuz cevap aldım . yani anlayacağın güzel olmayan bir hatırası var bende bu havaalanının sözlük.
    o çantayı almanın başka bir yolunu bilen varsa yeşillendirebilir bu arada .
  • çok romantik bir anım var kendisiyle ki hatırladıkça sövüyorum. şöyle ki;
    2013 nisan ayının ikinci haftası. budapeşte'den bu güzelim şehire uçtuk. otobüsümüze bindik, tren garına ulaştık amsterdam'a gitmek için. şimdilik sevdik birbirimizi, her şey güzel. sonra vedalaştık ver elini amsterdam yaptık. güzelce gezdik, tozduk, dolaştık. beş gün su gibi akıp geçti. porto'ya uçağımız sabah beş sularında olduğu için havalimanının kapandığından bi haber biz aldık çantaları sabahlamak üzere tuttuk havalimanının yolunu. girdik içeri, oturduk, güldük, eğlendik derken üniformalı bi abi geldi. hayırdır gençler dedi. böyle böyle abi dedik. cadı sila gibi kahkaha patlattı suratımıza. alın çantaları çıkın dışarı dedi. allah yalvarması yaptık ama kendimizi kapının önünde bulduk. gecenin bi körü merkeze geçsek nasıl geçeceğiz? hadi geçtik diyelim, ilk gelen otobüs bizim uçağa yetişmiyor. e doğal olarak eindhoven gecelerinin popo kesen soğuğundan habersiz biz gençler kapının önünde sabahlamaya karar verdik. yarım saat geçti, bir saat geçti derken bir bakmışız bavuldaki bütün kıyafetler çıkmış, üzerlerimize sarılmış, donmamak için can cekişiyoruz. soğuk ama nasıl bir soğuk. üç kazak kafama sardım, atkı, bere, eldiven zaten var da bi işe yaramıyor, ayaklarımda hırkalar, kazaklar ama nafile. yine de donuyorum. nefes'teki gibi sen uyarsan herkes ölür gibi şeyler söylüyorum kendime. çünkü uyursam gerçekten ölmekten korktum bi ara. en son açılmasına var bi saate yakın bir süre, allahım al canımı da kurtulayım dediğimi hatırlıyorum o sıra dalmışım. sonra kapılar açıldı. anneme koşar gibi koştum içeri. kaç bardak çay, kahve içtim yine de ısınamadım ta ki canım porto'nun sıcak kollarına kendimi atana kadar. ne zaman bahsetsem, ya da adı geçse şu şehrin hala tüylerim diken diken olur. şunları yazarken bile üşüyorum. öyle ki travmatik etkiler bıraktı bende.
    gidecek olanlar aman diyim siz siz olun kalacak yerinizi zamanınızı iyi belirleyin.

    tanım: hayatımın en berbat gecesini yaşadığım yer.

    not: yine de özleniyor tabi o günler. ahh ahh...
  • pegasus'un temmuz 2019 itibariyle istanbul ve antalya seferlerini baslattigi havalimani. hayirli olsun.
  • dünya üzerinde gördüğüm en saçma sapan havaalanı ki 50'den fazla ulkeye gitmiş biri olarak söylüyorum bunu.
    uçağa binerken kapidan cikinca mezbahaneye giren ineklerin girdigi metal padoklara benzer bir sisteme giriyorsunuz ve açık havada uçağa kadar yürüyorsunuz. havanın soğuk olması yağmur yağması falan da bu durumu değiştirmiyor. çoluk çocuk yaşlı genç hep birlikte 300-500 metre yürüyüp hele bir de uçak hazir degilse yarım saat bekleyebilirsiniz. hazirlikli gelin.
    eindhoven 1
    eindhoven 2
  • sivas havalimanından daha kötü bir havalimanıdır bence. en azından sivas'ta okadar uzun açık havada essek gibi yurunmuyor haha
hesabın var mı? giriş yap