• (bkz: sado mazo)
  • aklıma her daim zeki müren'in vasiyetini getirir. merhum mirasını yarı yarıya türk eğitim vakfı ile mehmetçik vakfı’na bırakmıştı. kendisi travesti olarak değerlendirilebilir herhalde (homofobik olmayan uzmanlar farklı tanımlamalarıyla bana yardımcı olabilirler). neyse, sonuçta bir travestinin mal varlığını maço ve homofobik kültürün en yukarıdan temsil edildiği askerlik uzantılı kuruma miras bırakması ancak efendi köle ilişkisi ile açıklanabilir.
  • jean paul sartreın cahiersde değindiği ilişki. köle gerçek/fiili (bkz: de facto) bir varoluştansa, yasal (bkz: de jure) bir varoluşu tercih eder. kölenin yaşaması efendisinin haklarını, isteklerini mutlak bir şekilde tanımasına bağlıdır. yani kısacası kölenin varoluşu efendisinin değerleri ve seçimleri doğrultusunda bir anlam kazanır. efendi yüce hak sahibiyken, köle yüce görev bilincine sahip kişidir, "görevse, başkalarının şiddetinin içselleştirilmesinden başka bir şey değildir."

    (bruce baugh, french hegel: from surrealism to postmodernism)
    ayrıca (bkz: binary oppositions)
  • kölelik ben köleyim demekle bitmez. köle olarak kendinizi efendinize bırakmak gerekir. efendisi onu sahiplenir özenle korur ve sever. köle hakkında karar verme efendisine aittir köle ancak konu hakkında öneride bulunabilir. isteyemez.. köle iyi ve düzenli bir eğitimle itaatkar hale getirilebilir. efendisine sadakatla bağlanır. maddi ve manevi olarak efendisine kendisini teslim eder. tek amacı ona sahip olanı mutlu etmek ve her şeyiyle ona hizmet etmektir...

    yaşantısını efendisine göre uygular ve gelecek emirleri iyi ve ya kötü isteyerek canı yansa dahi zevkle yerine getirmek zorundadır. köle bu komutları isteyerek yapar eğer isteksiz olursa bu ilişki asla yürümeyecektir. kimseye zorla bir şey yaptıramayız. karşılıklı istek saygı ve sevgi en önemlisi de güven olduktan sonra her şey aşılır bu konuda ve pürüzsüz bir ilişki ortaya çıkar..

    bdsm herkesle denememek sizin yararınıza olur.
hesabın var mı? giriş yap