• beirut'un diskografisinde herhangi bir yer almayan pek bi güzel şarkısı. derlerki bu şarkıyı zach insanı 17 yaşında yazmış ama çok sonralar konserlerde çalmaya başlamış. bir de ukulele kendine hayran bırakıyor.
  • bu pazartesi single olarak yayınlanacak beirut parçası. single'ın içinde goshen isimli bir parça daha olacakmış.
  • beirut ne yapsa neşeli bir pazar günü sokak düğünü ama sanki bir şeyler mi eksik ne. bir de hagaten 17 yaşında yazdıysa şarkıyı, kendimi tutamayıp hunharca kıyaslıyorum ki bir yalnız şarkı değil.

    edit: okkaağ laf söyledim, yiğidi öldürmeden hakkını vereyim, ''thousand miles between us'' diye dolandığım da doğrudur.
  • yine yeni yeniden bir beirut şaheseri. şöyle ki:

    another rose wilts in east harlem
    and uptown downtown a thousand miles between us
    she's waiting for the night to fall
    let it fall, i'll never make it in time

    sound is the colour i know, oh,
    sound is what keeps me looking for your eyes,
    and sound of your breath in the cold,
    and oh, the sound will bring me home again

    özlemişiz...
  • guzel bir beirut sarkisi olmasinin yani sira, adi uzerinde, dogu harlem denen manhattan bolgesidir. harlem zenci iken dogu harlem hispaniktir. tipki brooklyn gibi burasi da yavas yavas "gentrification" surecinden gecmektedir; bolgeye bir alisveris merkezi acilmistir, kiralar ucuz oldugu ve ulasim kolay oldugu icin beyaz nufus tasinmaktadir.

    2 gece kaldim burada ve cok eglenceli bir bolge olduguna karar verdim. sokakta dogumgunu kutlamasi yapan, bira icen, mangal yapan, salsa muzik calan orta sinif aileler var mesela, keyif adeta. herkes kendi halinde, restoranlardaki calisanlarin bazilari ingilizce bile konusamiyor. beyaz hipsterlarin tasinmasi sonucu icine edilmese bari.
  • the rip tide albümünün plağının üzerinde sözleri olan şarkı.
hesabın var mı? giriş yap