*

  • kardeş türküler'in ilk albümünde bulunan, yamulmuyorsam kürtçe ezgi.

    (bkz: duzgun bawo)
  • sozlukteki babalar bu sinifa girer.
  • tunceli yöresindeki ermişlerdendir. rivayet odur ki; çocuğu olmayanları çocuk sahibi eder, dilsiz gidenlerin dilini çözermiş. hatta çocukluğumda duyduğum bir efsaneye göre mezarını kaldırıp yol açmak isteyen grayderin iki kez dişini kırmış, yolu yapan kişinin rüyasına girerek yapmamasını söylemiştir.

    iki de kardeşi vardır:
    (bkz: kara baba)
    (bkz: eser baba)
  • dersim yöresinde yaşadığı anlatılan dersim aşiretlerinden kureyşan aşiretine bağlı bir ermiştir. seyyid mahmud hayrani'nin oğludur.

    efsane odur ki;
    ''mahmud hayrani zeve yakınlarında bulunan zargovit tepesinde hayvanları otlatmak için bir ev yapar. burada hayvanları ile meşgul olur. kışın zemherinde keçilerinin gayet güzel beslendiklerini gören seyyid mahmud-i hayrani 'acaba şah haydar bu kışın ortasında bu hayvanlara ne yediriyor ki hayvanlar bu kadar güzel besleniyorlar' diye merak eder ve şah haydar ile hayvanların bulunduğu yere gider. bir de bakar ki şah haydar elindeki çubuğu hangi meşe ağacına değdirse ağaç hemen yeşeriyor. taze süsleniyor, keçiler de bu filizlerden yiyerek besleniyor.
    seyyit mahmud-i hayrani durumu görünce sesini çıkarmadan geri dönmek ister. ancak o sırada bir keçi, birkaç kez üst üste hapşırır. şah haydar da ne oldu, babam derviş mahmud'u mu gördün ki bu kadar hapşırırsın der ve arkasına baktığında babasının kendisine görünmeden gitmek istediğini görür.
    babasına bizzat ismi ile hitap ettiği için utanır, mahçup olur. mahcubiyetinden kaçıp halen düzgün baba dağı olarak söylenen bir tepeye çıkar ve burada mekan tutar.
    (rivayet olunur ki şah haydar babasına ismen hitap ettiği için mahcubiyetinden ötürü kaçtığı zaman ayağında kışın karda giyilen hedik veya lekan varmış. bu hediklerle zargovit'ten düzgün baba tepesine kadar (yaklaşık 5km) üç adım atmış, bastığı her yerde hedikler taşa iz bırakmış ve bu izler hala durmaktadır.)
    bir iki gün eve gelmeyen şah haydar'ın annesi endişelenir. durumunu öğrenmesi için babasına rica eder. o da yanındaki müritlerine, gidin bakın bakalım, bizim şah haydar ne alemde? der.
    müritlerinden birkaç kişi bu 2100 metre yüksekliğindeki dağın tepesine çıkar. şah haydar ile görüşürler. durumunun iyi olduğunu, herhangi bir sorununun olmadığını öğrenirler ve tekrar zeve'ye dönerler. seyyid mahmud-i hayrani'ye durumu düzgündü, merak edilecek herhangi bir şey yoktur, selam ve hürmet eder ellerinizden öper derler. 'bu düzgündür' sözü dilden dile dolaşır ve asıl adı şah haydar olan bu zata artık bir süre sonra düzgün baba olarak bir isim atfedilir. o günden bu güne düzgün baba olarak söylenir.

    kaynak: http://www.tuncelikulturturizm.gov.tr/…fsanesi.html

    ayrıca babası için (bkz: seyyid mahmud hayrani)
  • kadıköyde sokak sanatçıları tarafından sergilenmiş yorumu da mükemmel olan şarkı.

    http://www.youtube.com/watch?v=q_zeb-9cinc
  • yaklaşık beş sene önce rüyamda beni kendi türbesine çağıran zat. rüyamdaki şehir diyarbakır'dı ama uyanıp araştırdığımda dersim'de olduğunu öğrendim. o gece rüyamda türbesine gittim, bir sandukanın yanında yusuf yusuf uyudum hatta. lakin düzgün baba türbesi dağın tepesinde imiş, öyle sandukası filan da yokmuş.

    inançlı biri değilim, hiç olmadım. hatta fazlasıyla maneviyattan uzağımdır. ama bu rüya, ne kadar kovsam da, senelerdir aklımdan çıkmıyor. neyden etkilendim bilmiyorum, muhtemelen o sıra okuduğum yaşar kemal'in demirciler çarşısı cinayeti ve kardeş türküler'in düzgin bava türküsü etkili oldu. yine de artık en yakın zamanda bir gidip görmek istiyorum. kış pek uygun görünmüyor çünkü google'ladığım kadarıyla epey yüksek bir yerdeymiş.

    kendimi davet edilmişim de icabet etmem gerekiyormuş gibi hissediyorum resmen.

    ek: rüyamda önce çok önemli bir şey için diyarbakır'a gidiyorum. orada fellik fellik kerwan isimli birini arıyorum. sonunda bulduğumda o bana düzgün baba'nın beni çağırdığını söylüyor. türbesini bulup orada sabahlıyorum, korkuyorum tabi. rüyamda uyuduğumu ve uyuduğum gecenin sabahını görmek çok acayip, ondan etkilendim sanırım. inception filan olduysa hatırlayamıyorum maalesef, belki gidince hatırlarım, hadi bakalım.
  • erzincan, diyarbakır vs. şehirlerinde değil, dersim'de yerleşik, yöreye has en kutsal şahsiyetlerdendir.

    kutsallığını, efsununu hissetmiş olanların hayatları boyunca etkileneceği, ancak maneviyattan nasibini alamamış, insanların kutsal değerleriyle saygısız, haysiyetsizce dalga geçen düşkünlerin asla anlayamayacağıdır.

    yazılanlar gibi düzgün baba çarpsın ki gibi bir ifade ne kendi ailemden ne çevremden duydum, ama "düzgün baba yardımcın olsun", "düzgün baba korusun, kollasın" gibi olumlamalı dualar çok işittim. hatta ameliyata girecek bir akraba için annemin duası "doktorların eli düzgün babanın eli olsun, allah yardımcınız olsun" ...
  • bir rivayete göre de babasına ismiyle hitap ettiği için değil de "qureyş gelamı-geremi" (sağır kureyş) dediği için mahcup olup kendini dağlara vurmuştur.
hesabın var mı? giriş yap