*

  • wedding banquet filminin yurdumdaki ismi.
  • nikah kıyıldıktan* sonra yapılan şey. millet iyice yiyip semirir ve masaları dolaşan damatla geline altın*, dolar vs. takar. fonda müzik çalar. millet iyice yer içer kafayı bulur. millet piste çıkıp dağıtmaya başlar ve gecenin ilerleyen dakikalarında mutlaka çiftetelli oynanır ve halay çekilir.
  • (bkz: dugun corbasi)
  • davetlilerin tumune birden asla begendirilemeyen, genelde goze hitap eden yemeklerdir.
    davetli ba$ina x dolar uzerinden anla$ilir. siz dlarla kazanmiyor olabilirsiniz, ama catering ve dugun organizasyonu yapanlar sayenizde oyle kazanirlar.
    bu yemeklerde buyuk beyaz tabaklar kullanilir, ve yemek tabagin en ortasina tablo yaparcasina koyulur. ki$i ba$ina iki bezelye, dort ku$ba$i et parcasi, birer de kereviz sapi du$er.
  • isa'nin son yemegi * gibi bir seydir, basiniza gelecekleri hisseder ama bir sey yapamazsiniz

    gulup, eglenin zira daha sonra bolca zikkimin kokunu yiyeceksiniz.
  • ege yöresinde bahçelere, sokaklara konulan tahta masalar ve tahta sandalyelerle gelen misafirlere ikram edilen, yöresel yemeklerdir... misafirler yemeğe okuntu adı verilen çeşitli objelerle davet edilir... yemekler yörede bu konudaki yeteneği ile ün yapmış kadınlar tarafından büyük kazanlarda ve günler öncesinden başlayan büyük bir hazırlık ile pişirilir... etler taze kesilen hayvalardan elde edilir... yemeklerin çeşitliliği ve lezzeti bir çeşit statü göstergesidir... kadınlar ve erkekler ayrı olmak üzere yenilen yemek, öğlen başlar ve akşam erkeklere içki ikram edilerek sürer... yemeğini tamamlayan misafirler hediyesini bırakarak gider...masa üzerine gazete yayılarak, her gelen misafirle masanın temizlenmesi kolay hale getirilir... yemekler ortaya konur ve tek kaptan yenir... ikramı ailenin genç bireyleri masanın başında bekleyerek yapar... şehriye çorbası ile başlayan yemek kapama, yuvarlama, yaprak sarması, karışık kızartma, keşkek gibi yemeklerin değişik kombinasyonlarının ikramı ile devam eder, yemek sonunda ise evde hazırlanmış baklava verilir...
  • gereksiz bir yemek.

    zaten; ortalık karışık; bir de otur rahat rahat yemek ye...kalabalık, vıdı vıdı, car car car...lokmalar boğazda sıra sıra olur; genelde şişersiniz; evde 3 saatte rahata eremezsiniz...

    masrafsız bir hareket için; açık büfe kıvamı; orada burda atıştır dur iyidir.

    yok ben illaki bu yemeği vercem diyorsanız...ben yemem bir kişi eksik ödeyin parayı...
  • yerini limonata ve kiytirik bir pastaya birakmis eski gelenek.
  • köy düğününde verilen yemekse tadına doyum olmaz. şöyle anlatayım efendim.
    köyün kadınları akşamdan otururlar senit başına. düğün çorbası dökmek için. sohbet muhabbet gırla gider burada. kimi yerde düğün çorbası, kimi yerde yüksük çorbası, kimi yerde de hamur çorbası olarak bilinen bu çorbanın dökümü bittikten sonra koca koca leğenlere boşaltılır her şey. üzerine şöyle temiz tülbentler örtülür. herkes evine dağılır.
    sabah erkenden kalkılır. köyün ileri gelen aşçı teyzeleri toplaşırlar düğünün olacağı bahçeye, alana, vs. koca çukurlar kazılır uzunlamasına. içine ateş yakılır. kazanlar üzerine yerleştirilir. başlar teyzeler komutlara. salçayı getir. suyu dök. . . onlar bir şey yapmaz, adettendir. bilir kişi olarak yemeğin yapılışını yönlendirir, komut verirler. gıkını çıkaranı da kazana atarlar. (bizim oralarda öyle korkutuluyor asi gençler, bilemiyorum.)
    bu sırada akşamdan ıslanmış olan dövme buğdaylar da yandaki kazana atılır. ne için? tabi ki keşkek için.
    bu sırada gençlere en zahmetli iş verilmiştir. soğan yahnisi için gerekli olan koca bir çuval soğanın soyulması ve doğranması tabi ki. aşçı teyzelerin kontrolünde yeterince soğan doğranınca onlar da boylar kazanı. etiyle beraber pişmeye başlar sonra.
    halihazırda kaynayan 3 kazan vardır. ve hafif hafif esen rüzgarla yemeklerin kokusu köye yayılmaya başlar. düğün saatinin yaklaştığını gösterir bu da.
    önde gelen teyzeler kazan başında bekleyip yemekleri kontrol ederler. bu sırada yine köyün genç kızları bahçedeki senitlere tabak çanak yerleştirmektedir. bir diğer değişmez gelenek de bu yemeklerin tahta kaşıklarla yenmesidir.

    saatler sonra düğün başlar. davul zurna alır başını gider. ağız tadının tam vaktidir... keşkek yanına soğan yahnisi. koca bir çanağa da yüksük çorbası. kararında. yine ağır teyzelerimiz kontrolü elinde tutmaktadır yemeklerin dağıtımı konusunda. hatta öyle profesyonelleşmiştirler ki yemek ne az gelir, ne de artar.

    sonrası.. sonrası ne mi? iyilik güzellik. çlink çlink diye şarkılar türküler söyler rakı bardakları. yemeğin lezzeti eğlenceye dönüşür. yavaş yavaş hafifletilir çukurdaki ateş. kazanlar kaldırılır bir kenara. tatlı bir yorgunlukla birlikte gelinle damat uğurlanır sonra.
hesabın var mı? giriş yap