• karl polanyi'nin önerdiği mühim bir kavram.
    ayşe buğra hanım nasıl karşılıyor bilmiyorum ama türkçe'ye "ikili mukabil hareket" yada "çift yönlü hareket" olarak çevrilebilir.

    terimin kavramsal çerçevesini şöyle çizebiliriz:

    kendini düzenleyen/uyarlayan piyasa dizgesi (self regulating/adjusting market system) üç kılgısal metayı (fictitious commodity) tümüyle metalaştırmaya çalışarak genişleme temayülü gösterirken, toplum çeşitli vasıtalarla (ki en önemlisi devlettir) kendini koruyacak tedbirler alır.

    polanyi, klasik politik iktisatçıların (smith, ricardo, marx falan) düştüğü yanılgıların en önemli sebebi olarak bu iki ayrı küre arasındaki farkın o dönemde anlaşılmamış olduğunu ileri sürer.
    çünkü bu düşünürler toplumsal dizgeyi tekil olarak (unitary) ele almışlardır. halbuki, diyor polanyi,
    "..toplumsal bütün, ortak hiçbir paydası olmayan ve eşdeğer hareket eden iki dizgeden, yani, 'henüz olgunlaşmamış piyasa ekonomisi' ve özellikle de en önemli üretim unsuru olan emek küresindeki 'koruyucu düzenleyicilik'ten müteşekkildi."

    "..were actually the result of the simultaneous action on the body social of two mutually exclusive systems, namely, 'a nascent market economy' and 'paternalistic regulationism' in the sphere of the most important factor of production, labor" (polanyi, 2001: 130)
    * polanyi, k., "the great transformation", 2001.

    ikili mukabil hareket, bu iki karşıt dizgenin birbirleri üzerinde tahakküm kurma sürecini imleyen terimdir. son elli senedir, liberal politikalar yükselişe geçtikçe "büyük dönüşüm"deki iddiaların hasır altı edilmesi ve liberal politikalar iflasın eşiğine yaklaştıkça polanyi'nin adının tekrar gündeme gelmesi de en fazla bununla ilişkilidir sanıyorum.

    mufassal malumat'çün
    (bkz: karl polanyi)*
  • polanyi'nin double movement kavramının koruyucu tarafı aslında polanyi'ye göre yine bir ilüzyon olarak karşımıza çıkar. çünkü toplumu kapitalizmin ellerine karşı korumak en çok devletten beklenir ve devlet de bugünkü düzende varlığını sürdürebilmek için güçlü bir ekonomiye ihtiyaç duyacaktır. bu konumda devlet kapitalistlere ihtiyaç duyar, çünkü ticaret devletin asıl işi değildir. böylece açık bir şekilde olmasa da devletin korumacılığı aslında yine kapitalistlere yönelik bir tutumdur.
hesabın var mı? giriş yap