• daha ziyade iktisat tarihiyle ilgilenen osmanlı tarihçisi. bir çok kitabının yanında halil inalcık'la beraber "an economic and social history of the ottoman empire" kitabının da editörü. hali hazırda suny binghamton'da ders veriyor olsa gerek.
  • social disintegration and popular resistance in the ottoman empire, 1881-1908: reactions to european economic penetration, ottoman manufacture in the age of industrial revolution, the ottoman empire, 1700-1922 kitaplarının yazarı amerikalı akademisyen. social disintegration esasen dünya-sistemi perspektifinden yazılmışken, quataert daha sonraki kitaplarından bu kuramdan epeyi uzaklaşmıştır. ottoman manufacture kitabında son derece önemli bir tez ileri surer. ona gore osmanli imalat sektörü, özellikle avrupa kökenli ithalatın etkisiyle çökmemiş, dönüşerek varlığını sürdürmüş, hatta yer yer büyümüştür. quataert böylece osmanlı imparatorluğu’nun son dönemini anlamak için iç dinamiklerin de dış dinamikler kadar önemli olduğunu iddia etmiş olur. quataert son kitabı olan ottoman empire'da da bu temayı işlemeyi sürdürür. 1838 ingiliz-osmanlı ticaret anlaşması yerine yeniçeriliğin tasfiyesini serbest ticaret açısından bir dönüm noktası olarak önerir.

    quataert osmanlı’da zonguldak-ereğli kömür işçileri üzerine yazdığı kitabı henüz tamamlamıştır.

    akademik paparazzi notu: kendisi heyecanlı, hevesli, sıcakkanlı, yardımsever bir insandır. bu heves ve heyecanı kendisiyle yapılan ilk konuşmada bile karşısındakine yansır. velhasıl güzel insandır.
  • osmanlı çalışmalarının ihtiyaç duyduğu araştırmacı türünün en güzel örneklerinden. arşivcilikle kuramı, makro tarihle mikro çalışmaları birleştirmiş, yazdığının başlığı ne olursa olsun merak uyandırmıştır. hem öğretmek hem de iddia ileri sürmek kolay değil. bunu osmanlı tarihi gibi bir alanda yapmak ise ayrıca bir emek ister diye düşünüyor, zevkle okuyoruz.
  • esi jean quataert ile birlikte osmanli tarihi ile ilgili arsivleri okumak icin zamaninda turkiye'de bir kac sene yasayan, osmanli tarihcisi.
  • 10 subat 2011 olarak olum haberi gelmistir. oyle gorunuyorki, kanser bir ilim adamina daha erken veda dedirtti.
  • aslında çok geç tanıdım onu, hayatıma yine geç tanımaktan utandığım bir öğrencisi sayesinde girdi. öğrenci demek de eksik sayılır, yolunu sonuna kadar aydınlattığı, hamurunu yoğurduğu birisi... o kadar çok bahsederdi ki, çok yakından tanıdığım tonton bir dede gibi algılamaya başlamıştım. farklı olduğu belliydi, sonra yazdıklarını okumaya başladım. bilgi birikimini ahlak ve vicdanla donatılmış bir süzgeçten geçiriyor gibiydi... bugün yine o çırağından öğrendim öldüğünü. içim burkuldu, sadece bir eksiklik hissettim. onunla tanışamadığım için mi, ondan ders alamadığım için mi, çok sevdiği öğrencisi çok üzüldüğü için mi bilmiyorum ama koca bir eksiklik...

    evet, gerçekten çok farklıydı... tarihi "alttan" yazmaya çalışıyordu... ve diyordu ki, "... tarih sadece önderler ve siyaset adamları değil, aynı zamanda halk kitleleri ve onların günlük yaşantıları hakkındadır”. seslerine ses kattığı tarihin "sıradan" insanlarıyladır herhalde şimdi. huzurla uyusun ve merak etmesin emaneti emin ellerde...
  • dün aldığım hayatımda duyduğum en kötü haberlerden biri olan "brunch faciası" na rağmen, ölüm haberini öğrendiğim an dünyamı başıma yıkan, sevdiğim insanlara düşman eden ve en az rahmetli başkan kennedy'nin ölümü kadar üzen güzel insan. osmanlı tarihi onsuz öksüz, onsuz yetim...

    yaptığı çalışmalardan ötürü kendisine en derin saygı ve sevgilerimle...

    (bkz: we will never forget)
  • türk akademisyenler arasında donald paşa diye bilinen müteveffa osmanlı iktisat tarihçisi.

    az önce sanayi devrimi çağında osmanlı imalat sektörü adlı kıtabını okumayı bitirmiş bulunmaktayım. kitap ile ilgili iki eleştirim olacak.

    birincisi, kitabın adı osmanlı imalat sektörü ama içeriğinde sadece osmanlı tekstil imalatı sektörünü incelemiş. tamamen akademisyenlere yönelik bir kaynak çalışması niteliğinde bir kitap olmuş. oldukça fazla rakamsal veri içeriyor. dolayısıyla biraz insanı sıkıyor.

    en olumlu tarafı ise batı'lı gözüyle döneme oldukça objektif yaklaşmış olması.
  • (bkz: donald paşa)
hesabın var mı? giriş yap