• muz markası. ayrıca ananas, mango vs gibi egzotik meyvelerin konserve versiyonlarının da markası.
  • ing. büyük britanya'da işsiz vatandaşlara haftalık olarak devlet tarafından ödenen para.
  • 1922'de, hawaii adalarından, lanai'yi 1.1 milyon dolara satın almış olan şirket. ada hala şirkete aittir.
  • 1851 'de hawaii 'de kurulmuş, amerika orjinli bir firma.
  • içimdeki subcomandante marcos'u ortaya çıkarmış muzcu.

    bir kuzenim vardı, hala var. kuzenlerin en büyüğü olduğundan hepimiz üzerinde fiziki şiddet uygulayarak büyüdü. o büyürken, biz çok çocuktuk. ağzımıza deodorant falan sıktığı bile olurdu. canı sıkılır sıkılır, gelir bize iş olurdu yani.
    acıbadem'de anneannemlerin evinde olduğumuz bir gün, salona sandalye, çarşaf ve yastıklardan bir çadır ev yapmıştı. o gibi şeyleri muazzam yapardı zaten. hala da bir kamp adamı, bir ekstrem ruh insanıdır. yamaç paraşütü konusundaki engin deneyimlerinden bir gün faydalanmak isterim...

    neyse; o güne dönelim. kuzen bizi çadırına misafir ederken annemler muz getirdi. hani bu dole muzların bazılarının üzerinde dole çıkartması vardır ya, tuttu o çıkartmalı tek muz bu kuzene gitti. zaten ezilen adamın bahtı karadır, muzun çıkartmalısı bile gelmez anasını satayım.
    efendice istedim önce. mehmetcan dedim, onu bana versene. yok dedi. bir anda ortam kuzenin iktidar şovuna sahne olmaya başladı. verir gibi yapıp vermemeler, alamayışlarımı görüp gülmeler falan. zaten bayram tatili için gelmişim istanbul'a, sen istanbul'un yerlisisin. bu çıkartmalı muzlar da istanbul'da daha çoktu o tarihlerde. insanlık yap, ver işte!

    yok! gitti anneannemin salonundaki vitrinin yüksekçe bir yerine yapıştırdı. zıplıyorum olmuyor, ayağımın altına yastık alıyorum olmuyor. danone reklamındaki çocuk gibi oldum yeminle. alamıyorum çıkartmayı, aklım gidiyor. anneme falan da söylemek istemiyorum, öyle olsa kuzenin gözünde iyice süt oğlanı olacağım çünkü.
    dedim oğlum, "bu kapı ahret kapısı, burası sırat köprüsü. bu sefer de geçersen bir daha geri dönemezsin, iyi düşün" dedim.

    sonra bir "ya basta!" çekmişim, allah mı söyletmiş neyse, anlamını daha ben bile bilmiyorken çok acayip gaza gelmişim. anavarza1940 emreder büyük kuzen uygular diye bağırarak kuzenin üzerine yürüdüğümü ve mutfağa kadar püskürttüğümü hatırlıyorum. anneannemler, teyzemler, annem falan yetişemeden bir şahin edasıyla üzerine uçuşum ve mutfak masasının altına girişimiz falan benim şanlı tarihimin nadide parçalarındandır.

    sonuç: çıkartma benimdi. gerçi kaybettim sonra. gece gizliden çaldı mı ne yaptıysa artık kuzen.
  • türkiye'ye durian meyvesi getirmesini umduğum.
  • muzunuzun üstündeki kodu sitelerine girdiğiniz takdirde üretim aşamasına tanık olabiliyormuşsunuz. şahane.
    http://www.dole.eu/dole-earth/

    kod olarak: 31809
  • ananasları muhteşem lezzetli olan marka... artık bulamıyorum, neden yok ki?

    getirsenize olum!
hesabın var mı? giriş yap