*

  • bir matris uzerine yerleştirilen pullarla oynanan tic-tac-toe benzeri oyun
  • biz bunu biraz daha farklı oynardık (eşşek kadar olduk hala oynuoruz okulda). sınırlı bi alan içinde, yuvarlak 4 kişilik gruplarla. efenim şoyle ki:
    bi kale belirlenir, bu kaleye 9 tane taş üstüste dizilir, belirli bi mesafeden, takım oyuncuları sırasıyla bu taşları devirmeye çalışma atışları yapar (bowling misali). bi kere taşlar devrilmeyegörsün, taşları deviren takım fellik fellik kaçmaya başlar. obur takım ise, diğer takımı topla vurmaya çalışır (mumkunse kafadan). kaçan takımın amacı ise, az evvel dağıttığı taşları vurulmadan üstüste dizmeye çalışmaktır (bkz: suçluluk duygusu).
  • biz "tombik" derdik bu oyuna niye bilmem...
    ayrica bir takim topu taslara atarken karsi takimin oyunculari da "ortada kuyu var yandan gec" biciminde tempo tutarak topun yonunu degistirmeye calisirlardi. bir nevi psikolojik baski...
  • yakla$ık bir yıldır frp oynumuzda aradığımız, bulursak dünyayı kurtaracağımız nesneler.
  • (bkz: bestas)
  • toplu versiyonunu çocukken oynadığımız oyun.biz "tombilibiş" derdik.tuğla parçacıklarını dizerdik üst üste.vurulmadan tekrar dizmeyi başardığımızda "tombilibiiiiişşş!" diye bağırırdık.tabi o zaman karizmanın ne olduğunu bilmeyen insanlardık.ne pis çocuklarmışız.
  • anadoluda koylulerin mal guderken hayvanlar yayildiginda diger cobanlarla oynadiklari bir oyundur,daha cok kurdlere ozgudur.
  • adana'da dokuzcun olarak bilinen oyun. rakibe, ilk iki taş konulduğunda yasık, taş alma tehdidinde basık, taş alındığında ise kesik denir.
  • mahalle abileriyle* oynandığında tadından yenmeyen bir oyun dokuz taş. mahalle abisi dediğim de, iş dönüşü çocukların oyununa dahil olan, patlayan topa sponsor olan, voleybol için özel file yaptıran, arabası olan artislere kafa tutup çocukları kollayan genelde yeni evli büyükler. patlamamış ama havası inip yetişkinlerin avuçiçine oturan plastik toplar olurdu eskiden. çin malı saçma salak toplar yoktu bakkalda, her birinin kendi filesi bile vardı. onlarla tüm çocukları kafadan vururdu mahalle abisi. hiç kaçan tarafa geçmez, kovalayacak tarafın atıcısı olurdu. yarım saatliğine de olsa bütün sokak, camda, balkonda mutlu olurdu.

    şimdi mahalle abisi olacak yaştayım ama ne çocuklar dokuz taş oynuyor ne de biz abi olacak asgari yeterliliğe sahibiz. (bu sefer de ben saymıyorum)
  • çocukluğumda tüm mahalle çocukları hep beraberce oynadığımız tadına doyulmayan oyundur. taşları dizmenin de, taşları dizeni elinde topla kovalamanın da ayrı bir tadı vardır.
hesabın var mı? giriş yap