*

  • bebeklerin dunyaya geldigi hastanedeki yer.
  • hayatin bir ucu. digeri icin, (bkz: gasilhane).
  • kendi adıma bir tarif verecek olursam doğumhane ; bir korku tüneli, bir komedi filmi seti, bir kadınlar kıraathanesi, bir şen sazın bülbülleri müzikali, geçmek bilmeyen dakikaların sayıldığı , sıkıldım çıkmak istiyorum burdan demenizin kâr etmediği bir yer...
  • şu anda içinden iyi haberler beklediğim hastane bölümü, araf.
    bu benim 3. bekleyişim ama hala ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum.
    ilk oğlumuzu kaybettik, ikincisi kucağımızı kollarımızı dolduruyor.
    inşallah üçüncü de sağlıklı bir şekilde annesiyle birlikte bu kapıdan çıkacak.
    zor iştir bu kapıda beklemek...

    edit : 3 kg 200 gr. ve sağlıklı :)
  • aldanmak kelimesinin vücut bulmuş hali. burada yaşananlar adeta bir ilizyon. gerçeklerden kaçılan, hülyalar aleminde dolaşılan bir mekan. ağlanacak halimize güldüğümüz yer.

    eskisi gibi değil ki hiçbir şey. evde, yolda, tarlada doğulmuyor. yaşamın zorluklarının içine fırlanmıyor. güzelim çarşaflar arasına, pamuklara sarılıp, cam fanuslar içerisine koyuluveriyor insan. bilmeyen gözler görse, korunaklı ve tozpempe bir yaşam bizleri bekliyor sanabilir.

    fakat gerçekler öyle mi? yeni doğanlar reenkarne olmuş olsa ve eskiyi hatırlama yetileri olsa, doğumhanede gözlerini açtıklarında yüreklerine dev bir fil otururdu. bu güzelim hiçliğe istenmeyen bir mola vermenin hüznüyle oracıkta yaşlanıverirlerdi.

    yavrusunu gördüğünde mutluluktan uçan anne ve kapıda heyecanla bekleyen baba, kendi yaşamlarının çekilmezliğinin farkına varsaydı, kendi yaşamlarının bir benzerini yaşayacak canlıyı dünyaya getirmenin hüznüyle, seviştikleri güne lanet edebilirlerdi.

    bu işe yardımcı olan ebeler, dünyaya gelenin bedenini ilk görenler, eğer bir kahin olup geleceği görebilseler, yapışkan bir sıvıyla kaplı canlıyı geldiği yere geri ittiriverirlerdi.

    bir ülkenin başı olabilseydim, doğumhane kapılarına bir yazı asardım. “çok mu seviyonuz len bu hayatı”.
  • doğum servisinde refakatçi olarak kaldığım 2. gecem, odamızda yeni doğmuş 2 bebis var, penceremizin manzarası da bebek kabristanlığı.
    hayat çok garip, bir yanda hayata yeni bir adım yeni bir hayat varken, diğer yanda hayatın sonu var.
    pencereden bakmaktan da tırsmıyor değilim he...
hesabın var mı? giriş yap