• diyarbakırda yaşayanların "beden" diye adlandırdıkları yapıdır.diyarbakır surları, 5 kilometre uzunluğunda, 10-12 metre yüksekliğinde ve 3-5 metre genişliğindedir. sur içindeki alanın boyutları 1700-1300 metredir. surlar, şehrin batısında bulunan eski yanardağ karacadağ'dan akan kalın bazalt tabakaya uygun olarak kalkan balığı şeklindedir. balığın baş kısmı iç kale'ye, kuyruk kısmı ise güneybatı kesimindeki yedi kardeş ve evli beden burçlarının olduğu yere uyar.diyarbakır surları'nın yapımında yörenin temel yapı malzemesi olan gri-siyah bazalt taşı kullanılmıştır. sur ve burçların üzerinde, güneş ve yıldız sembolleri, kaplan, boğa, çift başlı kartal, akrep ve at kabartmaları, silah, meyve ve tahıl şekilleri bazalt taşlar üzerine işlenmiş ve günümüze kadar gelmiştir. ayrıca birçok yerde, özellikle urfa kapı ve dağ kapı çevresinde eşsiz kitabe ve motifler bulunmaktadır.diyarbakır surları'nın bir kısmı, şimdiki iç kale'ye uyan yerde hurriler tarafından yapılmıştır (m.ö.3000). bu bölge, muhtemelen gerek dicle vadisine gerek diyarbakır düzlüğüne hakim en stratejik yer olarak seçilmiştir.diyarbakır surları, günümüzdeki şekli ile 346 yılında bizans imparatoru ii. constantinus döneminde yapılmıştır. ancak o zamanki surların şimdiki gazi caddesi'nden geçen batı kesimi 367-375 yılları arasında, şehre gelenlerin artmasının üzerine yıktırılmış ve surlar şimdiki şekliyle genişletilmiştir.o günden günümüze kadar surlar zaman zaman onarılmış ve yenilenmiştir. birçok uygarlık kendi döneminde yeni burçlar, kitabeler ve süslemeler, motiflerle surlara kendi imzalarını atmışlardır. özellikle romalılar, bizanslılar, abbasiler, mervaniler, selçuklular, inaloğulları, nisanoğulları, artukoğulları, eyyubiler, akkoyunlular ve osmanlılar'dan günümüze kadar gelen birçok kiymetli burç, kitabe ve kabartmalar bulunmaktadır. bu eserler, o dönemlerin canlı birer şahidi olarak hala yaşamaktadır.diyarbakır surları, esas olarak iç ve dış kaleden oluşur. iç kale, surların fis kayası denilen kuzeydoğu ucundadır. iç kale'de bizanslılar'dan kalan nestorian kilisesi vardır. bu kilise vi. yüzyılda yapılmıştır. halen, yarı harap vaziyettedir. iç kale'deki en önemli yapı virantepe denen yerdeki artuklu sarayı'dır.1210-1220 yılları arasında yapılan sarayla ilgili kazılar 1956'da prof.dr. oktay aslanapa ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiş, saray kalıntıları, altın yaldızlı ve türk motifli mozaikler ve çok gösterişli sekiz köşeli havuz ortaya çıkarılmıştır. bu sarayda devrin önemli bilim adamları ve özellikle cizreli eb'ül izz'in yaşadığı bilinmektedir.günümüzde artuklu sarayı halen harap haldedir. iç kale içerisinde ayrıca i. dünya savaşı sırasında atatürk'ün kaldığı bina ve bazı adlî (adliye günümüzde buradan surların dışına, yeni belediye binasının bitişiğindeki binaya taşındı) binalar bulunmaktadır.iç kale'yi saran surlar kanuni sultan süleyman zamanında yeniden gözden geçirilmiş ve genişletilmiştir. bu surlarda 16 burç vardır. burçlar, dört, altı ve sekiz köşelidir. günümüze kadar iyi korunmuş olarak gelmişlerdir. bu surlar üzerinde "kanunî kitabesi" bulunmaktadır.dış kale surları, iç kale'yi sararak dağ kapı-urfa kapı ve yeni kapı-mardin kapı yoluyla eski şehri sarar7. dış surlar üzerinde 82 burç bulunur. burçlar çoğunlukla yuvarlaktır, ancak dört ve altı köşeli olanlar da vardır. benusen ve dicle vadisine bakan kesimde daha çok dörtgen burçlar bulunur. savaşların en çok cereyan ettiği dağ kapı ile urfa kapı arasındaki düz alana bakan bölümde burçlar genellikle yuvarlak, daha sık, daha sağlam ve daha büyüktür. bu kesimde burçlar arasındaki mesafe kısadır, aralarda takviye vardır. mardin kapı-yeni kapı arasındaki surlar yalçın kayalar üzerine kurulmuştur, daha alçak ve daha seyrektir.burçların çoğunlukla iki katlı, bazıları 3-4 katlıdır. alt katlar depo ve ambar, üst katlar ise askeri amaçlar için kullanılmıştır.diyarbakır surları üzerinde çok görkemli ve tanınmış burçlar vardır. bunlar arasında yedi kardeş, evli beden (ulu beden, benusen), nur, keçi, kralkızı, fındık, mervani, akrep burçları en iyi bilinenlerdir. yedi kardeş ve evli beden burçları, artukoğulları zamanında
    1208-1209 tarihlerinde yapılmıştır. yükseklikleri, büyüklükleri ve zengin motif ve kitabeleri ile her iki burç da eşsiz anıtsal görüntüye sahiptir.eskiden dış kale surları'nı dışarıdan ikinci bir surun kuşattığı bilinmektedir. bu ön surun da bazalttan yapıldığı, iki sur arasında geniş ve derin bir hendek bulunduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. günümüzde bu dış surların izleri yer yer görülmektedir.diyarbakır surları üzerinde iç ve dış kale'de 4'er kapı bulunur. iç kale'nin kapıları, saray kapısı, küpeli kapısı, oğrun kapısı (gizli kapı) ve fetih kapısı'dır. bunlardan saray ve küpeli kapısı şehir içine, diğer ikisi ise şehir dışına açılır.dış kale'nin kapıları ise, kuzeyde dağ kapı (harput kapısı), güneyde mardin kapı (tell kapısı), doğuda yenikapı (dicle veya su kapısı) ve batıda urfa kapı (rum veya halep kapısı)'dır. kapılar demirden yapılmıştır, çok sağlam ve gösterişlidir. günümüzde dağ kapı ve urfa kapı onarılmıştır ve iyi durumdadır. mardin kapı (bu kapının çevresi de son iki yıl içinde onarıldı ve kapı açılarak hizmete açıldı, çevresi yeşillendirildi) ve yeni kapı ise çok harap durumdadır. daha sonraki yıllar surlarda bazı kapılar daha açılmış (çift kapı, tek kapı gibi) veya surlar yer yer yıkılarak geçişler sağlanmıştır.diyarbakır surları, eski geçmişlerine rağmen, uzun yıllar boyunca, sağlamlıkları ve dayanıklıkları ile günümüze kadar büyük oranda korunarak gelmiştir. surlar zaman zaman büyük onarımlar geçirmişlerdir. maalesef 1932 yılında surların, şehrin havalanmasını engellediği için yıkılması fikri ortaya atılmışsa da özellikle fransız araştırmacı alfred gabriel'in çabaları sonucu bu hatalı girişim engellenmiştir.diyarbakır surları, özellikle son 20 yılda, köyden kente göç, gecekondulaşma, çarpık kentleşme sonucu büyük oranda harap olmaya başlamıştır. surların mardin kapı, urfa kapı arasındaki dış kesimi yoğun gecekondu işgaline uğramış ve surların yanısıra yedi
    kardeş-evli beden burçları çok tahrip olmuştur. bu kesimde surların ve burçların taşları sökülmekte ve surlarda yeni geçitler açılmaktadır.surların urfa kapı-dağ kapı arası daha iyi durumda olan ve düzenli onarılan kısımlardır.
  • çin seddinden sonra dünyanın en uzun surları...
  • ayrıca burçların önünde ki ciğercileriyle de meşhurdur.yaz akşamları dağkapı tarafındaki surların önüne bir sürü ufak masa dizilir.yanına mavi bir el arabası yaklaşır araba da mangal;mangalda ciğer,yürek,dalak,biber,domates.ince ekmekler gelir masaya derken sohbet koyulaşır,çırak getirir şişleri masaya (o sırada yan masa iki amca eski meselerden bahsetmekte,biz de ister istemez kulak misafiri olmak durumundayız) yahu bu ne lezzet....soğanı uzat ordan dostum.....şefım nerde kaldı bizim ayran....derken sokaktan geçen başka bir arkadaş da masaya davet edilir(rededilir mi bu davet)....vay sen hoşgelmişsen ne alemdesen?(yan masada amcalar hala koyu sohbette)....sokaktan geçen arabalar,kömür kokusuyla karşık et kokusu,güzel insan sedaları....bir başka harika diyarbakır akşamı
  • sur civarında mukim cigerciler ve cigerlerinin unu daha önce belirtildiyse de, d.bakıra yapılmı$ bir ziyaret sırasında,sabah saat 7:30 da sur dibindeki bir cigerciye gidilip ciger yeme tecrübesini ya$amak bir ba$kadır.
    ilk önce "-abi sabahin köründe ciger olur mu yaa" yalvarmalarıyla ba$layan hikaye, ciger gegirtileri ile "-abi yarın sabahta gelelim buraya " ile son bulmu$tur.
    saat 06:00 da açılıp 09:00 itibari ile kapanan bu cigercinin adı-sanı hatırlanmamaktadır.yoksa $iddetle tavsiye edilirdi.
  • "kültür bakanlığı"nın projesi kapsamında dört tarafını sarmış lokanta,kıraathane,çay bahçesi vs. gibi işletmelerin yıkıldığı yerlerine ağaçlar dikildiği,parklar yapılan,bir taraftan devam eden restorasyon çalışmalarında orjinal taşların rengine sadık kalınmaması sonucu hayal kırıklığı yaratan muhteşem eser.amma velakin yıkılan lokantalar arasında yatılı okurken kaçıp gittiğiniz,milyonlarca anıya ev sahipliği yapmış,karnınızı doyurmuş yerler varsa iç burukluğu yaratan "yeşil çınar tam olarak nerdeydi?" "kapısı tam şuradaydı galiba" "ben bakamıyorum abi gidelim artık" türünde diyalogları yaşatmıştır bu düzenleme çalışmaları.
  • surlarin cokmesi sonucu olen kisi sayisi bestir.
    (bkz: why those five)
  • saraykapı mevkiinde bulunan surların bir bolumunde bi donem gece gunduz g3umle dıkıldıgım tastan orulu duvarlar ayrica yaklasik 430 gun her sabah uyandıgımda karsimda gordugum tas duvarlar.bu yuzdendirki artık ne kadar tarihi ve guzel oldugu benim gozumde birsey ifade etmemektedir.bildigim kadarıyla 210 kiside bu fikri benimle paylasiyor.tek fark onlar kufur ediyor ben etmiyorum.(bkz: not like you)
  • zamanında meşhur ciğercileriyle hatırlanan diyarbakır surlarının önü arkası yeşil alan haline getirilmiştir. surlarların zaman zaman yamalanmış olması surların orjinal haline bir hakarettir. hatta tez zamanda yıkılmalıdır. surların üzerine çıkmak ise ayrı bir keyiftir. dicle ırmagından tutun da diyarbekirin her yerini görebilmek, eski zaman hulyaları kurmak mutluluk vericidir. tabi bu mutlulugu bozmaya jandarma ve ozel timin varlıgı yetmektedir. diyarbakır içerisindeki çirkin bir psikolojik savasa surları alet etmek ise utanılasıdır.
  • hep "çin seddinden sonra dünyanın en uzun surları" diye tanıtılsa da 22 km uzunluğundaki istanbul surları ile karşılaştırılınca 5 km ile nasıl dünyanın en uzun suru olduğu merak konusudur. buna rağmen durumu istanbul surlarından daha iyidir. 1950'li yıllara kadar geceleri şehir surlarının güvenlik nedeni ile kapatıldığı söylenir. o zaman surların daha iyi durumda olduğu düşünülebilir. daha yakın zamanlarda dağkapı meydanını ve çarşıya bağlantı yollarını yapmak için bir kısmı öküzcesine yıkılmıştır.
hesabın var mı? giriş yap