diyapazon *
-
-
kullanimi basittir, once dizininin ustune hafifce vurursunuz, titresmeye baslar, catalin sapi tabir edebilecegimiz kisimda bir kurecik vardir, onu gitarin govdesine dayarsiniz ve (kullanmayali cok oldu, emin degilim) re sesi verir.. onca alet la sesi verirken bu nasil re verir o da ilginc bi ozelligidir..
-
(bkz: diapozon)
-
çatal şeklinde, üzerine vurulduğunda tek bir frekansla ses yayan. enstrüman akord etmeye yarayan alet
-
yunanca "dia pason khordon" "her telden" demektir. doğru transkripsiyonu "diyapazon"dur.
-
u harfinin altında sapı olanı şeklinde çelikten yapılmış ve 440 hertz frekansında titreşim yayan ( bu da la sesi olmaktadır ) müzisyenlerin -özellikle akustik enstrümanlar çalanlarının- ilk göz ağrısıdır...
-
seslerin mutlak ve sabit titreşimlerini belirleyen alet. bu alet iki ucu çatal şeklinde bir metaldir, vurulduğunda genellikle birinci oktav la sesini üretmektedir. diyapazon, ingiliz asıllı john shoretarafından (1711) icat edilmiştir.
-
tarih boyunca diyapazonun değişik mutlak frekansları olmuştur:
1788: paris - birinci oktav la - 409 hz
1850: viyana, berlin - birinci oktav la - 442 hz
1858: paris uluslararası konferansı - birinci oktav la - 425 hz
1885: viyana uluslararası konferansı - birinci oktav la - 435 hz
1939 ve 1941: uluslararası antlaşma - birinci oktav la - 440 hz
biz günümüzde 440 hz kullanıyoruz. -
gunumuzde erken donem calgilari icin 395 ve 415 hz olanlari da kullanilmaktadir.
(bkz: early music) -
vurarak parmagimi morartmak akabinde ise dustugu icin egilirken kafami masaya vurma suretiyle kendimi sakatlamama neden olmus minik sey.
hayir eseklik bende,
annenin karnindan 440 la ile dogmadin ya. ne diye durduk yere ses aliyosun gece vakti?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap