• anka'nın adlarından biri.
    başına devlet kuşu konması ise zenginlik, talih gibi güzel şeyler yaşayan insanlar için kullanılan bir deyimdir...
  • orhan kemal'in yazdığı istanbul'da bir arnavut ailesi ve civarındakilerin anlatıldığı, kahpe felek temalı, sabırsızlıkla okunan roman.

    orhan kemal'in argo kültüründeki ve arnavut diyalektiğindeki yetkinliği yazarın romandan önce bir iki sene arnavutların arasında kalıp sokaklarda sürttüğü, serserilik yaptığı ihtimalini güçlendirmekte. konu klasik gibi görünebilir ancak kullanılan dil ve anlatımla türk filmi havasından sıyrılıp, pis bir gerçekçiliğe bürünmekte.

    son olarak, ergin ergönültaş'ın terso'sunu seven vefalı pişmiş kelle okuyucusu bu romanda çok şey bulabilir tüyosunu verip büyüksün orhan kemal diyerek bitiriyorum.
  • aynı adlı eserden uyarlanarak 1980 yılında, yönetmenliğini memduh ün'ün yaptığı, başrollerini de kemal sunal serpil çakmaklı ve mehtap ar'ın paylaştığı gibi görünen ama aslına bakıldığında tabii ki de klasik bir kemal sunal filmi olan muhteşem eserin adı.
  • yoktur oyle bir kuş. halk dilinde o kadar yer etmiştir ki, bu sayede devlet halkın gözünde kurtaracı olarak görülmüştür vaktı zamanında, başımıza devlet kuşu konsa,konacak gibi laflar ile ekonomik krizde halkın tepkisi uyutulmuştur, halk sakinleştirilmiş hatta devlet'e kurtarıcı rolu ile bakmıştır. yurdum insanının kendi dil'ine yenildiği betimlemedir devlet kusu
  • devlet kusu, devlet sözcügünün osmanlica'daki ikinci anlami olan "talih, sans, kismet"e gönderme yapar. günümüz türkcesinde devlet kusu emekli olmustur, yerine talih kusu bakmaktadir.
  • kemal sunal'ın [belmondo mustafa]'nın yanında bu sefer yakın arkadaşları rolünde alışık olunmadık bir şekilde bülent kayabaş [sülo] ve yadigar ejder [murat]'ın olduğu film.

    film ''var mı bizden iyi arkadaş, karde$şten de ileriyiz'' repliğiyle akıllarda kaldı. tabi bir de

    hülya: gülünce aynı jean paul belmondo gibi oluyorsun
    mustafa: huyum kurusun!
  • (bkz: hüma)
  • iki kez filme çekilen roman. ilkinde ayhan işık ikincisinde ise kemal sunal başrolü oynamıştır. tabi oyuncularından da anlaşılacağı üzere filmler senaryoyu ele alış biçimlerinde farklılıklara sahiptir.
  • her izleniste "bu ne biçim film yaa" diye gülme krizine sokan efsane eser.
    filmin en can alıcı sahnelerinden biri de;
    sokakta top oynayan mustafanın kendi evlerinin camını indirmesinden sonra
    hülyanın topu mustafaya attigi sahnedir.

    hülya: (pencereye gelir, isveli bir bakis atar mustafaya ve topu sokaga atar) aaaaal!
    mustafa: (topu yakalar, karizmatik bir ifadeyle hülyaya bakar) cok kibarsiniz baggyan, mersiiğ
  • bu filmde belmondo mustafa'nın* evde asılı duran bir vesikalık fotoğrafı vardır ve kendisinin adeta bir jean paul belmondo misali yanaklarını şişirerek verdiği muhteşem, dehşet bir pozuyla karşı karşıya kalıp yere yıkılırız.
hesabın var mı? giriş yap