dert
-
uzuntu, sorun..
-
sikinti veren, bunaltan sey.
-
(bkz: tasa)
-
çocuk yorumu;
"mesela deden öldü çok iyidi bide karneden orta yada sınıfta kaldın ona dert denir."
neşe (10)
"okula gidersek çalışırız akşam olunca öğretmenimiz bize ödev verir biz ona ders diyoruz."
halime (10)
"mesela birisi birşey düşünürse. annesi kızına derki kızm senin derdin ney der. dert buna denir."
kader (9) -
her insanın hayatında sürekli var olan şey. geçmez, bitmez...
-
division of extramural research and training in kısaltması.
-
cogu kisiye gore, yasandigi anda hic kimsede kendisindeki kadar buyuk olmayan.
-
agirligini yalniz cekenin tasidigi.
-
"hafif dertler konuşur, büyük dertlerin sesi çıkmaz" demiş büyüklerimiz.
-
herkes tarafından farklı algılanan bir duygu hareketi. kimisi parayı, bazısı arkadaşsızlığı, başka biri ise herşeyi kendine dert edinir. edinilebileceği gibi kendiliğinden de gelebilir. dertsizliğin kıymeti bilinsin diye var olması çok muhtemel. denge.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap