*

  • evelsi gün, sosyal bilimlerde araştırma yöntemlerine misafir hoca olarak giren bir felsefe profesörünün dersin başında bizlere okumaya başladığı şiir. edebiyatın bu dalıyla hiç işim olmamıştı zamanında. sevmezdim de zaten şiiri. benim için varsa yoksa düz yazı vardı. işte bu şiir, şiire bakış açımı biraz da olsa değiştirdi. "demek böyle şiirler de yazılabiliyor..." dedim içimden. evet 3 noktasıyla beraber.
  • bu şiir buram buram yunan dünyası'nın genel toplumsal havasını başarılı bir biçimde içermektedir. şöyle ki yurttaşın yunan dünyasında varlığından söz edebilmemiz için biricik ön şartı, boş zamandır. yurttaşlığı karakterize eden boş zamandır. bunun açık anlamı şudur: her ne kadar yurttaşlık kendi içinde kaça ayrılırsa ayrılsın eninde sonunda yurttaş en boş zamanı olan sınıflarda gösterir. o yüzden perikles, kendilerini iktidara taşıyan yoksul kesimlerin, daha fazla sisteme entegre edebilmek, siyasal olarak işlevsel kılabilmek için ilk defa siyasal işler karşılığında ücret uygulamasını başlatmıştır. siyasal işler dediğimiz örneğin meclis üyelikleri. verdiği ücret de aslına bakarsanız gündelik anlamında beş para etmez bir ücrettir. yani adam atina'nın sokaklarında dilense daha fazla para kazanır heralde. ancak siyasal işler için yani polisin işleri için yani ortak işler için güçler için çalışmaktan ayrı gayrı bir zamana sahip olmadığını, bu zamanı ayırma lüksünün olmadığını gösterir. gerçekten de başlangıçtan beri izlediğimizde yurttaşların önemlice bir bölümünün nerdeyse bütün gün çalıştığını,ağır işlerde çalıştığı ve hiçbir biçimde idealize edildiği gibi kendini polisin işlerine adamadığı görülür.
  • bu şiirin anlattıkları üzerine kitap yazan insanlar varken melih cevdet anday'ın 15-20 dizede felsefe, kölelik, para pul, zehir zıkkım üzerinde böylesine etkili kelimelerle konunun özünü okuyucuya kavratması insana garip bir haz veriyor. yani düşünüyorsun ki bu sadece ben ve türkçe bilen azınlığın anlayabileceği bir şey ve garip bir haz alıyorsun, öyle bir şey.
  • binlerce sayfalarda anlatılan sömürü düzenini ve insan umudunu birkaç dizede özetlendiği, kavramanın orgazmdan daha zevkli anları yaşattığı, aynı zamanda hüzünlü buruk melih cevdet şaheseri
  • felsefenin sosyoekonomik açıdan incelenmesi bir şiir ile nasıl yapılırın karşılığı.

    (bkz: melih cevdet anday)
  • (bkz: laurissilva)
  • köle sahipleri iş yapma, emek verme gayesinde olmadıkları için bilginçlik taslıyorlardı/ düşünce dünyasına dalıyorlardı. çünkü vermeleri gereken emek köleleri tarafından veriliyor, yapmaları gereken iş yine köleler tarafından yapılıyordu.
    kölelerin karnı doyduğu için bir arayış içine girmiyorlardı çünkü geçimlerini sağlayacak temel ihtiyaçları köle sahipleri tarafından karşılanıyordu.

    köleler sorgulayıp, düşünmedikleri için, başkası yerine emek veriyor, onların işlerini yapıyorlardı. çünkü düşünmesi gereken şeyin ne olduğunu köle sahipleri onlara söylüyordu.
    köle sahipleri düşüncelerinin/duruşlarının/yorumlarının alıcı bulacağını bildiği için emek harcamaya, iş yapmaya gerek görmüyordu.

    yalnızca düşünmek somu bir fayda vermiyordu. somut çıktının temelinde ise bir düşünce, gaye yoktu.
    ekmek kazanmanın felsefesi yapılmamış; felsefesi yapılan şeyler ekmek kazandırmamış.

    hala yeşil defne * * ağaçları altında, bu sebepler doğrultusunda likya yıkılmış.
hesabın var mı? giriş yap