deer dance

• "beyond the staples center
  you can see america
  with its tired, poor
  avenging disgrace
  peaceful, loving youth
  against the brutality
  of plastic existence "
  
  bölümünün melodisinin çok güzel olduğu soad şarkısı.
• clean bölümünün hastası olduğum ve ozellikle
  "push them around
  a deer dance
  invitation to peace
  war staring you in the face
  dressed in black
  with a helmet, fierce
  trained and appropriate
  for the malcontents
  for the
  disproportioned malcontents
  the little boy smiled
  it'll all be well
  the little boy smiled
  it'll all be well "
  bolumunun geçişleri açısından of melancholy burningle ilginç uyumluluk gözlediğim süper bişeydir bu. bayinizden ısrarla isteyiniz.
• telli bir enstrümanla çalındığında sol elin işaret parmağında kraterler oluşturan şarkı.
• nedense bana orphaned land'i feci $ekilde animsatan melodiler icinde kaybolmu$ $arki.
• system of a down un toxicity albümünün 3üncü şarkısı. albümün en iyi şarkısı olduğu söylenebilir.. sözleri de şu şekildedir:
  
  circumventing circuses,
  lamenting in protest,
  to visible police,
  presence sponsored fear,
  
  battalions of riot police,
  with rubber bullet kisses,
  baton courtesy,
  service with a smile
  
  beyond the staples center you can see america,
  with its tired, poor, avenging disgrace,
  peaceful, loving youth against the brutality,
  of plastic existence.
  
  pushing little children,
  with their fully automatics,
  they like to push the weak around,
  pushing little children,
  with their fully automatics,
  they like to push the weak around.
  
  a rush of words,
  pleading to disperse,
  upon your naked walls, alive,
  a political call,
  the fall guy accord,
  we can't afford to be neutral on a moving train,
  
  beyond the staples center you can see america,
  with its tired, poor, avenging disgrace,
  peaceful, loving youth against the brutality,
  of plastic existence.
  
  pushing little children,
  with their fully automatics,
  they like to push the weak around,
  pushing little children,
  with their fully automatics,
  they like to push the weak around.
  
  push them around,
  a deer dance, invitation to peace,
  war staring you in the face, dressed in black.
  with a helmet, fierce,
  trained and appropriate for the malcontents,
  for the disproportioned malcontents,
  the little boy smiled, it'll all be well,
  the little boy smiled it'll all be well,
  
  pushing little children,
  with their fully automatics,
  they like to push the weak around,
  pushing little children,
  with their fully automatics,
  they like to push the weak around.
  pushing little children,
  with their fully automatics,
  they like to push the weak around,
  push the weak around,
  push the weak around,
  push the weak around,
  they like to push the weak around.
• aralardaki geçişlerde çalan müziklerin "boşyereağlamakalbinibağlamaankarakızlarına" melodisini taşıdığı güzel şarkı.
• her şeyi anlatır;
  
  "beyond the staples center you can see america" ...
• push the weak around kısmını puşt amerika olarak anladığım soad eseri.
• ilk kez 2007 yılında bir lise talebesiyken dinlemiş ve pek sevmiş, pek eğlenmiş olmama rağmen, bundan böyle, nezdimde, 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi ile anılacak bir şarkıdır deer dance. kısmen çevirdiğim aşağıdaki sözleriyle şarkı, ve pek tabi ki serj tankian ve daron malakian beyefendiler, on iki yıl gerilerden gezi parkı gençliğine selam durur gibiler.
  
  ~~
  
  müfrezeler halindeki ayaklanma polisleri,
  plastik mermilerle öpüyorlar.
  coplarının kibarlığını,
  bir gülümsemeyle sunuyorlar.
  
  'staples center'ı geçince,
  olanca yorgunluğu, zayıflığı ve intikam rezilliğiyle
  'amerika' çıkar karşınıza;
  barışçıl, sevgi dolu gençler
  karşı koymaktadırlar burada
  plastik varoluş gaddarlığına.
  
  polislerse, ufacık çocuklara saldırıyorlar
  tam otomatik silahlarıyla.
  onlar pek severler,
  çaresizleri itip kakmayı da.
  
  ~~
  
  olağanüstü rock am ring 2011 konserindeki harikulade bir icrası için buradan~>
• içine çeken şarkılardan. valla ne yalan söyliyim, dinlerken yerimde duramam ben.