• cult of luna'nın somewhere along the highway isimli albümünün kapanış şarkısı. albümün 15.47 dakikalık akıllara ziyan chill out'u. sözleri ise şu şekildedir. *

    when the streetlights fade. warm rain like judgement descends.
    their voice numbs me. speaking words in a dead tongue.
    i have walked a road that lead me back to you.
    from a window our glances met. my true colours i cannot hide.
    the landscape has changed. you don’t recognise me.
    these pictures slowly fade. memories wither, they are all gone.
    further down the steps get steeper. you haunt me in my dreams.
    i let go and fall deeper. this will be the end of me.
  • mükemmel albüme, mükemmel son.. dinlerken o diyardan o diyara sürüklenmemek imkansız gibidir.. o 15 dakika 50 saniye nasıl geçti anlamaz insan.. dinlediğim gelmiş geçmiş en güzel albüm kapanış parçasıdır herhalde.. bu şarkıdan sonra başka bir şey de söylenemezdi zaten der insan dinlediğinde; neden kapanış parçası olduğu öyle aşikardır..
    kendinden hemen önceki 2 şarkıyla (thirtyfour ve dim) müthiş bir bütünlük taşıdığı da düşünülür kimilerince..
  • tadına en çok gecenin ikisinde, cepteki son kuruşu da alkole yatırdıktan sonra taksim'den paşa'ya* yaya bir şekilde dönerken, tam da karaköy'e inen yokuşun sonuna varıp deniz görünmeye başladığında mp3 player'ın şarjı bitmek üzereyken çalmaya başladığında varılan bir şarkıdır. günün doğuşunu izlemek için en güzel yerlerden birisi olan galata köprüsü gecenin tekilliğinde farklı bir anlam kazanır, insan köprünün ortasında durup seyre dalar kara şehri.

    ilk dinleyiste asik olunan sarkilardandır, girişi gelişmesi ve sonucu ile bütün bir kompozisyondur. belirsizce başlar, uzatır girişi, konuya nasıl gireceğini bilemeyen bir insan gibidir. sonra derin bir öfkeyle kavrulmuş bir acı hissettirir ardından donuklaşır gelişmede, duraklar, nefes alır. ardından hafif bir mırıldanma gelir ve son başlar. sonuç serttir ve kaotiktir, aynı anda giren üç gitar kararsızlığı ve karışıklığı çok iyi yansıtır, kafasının içinde bin türlü düşünce olan, ne yapacağını bilemeyen bir insanın aklından geçenleri yansıtır.

    uğruna kısa film çekmek istediğim bir şarkıdır ayrıca, ama tabii 15 küsür dakika bir kısa film için bile uzun. yine de her dinlediğimde aklımda canlanan sahnede bir otoban, bir adam, bir gece, bir yağmur ve bir viyadük var, ve kenara çekip viyadüğün korkuluklarının dışına çıkmış, aşağı sarkarak bağıran bir adam var. bundandır herhalde özellikle uzun yolda dinlememeye gayret ederim, bilenler de dinletmemeye gayret eder, insana en yakın viyadükte sağa çekme hissi uyandırır. işin ilginç tarafı ise bu imgeleri dinleyen farklı insanların, hatta alakasız ötesi bir insanın bile farketmiş olmasıydı.

    kim ne derse desin, somewhere along the highway'in ve cult of luna'nın en iyi şarkısıdır.
hesabın var mı? giriş yap