• ozellikle akustik yorumu sahane olan bir dave matthews band sarkisi.
  • could i have been
    a parking lot attendant
    could i have been
    a millionaire in bel air
    could i have been lost somewhere in paris
    could i have been
    your little brother
    could i have been
    anyone other than me
    could i have been
    anyone other than me
    could i have been
    anyone other than me
    could i have been
    anyone

    he stands touch his hair his shoes untied
    tongue gaping stare
    could i have been a magnet for money?
    could i have been anyone other than me?

    twenty three and so tired of life
    such a shame to throw it all away
    the images grow darker still
    could i have been anyone other than me? then i

    look up at the sky
    my mouth is open wide, lick and taste
    what's the use in worrying, what's the use in hurrying
    turn, turn we almost become dizzy

    i am who i am who i am who am i
    requesting some enlightenment
    could i have been anyone other than me?

    sing and dance i'll play for you tonight
    and thrill at it all
    dark clouds may hang on me sometimes
    but i'll work it out then i

    look up at the sky
    my mouth is open wide, lick and taste
    what's the use in worrying, what's the use in hurrying
    turn, turn we almost become dizzy

    falling out of a world of lies
    could i have been dancing nancy
    could i have been anyone other than me?*
  • ilk defa müebbet muhabbet te dinleyip oldukça beğendiğim dave matthews band şarkısı....
  • "sing and dance i'll play for you tonight " bölümü insanın içini bir hoş eden şarkı. aniden güneş açar ya bulutlu havalarda, insanın içi bir hoş olur. onun gibi
  • dave matthews da hep böyle yapıyor; dave'in sesi ne kadar ağlak olursa olsun band öyle oynak çalıyor ki kaptırıp gidiyorsun. sonra aklına geliyor şu sözlere bir kulak vereyim diye. aaa..

    bir bağa mı didin hali.. titreyip kendine dönme.. madem böyle damardan girecektin neden baştan oynatır gibi yapıp heveslendirdin diye hayıflanma.. gerçi ben genelde oynaklığa kaptırmayı tercih ediyorum kendimi. ama dave matthews kendi çapında önemli adam, sözlerine de kulak vermekte fayda var.

    dancing nancies under the table and dreaming albümünden; bu albüm de 1994'te çıkmış. yani 12-13 sene olmuş şarkı çıkalı ama hala taş gibi maşallah. öyle so 90s havasında değil de yeni singlemış gibi dinleniyor hala.

    bir de dancing nancy mevzusu var tabi: soruyor ya dave matthews "could i have been dancing nancy?"
    meğer dancing nancy ingilizce argoda travesti hayat kadınları için kullanılan bir terim değil miymiş?*
    hatta urban dictionary'e göre avrupa'da, özellikle de ispanya'da bu anlamda kullanılıyormuş yaygınca. okuyunca "yahu ne alaka? elin ispanyolu ne anlasın nancy'den danstan" diye düşündüm ama sonra pedro almodovar geldi aklıma. hayat kadınları, travestiler falan. tamam dedim. gideri var.
  • bir kere dinlememin yettiği ve anında vurulduğum* şarkı. hatta ileri gidip:

    (bkz: loopa alınacak şarkılar)
  • central park concert versiyonu için kelimeler yetersiz kalan, çok ağır bi dave matthews band şarkısı. şarkı boyunca dave matthews kendisini sorgulamakta ve küçüklükten beri gelen hayallerin bir bir yıkılışını anlatmakta sanki. hemen hemen bir çok insanın içinden geçirdiği ve dem vurduğu hayattan bezme sendromuda hiç bu kadar net anlatılmamıştır kanımca.

    "...
    twenty three and so tired of life
    such a shame to throw it all away
    the images grow darker still
    could i have been anyone other than me? "
  • depresif döneme veda, manik dönemi karşılama kutlamalarının geleneksel şarkısıdır, "could i have been?" diye başlayıp "sing and dance lalala hey" diye biter.

    live at luther college'daki dave matthews-tim reynolds versiyonunu dinlememle` :yazar burda tavsiyede bulunmuş` bir ikinci bahar yaşamaya başladık şimdi.
  • 7 dakkayı aşan akustik versiyonu, hem hüzünlü, hem serseri, hem şımarık, hem masum, hem fedakar, hem istekli.
    ama aslında tamamiyle bıkkın..

    değiş tonton
  • dave matthews "could i have been lost somewhere in paris" dizesini konserden konsere değiştirerek okur. paris kısmının yerine konserin yeri neresiyse onu yerleştirir ve söyler, cümle bitiminde de izleyicilerden büyük bir alkışı koparır. her versiyonu ayrı güzeldir de ben the central park concert'taki versiyonun hastayısım. meşhur barmeninden içki ister de ister, sonra da şarkıya girer..
hesabın var mı? giriş yap