• yarısı eski şarkıların yeni düzenlemelerinden yarısı da yeni şarkılardan oluşan bir ilhan irem albümü. pencere, köprü ve ötesi üçlemesinden sonra aşağı yukarı kendi deyimiyle koridor'a geçişi yumuşatma amaçlı, biraz eski ilhan irem'i hatırlatma maksatlı; benim deyimimle türkiye'de pencere köprü ve ötesi gibi bir konseptle haliyle fazla ünlü olamamış sanatçının birazcık oyunu kuralına göre oynayıp piyasa şartlarına uyum sağlaması amaçlı, 1988 çıkışlı hoş bir albüm. ali veli maria, yurtta barış dünyada barış gibi ne idüğü belirsiz kelimelerin ard arda diziliminden mütevellit, dinleyeni ışık ve sevgi manyağı yapan şarkılar barındırsa da kenarda köşede koridor'a açılan bir kaç küçük kapı da bulunur. ayrıca bugün çoğunlukla dinlenen anlasana, yazık oldu yarınlara gibi en popüler ilhan irem şarkıları da uzun yıllar(best of serisinde bile orjinal halleri değil bu albümdeki halleri kullanılmıştır bazı şarkıların) piyasadaki ilk ilhan irem albümü olduğu için bu albümdeki versiyonlarla dinlenmiştir. ayrıca sen bilirsin'in yeniden düzenlenmişi de pek hoştur..

    -ali-veli-maria
    -anlasana
    -teke tek
    -işte hayat
    -buruk
    -acaba
    -yurtta barış dünyada barış
    -yazık oldu yarınlara
    -vesaire
    -konuşamıyorum
    -sen bilirsin
    -haydi sil gözlerini (boşver arkadaş)
    -kafadan kontak
  • ilhan irem'in albümü yayınladığı döneme değil sonraki döneme yönelik çıkardığı best of albümüdür ve bu açıdan türkiye'de ilk ve tektir. çünkü albümde klasikleşmiş şarkıların yanısıra yeni parçaları da bu albüme koymuştur ve "...yarına" demiştir.

    albüm iç kapağındaki ilhan irem sözü aşağıdaki gibidir;
    "tüm renkleri içeren tek bir renk vardır, ışığın rengi...kapı aralığından yüzünüze yansıyan budur."

    kendi mistik anlatımlı albümlerin arasına bu tarz albümleri de sıkıştırması sonradan ilhan-ı aşk albümüyle de belirecektir. dinleyenlerine vefa olarak görmek daha iyi niyetli bir bakış açısıdır.
  • dün kanal ada cuntalar ve türkiye 3 isimli konunun olduğu ve yakın dönemi gayet güzel ve tarafsız işleyen -en azından uykulu halimi gidermiştir- ve çok beğendiğim yalnız ismini bilmediğim bir müziği de fon müziği olarak kullanan program. kanalın sitesinde program arşivinde c.t. 1 ve 2'de bulunmaktadır.
    ekstra istek: müziği bilen bi mesaj atsın
  • an itibariyle sivas'ta provoke edilen biçare müslümanlar temalı bölümüyle kanal a ekranlarında olan program.

    mide bulandırıcı. tek kelimeyle mide bulandırıcı.

    edit: "aziz nesin'in ateşlediği fitil" şeklinde bi tabir kullanıldı az önce. kelimeler kifayetsiz kalıyor işte ya, ben gene de fitilin alternatif kullanım alanları ile ilgili herhangi bir espri yapmamaya direnmekteyim.

    bi de maaşallah öyle güzel, öyle ballandıra ballandıra anlatmışlar ki sivas katliamını, tv karşısında ben provoke oldum durduk yerde. yapımda yayında emeği geçen herkese rerörörö.
  • seçimlere bir ay gibi bir süre kala bir partinin propagandasını yapan, üstüne üstlük bununla yetinmeyip ona rakip bir başka partinin genel başkanıyla alenen dalga geçen belgesel!. herşey bi yana benim en çok takdir ettiğim kısmı yüzleri bile kızarmadan bunu yapmaları. insanlar ne iş yapıyorsun diye sorduğunda ne cevap veriyorlar acaba.
  • kanal a'da yayınlanan bir program. çok şükür ki tarafsızlar. *
  • dün akşam kanal zaplarken tesadüfen gördüğüm, sözde belgesel programı.
    konusu istiklal mahkemeleri idi. ekranın 3te birini kaplamıştı konu başlığı...
    bi durup bakayım dedim, ne kadar objektifmiş arkadaş programı hazırlayanlar, takdir ettim. sürekli kemalistler kemalistler diyip duruyordu dış ses.
  • sırf müzikleri uğruna koca koca bölümleri izlenebilitelidir.
  • lozan antlaşmasıni büyük bir başarısızlık olarak göstermeye çalışan programcık. sunucunun yerinde olsam utancimdan yüzümü mozaikletirdim.
  • bir çeşit belgesel programıdır. kanal a da yayınlanmaktadır. taraflı bir anlatım tekniği vardır. olayları o günkü perspektiften değil sonrasında oluşan eleştirilerden faydalanarak aktarmaktadır.

    konu ankara mıydı? cumhuriyet tarihimiz ve cuntalar mıydı bilmiyorum. gözüm ankara ulus'ta yer alan tarihi binaların inşaa edilişini gösteren ve ilk kez gördüğüm filmlerine takıldığı için izlemeye başladım.

    --- spoiler ---

    dikkatimi çeken hususlar:
    1- ankara ulus istikameti tarlaların ortasında koca bir yol ve bir iki binadan oluşan seyreklikte bir alanmış. iller bankasının karşısında şu an gençlik parkı olan tarlanın boşluğu resmen gözlerimi rahatsız etti.
    2- cumhuriyet sonrası modern giyimli insanlar ile birlikte yerel kıyafetli insanlarda ankara sokaklarında görünmesine rağmen anlatıcı ısrarla, yerel giyimlilerin polis tarafından şiddete uğrayarak arka sokaklara itildiklerinden bahsetti.
    3- atlılar -içlerinde kadın bile vardı-ankara ulusta 10-15 atlık gruplar halinde arzı endam ederken peşlerindeki 20-25 köpeklik sürüde gözlerden kaçmıyordu.
    4-çok atılıp tutulan ismet inönün 1945 lerde celal bayarın bir parti kurmasına izin verdiği ilk seçimlerin açık oy gizli sayım yapılması nedeni ile demokrat partinin seçimi kazanamadığı,1950 yılında ise gizli oy açık sayım ısrarıyla demokrat partinin seçimi kazandığı
    5-1950 lili yılların sonlarına doğru üniversite gençliği ve olaylar kelimesinin bir araya geldiği
    6-1960 lardaki darbeyi takiben 1961 ve 1963 yılında iki teşebbüs daha olduğu hatta ankara radyosu yayınından örnek verilerek ordu içindeki ikiliğe dikkat çekildiği.
    7- 1960 lı yılların sonunda sol grupların özellikle gençlerin tekrar gösteri eylem ve benzeri etkinlikler içinde olduğu. bunu bastırmak adına yapılan darbe girişimi sonrası ev ev arama yapılarak olaylara karışanların yakalandığına dair bilgiyi destekleyen bir görüntü vardı. nedense görüntü renkliydi. pembe gecelikli bir kadın yatakta yarı oturu vaziyette 3-5 polis kadının yattığı yatağın altına kafayı sokmuş arama yapıyor.
    8- belgeselcilerin süleyman demirelden hoşlanmadıkları çünkü %52 oyla iktidara gelip onlarca yıl başbakanlık yapan demireli sinsi, şapkayı alıp sıyrılan bir insan olarak tanıttıkları
    9- 1970 li yılların sonrası yine öğrenci olayları kutuplaşmalar ama özellikle sol gruplardan bahsedilmesi
    --- spoiler ---
    bundan sonrasını seyredemedim. çok da önemli değil sonrasının canlı şahidiyim nasıl olsa. her on yılda bir jenerasyon değiştikçe gençlik üzerinden bir oyun oynanıyor. enerjileri sokak gösterilerine kanalize ediliyor gibi geldi. belki sadece bizim ülkemize özgü de değildir.
hesabın var mı? giriş yap