• cumhuriyetin büluğ çağı
    alt lejant: gündelik yaşama dair tartışmalar (1945-1950)

    konusunun epey çekici olduğunu ve kitabın dinamizminin okura keyif verdiğini söyleyelim. döneme ait tartışmalar, alıntılar, bakış açıları ve konuyla alakalı dönemin gazetelerinden derlenmiş resimler dikkat çekici.
    yakın tarihe kadar bir akademisyen olan levent cantek tarafından yazıldığı için, kitapta bir "bilimsel olma kaygısı" hakim fakat çalışmanın geri kalan kısımları, örneklerle bir dönemi belgesel üslubunca anlatma işine dönmüş. bu sebeple - kanaatim odur - ilk sayfalarda açıklamaları kuramsal bir çerçeveye oturtma çabası biraz açıkta kalmış. amiyane tabirle sırıtmış. zira bahsi geçen kuramların sonraki anlatılanlarla alâkası nedir anlaşılamadığı gibi sanırım yazarda bunu umursamamış. halbuki sadece dökümanter bir eser olarak üretilmiş olsa sanırım daha isabetli olur; zoraki kuramsal çerçeveye de gerek kalmazmış.

    tabii bu çok da can sıkan bir ayrıntı değil. ancak kitapta yer yer anlatım bozukluklarına, düşük cümlelere rastlanabiliyor ki affı olmaz. hele iletişim yayınları için.

    alakasız not: önsözde cantek'in sıkıntılı geçen akademik yaşamından bahsetmesi, sitemleri ve serzenişleri de herhalde bir ilk olsa gerek. önsözü bu derece kişiselleştirmek ilginç olmuş.
  • 40lı yıllar, yurdum tarihçiliğinde, ikinci dünya savaşı ile çok partili hayata geçiş ekseninin gölgesinde incelenir. cantek, bu dar alanın dışına çıkıyor. ek olarak yine cantek'in marko paşa'sı ve uğur mumcu'nun kırkların cadı kazanı okunur, biraz da radyo haftası nevinden dergiler karıştırılırsa, kırklar kanlı canlı göz önüne geliyor.
  • içinde bulunduğumuz çağ. daha yeni yeni etrafından olan biteni, dostu düşmanı tanımaya başlıyor. yeni öğreniyor dünyanın gerçeklerini.
hesabın var mı? giriş yap