crumble
-
-
mangerie'de şeftalilisini yiyebileceğiniz enfes tatlı.
-
un, tereyag vs kullanilarak hazirlanmis hamurun, buzdolabında bekletilip, ufak ufak doğranmış meyvelerin üstüne rendelendikten sonra fırınlanması esasına dayanan yapımı kolay bir çeşit kekimsi.
-
ilk kez, i will survive dinlerken kulağıma çalan ve şarkının söylenmesi en zevkli kısmında geçen kelime.
did you think i'd crumble?
did you think i'd lay down and die? -
-
nişantaşı limonata da yemelere doyamayacağınız muhteşem tatlı.
resmen aş eriyorum şu an gözlerim kararıyor -
ing. çökmek, harab olmak. telaffuzu keyif veren ingilizce kelimelerden biridir.
-
ing. yıkılmak, ufalamak, ufalanmak, düşmek, dökülmek.
"yoshihiko noda, was characteristically understated last night as he digested his party's crumbling vote" -
asla evde denenmesi gereken tatlı. zaten 2. dünya savaşı'nın yokluk yıllarında keşfedilmiş bu ingiliz tatlısından fazla bir beklenti içine girmemeliydim.
-
"let the sky fall
when it crumbles
we will stand tall
and face it all together"
dörtlüğünde geçen kelime.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap