• 1993 yilinda emi records trafindan piyasaya surulen david coverdale ve jimmy page in cikarttigi ustun album.
  • bu album icinde shake my tree ozellikle damardan sarkilar arasinda olmaya layiktir.
  • hic basarili olmadi... zaten jimmy page de kosarak uzaklasti ..
  • kendi adlarında yaptıkları albüm müzik ve sözleri açısından tam bir whitesnake/zeppelin karışımıdır.
    feeling hot, shake my tree ve pride and joy'da coverdale'in cinsellik kokan sözleri vardır...
    over now ve easy does it zeppelin tarzını yansıtır.
    don't leave me this way ise şarap, sigara ve kafa bir kadın ile dinlenebilecek en güzel damar şarkılardan biridir.
  • rock tarihinin en başarılı vokallerinden biri ile en iyi gitaristlerinden birinin buluşması sonucu ortaya çıkmış, take me for a little while, take a look at yourself, don't leave me this way gibi çok başarılı şarkılar içeren albüm.
  • yazılanlardan sevini kadar sevmeyeninin de olduğunu düşündüğüm dengesiz albüm.
  • vakti zamanında çok ses getirmesi beklenen albümdü. ancak müzik piyasasındaki hızlı değişimde rock müzik olgusunun bir anda renk değiştirmesi sonucu beklenen etkiden uzak kalmıştır. rock müzik aleminin belki de en kötü zamanlama ile çıkmış albümüdür.

    david coverdale bu çalışmanın başarısız olmasında en önemli etkenlerden biri olarak page'in turneye sıcak bakmamasını göstermiştir.

    gerçekten de yollara dökülüp pek çok insanı stadlara sürükleyebilecek bu iki efsane sadece 7 konser vermiştir. * bu konserlerde whitesnake ve led zeppelin şarkıları ağırlıklı olarak çalmışlar, söylemişlerdir. bir kaç kaydını dinlemiş birisi olarak gönül rahatlığı ile, şarkıların ve yorumların süper olduğunu söyleyebilirim. coverdale kashmir ve black dog gibi zeppelin şarkılarında inanılmazdır. en başarısız seslendirdikleri şarkı ise whitesnake klasiği here i go again'dir. bu şarkıyı dinlerken page'in çalmak istemediğini düşünürsünüz. `bu şarkıyı babanın çalamadığını düşünenler de vardır`

    her ne olursa olsun, sevenleri tarafından başucu albümlerinden biridir. yıllar geçtikçe güzelleşen bir tarzı vardır. *

    coverdale bu projenin ardından grubunu tekrar toplamış ve bir greatest hits turnesi düzenlemiştir. page ise plant ile yeni projelere başlamıştır.
  • david coverdale'in acık acık robert plant'e ozendigi albumdur..
  • anladik ki pek cok led zeppelin hayrani icin david coverdale'e serbest, deep purple'a gizliden atis yapma tahtasiymis; dart tahtasina germisler david coverdale'in yuzunu, oklari sallayip duruyorlar. aklima david coverdale'in bir roportajinda soyledigi soz geldi robert plant hakkinda; "yuzunu tekrar gerdirmeyi dusunurse, kicimin derisinden biraz bagislayabilirim kendisine; onda kalmamistir." kotu biz soz degil mi? ancak, teshis ozurlulerin aksine, robert plant - david coverdale rekabetini cok guzel ozetleyebilen bir sozdur. nice kulaksiz, bu rekabetin iki efsanenin vokal tarzlarindan kaynaklandigini sanmaktaysa da, esas mesele rock'in iki efsanesinden birinin (bkz: deep purple) mikrofonunu, sahneyi terk eden kursunun yerine (bkz: ian gillan), tipki digerininki gibi (bkz: led zeppelin), sahne uzerinde "ben bir seks ilahiyim" edasiyla duran bir digerine teslim etmesidir. etkilenim ile taklit arasindaki farki gormeyenler ve kulaklarini temizletmeyenler icin, rob halford, bruce dickinson ve geoff tate de birdir zaten. janis joplin wannabe robert plant'in bu duskunlugu yaninda, david coverdale'e "robert plant ozentisi" yaftasi yapistirmak "saymayi bilmemek" olsa gerek; kim usta dururken, taklidini ornek alir ki? bunun yaninda, david coverdale'in robert plant'ten daha genis bir ses araligi sundugunu gormemek busbutun abesle istigaldir (bkz: sailing ships). bu soyledigimi biraz daha acikliga kavusturmak isteyenler, "coverdale/page albumunde yer alan take me for a little while'i robert plant soylese, hangi tondan soylerdi?" egzersizini deneyebilirler.

    alttan deep purple'a vurma meraklilarini da, david coverdale'in "simdiye kadar kazara calistigi cok iyi iki gitaristten" bahsederken ritchie blackmore'u anmaktan imtina etmeleri ile gozlemliyoruz hayretle; onlar da stormbringer'in solosunda kulaklarini tikamaktan muzdarip olsa gerekler. halbuki ritchie blackmore 1993'teki come hell or high water turnesinde deep purple'i bir kez daha terk ettiginde, boslugu ancak, ritchie blackmore'a inat adi anilan, steve vai'nin hocasi tarafindan doldurulabilmisti (bkz: joe satriani). tommy bolin'den bahsetmiyorum bile; vaktinden once olmek bazilarini efsane yaparken bazilarini efsane olmaktan alikoyuyor anlamadigim bir sekilde. kim bilir, belki de yerine gectigi adamin ritchie blackmore olmasi yuzundendir.

    coverdale/page projesi basarili bir projedir. muzikal anlamda basarisi su goturmezken, ticari anlamda basarisizligi sadece donem ile ilgilidir. asil basarili olan yani ise, xyz basta olmak uzere pek cok projede jimmy page'e sirt ceviren robert plant'i, birden harekete gecirivermesi (enteresan) ve yalnizca bir yil sonra (bak sen) "no quarter: jimmy page & robert plant unledded"'i dinleyebilmemizdir.

    diger yanda, led zeppelin hayranlari her ne kadar jimmy page'i projenin velinimeti olarak gormekte ve david coverdale'i istenmeyen adam ilan etmekte israr etseler de, deep purple'daki en buyuk sorunu, yasanan tum cekismelere ragmen o gune kadar basariyla surdurulen grupca yazimin aksine, tek basina ya da kendisine tek bir ortak secerek - ki genelde glenn hughes, olmadi ritchie blackmore'dur - beste yapmasi olan, ama bu yolla besteci ve soz yazari yonunu ispatlamis olan david coverdale (bkz: soldier of fortune), (bkz: you keep on moving) (bkz: mistreated), bu projenin itici gucudur. inanmak istemeyenler, albumun her bir sarkisinin karsisina, benzes diye niteleyebilecekleri, bir whitesnake ve bir de led zeppelin sarkisi yazarak, "hangisinden daha cok?" testi yapabilirler. "led zeppelin tektir, erisilmezdir; ondan sarkilar ancak whitesnake seviyesine cikabilmislerdir, hahahay!" diyeceklere yanitim, "aksini iddia etmedim de, o zaman jimmy page nerede?" olacaktir. ne demek istiyorum su halde? bu projede david coverdale'in jimmy page'e yaratici, jimmy page'in david coverdale'e ticari destegi vardir; projenin yaratici yuku david coverdale'in omuzlarindayken, jimmy page'in varligi albume ilgiyi arttirmistir. kisa ve oz olarak, "bu, jimmy page'in caldigi bir whitesnake albumudur" ve tamamen muzikal ogelere bakarak yaptigim bu yorum her turden tekzibe aciktir.

    deep purple'dan sonra david coverdale'in, led zeppelin'den sonra jimmy page ve robert plant'in yaptiklari ortadayken, hala sahip oldugu yaraticiligi david coverdale'in sucu gibi gostermek, jimmy page ile robert plant'in, aralarindaki sinerjiden kaynakli yaraticiliklarini, baska kimse ile birlikte yaptiklari calismalarda sergileyememelerini "kosarak uzaklasmak" olarak nitelendirmek abesle istigaldir; puff daddy'nin arkasinda kashmir'in katledilisine eslik ederken kosmuyordu ayni jimmy page. hak veriyorum; deep purple gibi bir "yuksek egolular okulu"ndan derceyle mezun olmus birisinin yaninda durmaktansa, ben de muzigimin ikonlarindan birini soundtrack olsun diye harcatmayi tercih ederdim(!).
  • coverdale ve page'in 1993 yılında osaka'da verdikleri konserde görülmüştür ki,
    coverdale'in rakibi denilen, efsane olarak gösterilen ve yere göğe sığdırılamayan plant'in, efsaneleşmiş zeppelin şarkıları üzerindeki vokal yeteneği kocaman bir balondur. ve bu balon, "black dog" ve "kashmir"in coverdale tarafından yerle bir edilmesi vasıtasıyla söndürülmüştür.
    plant'in vokaline çok üstün demek tuhaf bir tespit olmakla birlikte, anlamsız bir fanatizmden başka birşey olmadığı gün gibi gerçektir.
    sesi, zeppelin müziği ve tarzıyla birebir örtüşmektedir ve çok iyi oturmaktadır. ancak dar bir ses aralığına sahip olan plant'in vokal tekniği, ince sesli bir başka vokalist tarafından takit edilebilir. ince bir sese sahip olmasına rağmen, kimi zeppelin şarkılarında üst perdelere çıkmak için kendini yırtması, becerememesi ve sesindeki bozuk sapmalar zeppelin fanlarınca özel bir vokal tekniği olarak görülüyorsa buna birşey diyemem.
    hadi başka entrylerde yazılanlara inanıp, "coverdale, plant'e özenmiştir ve onu taklit etmiştir" savını kabul edelim. bu konserde görüyoruz ki coverdale, plant'i plant'ten daha güzel taklit ediyor. ancak adama şunu sorarlar.
    bakalım plant coverdale'i taklit edebilir mi?
    bilmeyenler için minik bir detay: başrollerinde tom cruise ve nicole kidman'ın oynadığı bir film vardır, "days of thunder". bu filmin soundtrack'inde çok sağlam rock parçaları vardır. ancak albümün en enteresan parçası, hans zimmer tarafından bestelenmiştir. "the last note of freedom" adlı bu parça david coverdale tarafından seslendirilmiştir. vokal tekniğinin nasıl olması gerektiğini merak edenler bu parçayı bir dinlesinler derim.

    bir de deniliyor ki...
    coverdale büyük bir şans eseri olarak, dünyanın iki çok büyük gitaristi ile çalışmıştır.
    vai ve page.
    bunu da sorarlar adama. niye bu herifler coverdale'e çalıyor da başka kimseye çalmıyor diye.
hesabın var mı? giriş yap