consciousness
-
-
varlığın ve yokluğun farkında olma hali, john locke kendi aklının içinden geçenleri bilmek/kavrayabilmek olarak tanımlamıştır; böyle de güzel bir kişi.
-
-
(bkz: in your room)
-
-
şuuru zapta rapta alma haline dönmüş bir iş, bir oluşum. yazık bunca zekaya...
-
latincede con (birlikte) and scire (bilmek), kelimelerinin birlesimi ile olurmus tam aciklanamayan bir kavram. bu nasil bir histir diye sordugunuz soruya verdiginiz yanitin subjektif mi yoksa birinci tekil sahis durumunda mi olduguna baglidir. aklimizin bedenimizin farkinda olmasidir. yada aklin, aklin farkinda olmasi.
farkinda olmak en basitinden bir cicegi kokladiginiz zaman, o kokuyu sadece sizin hissettiginizdir, ve o hissi sadece sizin bilmenizdir. o cicegin size hissettirdikleridir. aynada kendini tanimak farkindaliktir.
bunlar isin sadece bilimsel taraflari tabiki,
gunumuzde farkinda olmak ayni zamanda cahil olmamak anlaminda da kullanilir, farkinda olan insanin beyin gucu ile herseyi yapabilecegine inanmasidir. -
asagi yukari koncisnis seklinde okunur ve yine asagi yukari konsaysnis seklinde okunan conciseness kelimesiyle karistirilmamalidir.
-
içinde bolca freud barındıran, ingilizce psikoloji okuyanların aşina olduğu bir seçmeli ders.
hayır ağlamıyorum, gözüme birkaç yüz sayfa kaçtı. -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap