• dışsal maliyet (bkz: dışsallık) yaratan ekonomik birimlerin mülkiyet haklarının yeniden düzenlenmesidir.
  • belli koşullar altında negatif veya pozitif dışsallıklar varlığında devlet müdahalesi gerektirmeden özel taraflar arasında etkin çözümün sağlanabileceğini öne süren teoremdir.
  • teori geleneksel dışsallık teorisine bir eleştiridir. bir firma lastik üretiyor ve aşırı üretimden havayı kirletiyor. insanların temiz hava kullanma hakkı bulunmaktadır varsayımı altında geleneksel analizin bu dışsallık sorununa çözümü ya regülasyon ya da pigoucu vergiler olacaktır. yani bi tarafın dışsallığı içselleştirmesi olacaktır.
    yani geleneksel çözüm karşılıklı anlaşmayı dışlayan bir yapıdadır. coase teoremi ise savaşmayalım sevişelim der ve anlaşma yoluna gider. önemli olan sosyal optimumdur ve ekonomik etkinlik sağlanmaya çalışılır. mülkiyet hakkının hangi tarafa tahsis edildiği ekonomik etkinlik açısından önem taşımamaktadır. sadece faydanın taraflar arasındaki dağılımını etkilemektedir.
  • negatif dışsallığın piyasa içinde çözümüdür. kısaca coase, dışsallıklar nedeniyle piyasa etkinliği sağlanamıyorsa, dışsallıkların taraflarını oluşturan karar birimlerine tanınan mülkiyet haklarının tesis edilmesi yoluyla etkinliğin sağlanabileceğini ileri süren bilim adamıdır.
  • ‘tam rekabetin ve tam bilginin olduğu ; ek olarak işlem maliyetlerinin gözlemlenmediği bir dünyada; ekonomideki kaynak tesisi etkin olacaktır ve dışsallıklardan kaynaklanan maliyetlerin başlangıç etkisine yasal düzenlemelerden etkilenmeyecektir(regan,1972:427)’’ coase teoremine göre dışsallıkların oluşması durumunda kamunun müdahalesine gerek kalmadan gerekli şartlar oluşturulabilirse özel sektör bu dışsallıkları kendi aralarında anlaşarak içselleştirebilir. bu şartlar üç tanedir;
    -işlem maliyetlerinin sıfır veya sıfıra çok yakın olması: anlaşma yapılabilmesi için işlem maliyetlerinin sıfır veya sıfara çok yakın olmasını ifade eder. eğer işlem maliyetleri dışsallık maliyetlerinden yüksek olursa anlaşma yapmak mümkün değildir –ki rasyonel de değildir.
    -hukuki hakların tanımlanması: bu koşul özellikle mülkiyet haklarının tanımlanmış olması ile ilgilidir. çünkü eğer mülkiyet hakları tanımlanmamış ise anlaşma yapmak mümkün değildir.
    -taraf sayısının az olması: taraf sayısı ne kadar az olursa anlaşma o kadar kolay olmasını ifade eder.
    ronald coaseye göre eğer yukarıda belirtilen üç şartta sağlanırsa kamu otoritesinin dışsallıklara müdahale etmesine gerek kalmadan (regülasyon yapmasına gerek kalmadan ) kişiler ve kurumlar anlaşmazlıkları kendi aralarında çözebilecektir. ancak uygulamada bu şartların oluşmasının zorluğu nedeni ile regülasyonlar yapılmaya devam etmektedir.
  • (bkz: dışşallıkların içselleştirilmesi) başlığı altında incelenir.
    zarar veren her halükarda tazminat öder.
  • coase teoremi basitçe işlem maliyetlerinin sıfır olduğu durumda başlangıçtaki mülkiyet haklarının dağılımından bağımsız olarak tarafların pazarlık etmesi yoluyla dışsallığa en düşük maliyetli, yani sosyal refah açısından en verimli, çözümün bulunacağını söyler. dolayısıyla bu durumda pigou vergisi gibi herhangi bir devlet regülasyonu gerekmiyor. coase teoremi ile kastedilen şey en dar kapsamlı haliyle bu önermeden ibaret olsa da coase'nin tek katkısı bu değil.

    coase'nin dışsallık kuramındaki önemli önermelerden biri de dışsallık probleminde "zarar veren taraf" ve "zarar gören taraf" ikiliğinin geçerli olmadığıdır. coase'ye göre problem çift taraflıdır. zarar veren tarafının eylemlerini kısıtlamak da zarara yol açar. dolayısıyla dışsallık probleminde karar vermemiz gereken şey hangi tarafın diğerine zarar vermesine izin vereceğimizdir.

    başka bir önemli önerme bir miktar dışsallığı kabul etmemiz gerektiği. çünkü dışsallık üreten ekonomik faaliyet aynı zamanda zenginlik yaratıyor. bu yüzden dışsallığın sıfır olması arzu edilir bir durum değil.

    coase'nin asıl katkısı ise işlem maliyetlerinin pozitif olduğu durumlarda bile dışsallıkları çözmek için neden devlet regülasyonunun gereksiz olabileceğini göstermesidir. bunu bir örnekle açıklayalım: uçakların yaydığı gürültünün bir hava limanının çevresinde yaşayan insanlara zarar verdiğini düşünelim. eğer bu problemin en düşük maliyetli çözümü insanların evlerine ses yalıtımı yaptırması ise uçuşlara pigou vergisi koymak sosyal refahı maksimize edecek bir çözümden bizi uzaklaştırır. pigou vergisinin işe yaraması için "zarar veren" tarafın
    aynı zamanda probleme en düşük maliyetli çözümü üreten taraf olması gerekir.

    coase'nin dışsallıklara sunduğu çözüm vergi yerine, bağımsız mahkemelerdir. mahkemeler anlaşmazlık yaşayan taraflar arasındaki mülkiyet haklarının dağıtımını yeniden düzenleyerek problemin en düşük maliyetle çözülmesini sağlayabilir. ya da taraflar arasındaki işlem maliyetlerini düşürerek coase teoreminde açıklandığı gibi tarafların uzlaşmaya varmasını kolaylaştırabilir.
hesabın var mı? giriş yap