charlene

• acıklı bir björk şarkısı
  lyrics are as follows
  
  you've got yourself in a fine mess there
  charlene
  you're either absolutely mad or you are joking
  charlene
  
  charlene i'm crying so close to you darling
  we're naked and laughing
  you shine on my battery charlene
  charlene, charlene, charlene ...
  
  i have always adored your witty mouth
  charlene
  now would you please be very, very rude to them
  charlene
  
  charlene i'm crying so close to you darling
  we're naked and laughing
  you shine on my battery charlene
  
  let me get you out of that lady
  charlene
  your dress is red and oh so slippery
  charlene
  
  i guess i have to dry you
  dress you and comb you
  you're already late
  i'll sort you out
  
  charlene i'm crying so close to you darling
  we're naked and laughing
  you shine on my battery charlene
  
  charlene, charlene, charlene....
• kırmızının diğer adı, amerikaya gideceği ve buraları bırakacağı için gördüğü her türlü ev, araba, bina, hatta salataya bakıp ağlayan bitane^*
  şişli fan clubtan çıkmak üzere ama the gruptan asla...
  we will meet somewhere over the rainbow canım...
• bu kullanıcı adını seçtiği için sonsuza kadar kıskanacağım, -ama bunun kendi muhteşem adımdan memnuniyetsiz olduğum anlamına kesinlikle gelmeyeceği- uzun yıllardır sigara içip bunu annesinden saklamasıyla bir film karakterini andıran işte sırf bu yüzden ara sıra parmaklarını -birisi kesik mi diye- kontrol etmek zorunda kaldığım, koyu göz makyajı seven, sıklıkla americano içen, etekleri altından tül sarktığında seven, dudaklarını büzerek konuşup tüm kelimeleri mükemmel artiküle eden yaşadığım şehre asıl büyüyü katan, yeni bir ortak noktamız daha çıktığında artık şaşırmayacağım kadar "ben" olan kırmızı saçlı fairy. fena halde seviyorum onu, ilaç o, hap, doğal ectasy filan.
• üniversiteden kabul geldiğini söylediğinde, içimden birşey koptu. coşku - koltuk kabarması - şimdiden özlemek üçgeninde çalkalattırıverdi beni.
  insana moral depolayan ve destek olan partisyon yoldaşı, kırmızı saçlı soprano bünye, char"sinirlidansözsever"lene.
• en yakın arkadaşımı alıp amerikaya giden, en yakın arkadaşını bana yarenlik etmek için geride bırakan gitmeden beraberce içme sözü olan hatun kişi. gergin bekleyişlerde sakinlik kaynağı, muhteşem haberin getiricisi, hayat kurtarıcı ikilinin daha geç tanıştığım kişisi.
  - aaaa bak sevgilim ben okulu bu iki kızıl sayesinde bitirdim!
• kız kardeşim. bunca seneden sonra o kadar uzaklara gitmesi gerçeğine hala alışamamış olsamda yolu açık olur umarım. ozlenecek insan. ayrıca farlarını acmayı unutma kime diyorum.
• pembeyi güsel bişi yapabilen, kırmızı saçın hayat bulduğu, hüzünlü peri... birlikteyken saatlerin akıp gittiği, bursa'dan hayatıma giren en güzel şey... uzaklarda da bakkala arabayla gideceğine emin olduğum, dünyanın psikolojisini düzelteceğine inanmasam, gitmemesi için koluna yapışıp bırakmayacağım fransız kızı... gülümsemesi olmadan buraların boş kalacağı, havaalanında parkartla karşılayacağım insan...
• sırf 36 pozu bitirmek için değil, her şart altında tonlarca fotoğrafı çekilesi gussel suser.
• benden daha çok hüzünlü, her daim gözucunda iki damla yaşla gezen güzel kırmızım.
  benim hüznüm nedir ki, ben bir kalanım... ayrıldığım bir kişi, iki kişi. ama giden hep dünyasını bırakır ya ardında..
  asıl olan nedir biliyo musun kırmızı saçlı sopranom: senin dünyan da nereye gidersen git peşinden gelir. uzaklar, yollar, farklı ülkeler; aileler için de dostlar için de hiiiç sorun değildir. bu hüzünlü balık da kırmızı saçlısının "ne olur üzülme bak ben yanındayım" deyişini sanki yanındaymış gibi kabul eder. bilir ki o hep yanında...
• 5 yilligina abd ye gitmesi onu seven herkesi depresyona soktu simdiden.. bi de cok iyi bi tatil arkadasi.