• efendim kağıt kesiğinden biraz farklıdır bu camın kestiği...cam bu, kırılır, kırılınca ufalanır, ufalandıkça kesikten içeri kaçar, nereye kadar gideceği belli olmaz (eskiler taa kalbin içine kadar derler, ne kadar haklılar bilemem)...

    bir de pek belli etmez kendini, biri gelip "elin kanıyor* farkında değilsin galiba" demeden anla(ya)mazsınız (bazen anlamamak daha iyidir ya o ayrı mevzu)...ufaksa bir sanita bant imdada yetişir, bir kaç gün sonra kaldırılır...onun yara izi geçmez derler, ufak da olsa bir şeyler kalır ardından...büyükse yapacak bir şey yoktur, doğrudan doktora koşulur vs vs vs...
  • derin olduğunda günlerle kesilen uzvu kullanım dışı bırakan kesik türü. en önemli özelliği kesildiği anda acımamasıdır. bugüne kadar 1 kere kapıyı açmaya çalışırken elimi, 1 kere cam kapıya tekme atarak bacağımı, 1 kere de kırık bardağın üzerine basarak ayağımı kesmiş birisi olarak çok net söylerim bunu. cam kesiği ilk anda kesinlikle acımıyor. en kötü bölümü dikiş bölümü bence hatta dikiş de değil dikiş atılmadan önceki anestezi iğneleri en berbatı. en yeni kesik ayağımın altında mesela bundan bir kaç ay önce oldu, anestezi iğneleri yapılana kadar deliriyodum. o anda doktor diğer ayağına cam mı sokayım yoksa iğne mi yapayım deseydi yeminle cam sok derdim.
    (bkz: iğne fobisi)

    edit: son durum itibariyle kesiklere sağ el, son iki parmak arasını ekleyerek kendime yuh demek istiyorum.
  • onca yanık, bıçak kesiği, kağıt kesiği geçiren bünyeme bile ağır gelmiştir. bu nasıl acı tanrım?

    o bardağı kırmayacaktın baba!
  • zor iyileşir..
  • cam kesiği ben: kaç dikiş atacaksınız doktor bey?
    doktor: 3
    cam kesiği ben: 61
    doktor: 61 ne?
    cam kesiği ben: son üçle yekünde dikiş sayım.
    elbette karşımdaki doktor bir genel cerrah ve şaşırmadan işine devam etti. az sonra:
    doktor: 2 dikiş yaptım, 60 olsun.
    cam kesiği ben: pek güzel düz hesap oldu böylece.

    tanım: cam kesiği, bölgenin etrafında ciddi bir morluğa yol açıyor.
  • üstünüze düşüp kırılan camın kesikleri ayrı bir sanatsal olur; tabii bir o kadar da can yakar.
  • sıkıntıdan soda şişesini sağa sola vurarak ses çıkartmanın sonucu olarak, baş parmağımda derince bir kesik açtım.

    her pansuman seansında dünyanın acısını çekiyorum. allahsız hemşire batikon'u boca ediyor parmağa.

    siz siz olun camla oynamayın.
  • kağıt kesiği kadar acıtmaz..
  • acısı hakkında yorum yapmayacağım ama maalesef iz bırakır. daha 4 yaşındayken elimdeki topu evin içinde havaya atmam ve tepemdeki cam avizeyi dağıtmam sonucu yağan camlar dolayısıyla dizimdeki, ilkokulda sinirlenip cama attığım yumruk neticesinde sağ el başparmağımdaki ve yine neye delirdiysem atarlanıp masaya vurduğum cam tuzluk nedeniyle sağ avucumun içindeki izler, ufak yaralar olmasına rağmen hala durur.
hesabın var mı? giriş yap