• paul auster'ın ünlü new york üçlemesi'nin ilk kitabı olan city of glass'ın türkçe ismidir. metis seriyi tek tek yayımladığı zaman da bu isimle çıkmıştır.

    ayrıca yine bu kitabın, aynı isimle aksoy yayıncılık ve turkuvaz kitap'tan çizgi roman versiyonu yayımlanmıştır.
  • herkesin içinde belirli sayıda sözcük vardır diyen auster, kendisinin içinde biraz daha fazla sözcük olduğunu ortaya koyuyor. siz de okumaya başlıyorsunuz; her şey bir yanlış numarayla başlamıştı; gecenin sessizliğinde telefon üç kez çalmış ve adamın biri ona başka biriyle görüşmek istediğini söylemişti…

    "her şey yanlış bir telefon numarasıyla başladı. aranan kişi o değildi. fakat aynı yanlışlık ertesi gece de yapıldı. ve böylece oyun başladı. kişi, aranan kendisi olmadığı halde, öyleymiş gibi davranırsa ne olur? bu rastlantı onu nereye götürür? rastlantıların onu götürdüğü yere sürüklenmeye neden razı olur? bu soruların cevabı yok. suda yayılan halkalar gibi birbirini izleyen olayların peşi sıra, kişinin ardına düştüğü şey, sonunda kendi hayatı, kendi geçmişi, içindeki ben, içindeki öteki olabilir."
  • kurgusal yapısında olmamış bir şeyler var gibi gelen roman. ağırlık verilen bölümlerin kitabın konusuyla ve bütünüyle bağlantısı yok. ayrıntılar bütünün temasına işaret etmiyor. üstelik kısa bir roman olduğu halde var bu parça bütün uyuşmazlığı. sanırım paul auster aklına farklı zamanlarda gelen parça parça metinleri yapıştırarak bir kurgu oluşturmaya çalışmış. fikirler zihin açıcı ve enteresan ama okuma sürecinde ağırlıkla sıkıntı veriyor.
hesabın var mı? giriş yap