çalışma masası ^*

• amaca uygun bir ton cinsi olan masa. misal cizim masasi..
• (bkz: tezgâh)
• yazarın mabedi.
• insanda çalışma isteği uyandıracak, bunaltmayacak kadar ferah, ama motivasyondan etmeyecek kadar disiplinli (çok eğlenceli ve fazla ferah değil yani), çok rahat kullanımlı olması gereken masalar.
• kahve içilen bardağın bıraktığı izlerle dolu olması muhtemel masa türü.
• oturur oturmaz insanda çalışmak hariç her türlü arzuyu uyandıran eşya türü
• bunlara sahip olanlara çok özenirdim küçükken.
  bir tanıdığımız vardı, evleri kaloriferliydi. kızlarının odasında çalışma masası vardı, kenarında kurşun kalem açacağı monte edilmişti. şu kolu olan makinelerden. üst rafında kitaplar diziliydi. aklımda kalanlar bunlar. bir de minik bir kalemlik.
  
  biz ise babamın müthiş buluşuyla idare ediyorduk. yaklaşık bir metre uzunluğunda, altmış santim genişliğindeki bir tahtayı, oturmakta olduğumuz tek kişilik koltuğun kolçaklarına koyardık. al sana portatif çalışma masası. oturma odamız aynı zamanda çocukların yatak odası ve yine aynı zamanda misafir odası olduğundan kelli; seyyar masa, ani bir misafir baskınında, üstündeki kitaplarla birlikte kaldırılırdı; tehlike geçince aynen yerine konurdu.
  sonra abimle ders çalışma sırası temalı tartışmalar yaşamaya başlayınca, annemin kırılmış olan ütü masasının tahtası benim kişisel seyyar çalışma masam olmuştu. sunta olmasından mütevellit, abiminkine göre daha ağırdı ama hiç olmazsa bana aitti.
  tek kişilik koltuklarımızın kolçaklarının üst kısımlarının dümdüz olmasının sebebi budur.
  
  odasında çalışma masası olan kızın ailesi misafir statüsünde olmadıkları için, onlar gelince kalkmazdı masa. çalışmaya devam ederdik. bir gün, tanıdığımız bir ziyaretinde kızına abimle bizi göstermişti; "bak çok imreniyorum, bu imkanlarla okuyorlar, siz hala mırın kırın edin" demişti. övgü müydü yergi miydi, sevinmeli miydim, üzülmeli miydim bilememiştim. hala daha bilemiyorum.
• eğer oturma odasında konuşlandırılmışsa bir akademisyenin orada yaşadığına işaret eder.
• ne kadar büyük olursa olsun asla yetmeyen yaşam alanı. hayalimdeki şekli ise ortasında boşluk olan daire şeklinde bir masa. dış kenarında değil, ortasında oturulacak ama böylece daha az enerji sarfedilerek masanın her yerine ulaşım olayca sağlanabilirmiş gib geliyor bana. bunun tamamlayıcısı da elbette tekerlekli bie bilgisayar sandalyesi olmalı. ancak tasarımda şöyle bir handikap var. ortaya oturabilmek için oraya geçişin tablanın altından sürünmeden veya üstünden atlamadan (gerçi bu daha eğlenceli olurdu) yapılabilmesi gerekiyor. bunun yolu da masanın örneğin 1/20'lik açılı kısmını (çapla orantılı olarak değişecek tabi o açı) açılabilen bir panel yapmak diye düşündüm. ama o zaman da o panelin her zaman açılabilmesi için masanın yüzeyi gibi kullanılmaması gerekiyor ki dışarı çıkılmak istediği zaman üstündekiler sağa sola kaydırılmak zorunda kalınmasın. e işte o zaman da masanın daire şeklinde olmasının bir anlamı kalmıyor, hele de küçük çaplı masalarda bu daha da büyük bir sorun. öff, çıkamıyorum ben bu işin içinden.
• özellikle final haftasında bütünleştiğim, bazen üstünde uyuduğum araç, gereç.