• böyle de boktan bir yermiş:

    http://www.bianet.org/…on-ben-olsam-ben-de-bakardim

    yani ne kadarı doğru bilinmez ama eğer anlatıldığı gibiyse kötüymüş. ben, bir erkek olarak sinirlendim. kız olarak da sinirlenebilseydim kesin daha çok sinirlenirdim.
  • caffe nero ile karıştırılmasın. orjinal caffé nero iki f ile yazılır, italyanca siyah kahve anlamına gelir. cafe nero ise taksim istiklal caddesi’ni kesen sokaklardan birinde cafe bar arası bir yer. sanırım mis sokakta.
  • cheesecake'inin üstüne cheesecake tanımadığım kahveci. aynı zamanda çaycı. diğer kahvecilerin aksine çok da güzel demleme çayı mevcut.
  • müşteri başına laptop kullanım oranı 1 olan mekan.

    yakında üçlü uzatma servisi falan da başlar.
  • fappucinoları favorimdir birde annemim poaçası
  • özellikle yaseminli çayını içmek için gittiğim cafe.
    sıcak bir yasemin çayı içip ısınırken, fonda çalan hafif müzikler eşliğinde kitabınızı rahatlıkla açıp okuyabilirsiniz; starbucks kadar gürültülü olmuyor. ancak birkaç hipster gruba denk gelirseniz sadece çayınızı içip gitmenizde fayda var. insan gürültülü konuşma ortamına bir şekilde katlanabiliyor, ama boş konuşmaya katlanmak imkansız.
  • caffe nero ile karıştırılıp sayfasına şöyle kötü, böyle boktan diye ticari itibarı zedeleyici ifadeler yazılan kafedir. zarar verici nitelikte dezenformasyon da diyebiliriz. dezenformasyon olmasa zarar verici nitelikte olsa da görmezden gelebiliriz, çünkü doğru olur falan filan...

    mis sokak'ta küçük bir yer. çalışanları yeterli mesafede, saygılı ve ilgili insanlar. beş altı yıldır ne zaman taksim'e uğrasam en az bir bira içerim. taksim'de çalıştığım dönemde en az haftada bir gidip tüm haftanın stresini attığımı hatırlarım.

    çalan müzikler çok değişken. bazen kürtçe'ye giriyor, bazen türkü çalıyor, bazen pop, bazen yabancı, klasik, rock, vs. derken nereye geçeceği belli olmuyor. spontan, biraz salaş sayılabilecek, fiyatları hesaplı bir mekan. belli saatlerde kafalarına göre limon suyuna bandırılmış havuç dağıtıyorlar masalara. bunu her masaya yapmadıkları zamanlarda tanıdıkları müşterilere ikram olsun diye yapıyorlar.

    nargile mi istedin? getirtiyorlar. dürüm falan mı istedin, getirtiyorlar. hiç taksim mekanı gibi değil, ama bir o kadar da taksim mekanı. masaların kaldırılmasından en çok muzdarip olan mekanlardan biri ayrıca. yine bir iddiayken "iki kişilik oturakların kaldırılması" haberini teyit ettirdiğimiz mekan da orası. ilk kez taksim'e gelip bokunu çıkartmaya hazırlanan arkadaşları sessiz-sakin ortamda ısındırdığımız mekan da orası.

    caffe nero'yla karıştırılır ismen, ama ne tarz olarak, ne bilinirlik olarak alakası bile yoktur. siz bilmemeye devam edin ki fiyatları artmasın.
  • chai latte diye tarçınlı köpüklü sıcak su içiyorum şu an. masaları geçtim, koltuklar da pis ve sipariş vermek için 5 10 dk bekledim zira kasayı terk etmişlerdi. zaten oturmazdım da ido yenikapı'da bir bu var bir de her sorulana yok diyen bir mcdonalds.
  • en son 3 yıl önce filan gittim sanırım. fena değildi kahvesi.
  • haftada iki kez vapura binmeden kahve aldığım harem şubesini, ramazan boyunca kapatmış olan kahve zinciri. tadilat nedeniyle falan yazılmış kapısına ama içerde en ufak bir çalışma dahi yok.

    tabi ya, ortamlarda tadilat dersin kim bilecek.
hesabın var mı? giriş yap