*

  • muhtelif kadın dergilerinde bu türden yazılar olur, bakalım ne türden yazılar olur:

    selam;
    gün gelip de efendi gibi seks yapmaya niyetlendiğinizde n'oluyor hiç düşündünüz mü ? evet düşündünüz, aklınız kilolarınıza kayıyor ve: "acaba göbek tingirdiyor mu", "yoksa göğüslerim çok mu bıngıl, hiç mi tombul", "şuramda bir yerde bir tomar selülitim olacaktı, ele avuca gelmez inşallah" gibi düşünceler sizi uzaklaştırıyor, tabii hal böyleyken orgazmhak getire, ki kendisi kimseye orgazm vermiş değildir...

    amerika'da yapılan çok süper bir araştırma neticesinde, vicuduna güvenen, vicudunu seven, böyle kaygıları olmayan kadınların, güvensiz, bulimik falansı olanlara göre % 77 daha fazla orgazm olabildiği ortaya çıkmayı uygun buldu.

    hal böyleyken herşey "kendini sevmek", "aynalara gülümsemek", "mutlu olmak istemek"te bitiyor, kendinize değer verin, herhangi biri değilsiniz, apayrı gibisiniz neredeyse, hadi...
  • zaman zaman herkes kilosunu sorgulamalıdır, bu çok doğru, pek aferin, hatta bunun kadınlar için ister istemez bir davranış biçimi olduğunu da kabul etmek gerekiyor fakat abartmamak, "ben şişman, tombul, koca götlünün biriyim" diye düşünüp hatalar yapmamak gerekli, sen kaybedersiniz.

    çoğu süper psikoloğa göre kadınlar kendilerine başkalarının gözüyle bakıp, yargılara, kararlara varıyorlar ve daha sonra bundan etkileniyor, hayatı kendilerine zehir zindan ediyorlar, böylece seksten de mahrum oluyorlar veya daha beteri [daha beterine az sonra değineceğim].

    bu konuda bir şeyler bulmak, kendi içimizden kadınlarla konuşmak için defterimi aldım ve dışarı çıktım, izleyin:

    - merhaba, ben bazı özel sorular sormak istiyorum, bir anket yapıyoruz da.
    - tabii...tabiii. hadii...
    - bulimik misiniz ?
    - hahaha hahaha hahaha
    - evet efendim bulimik misiniz ?
    - ay hahaha haha haha.
    - bulimik misiniz ?
    - zzztt tokai...

    kadınlarımız bulimik ne demek onu bile bilmiyorlardı, strateji değiştirdim...

    - iyi günler, anketçiyim ben.
    - bir kadınım, buyurun, anketleyin
    - kilolarınızdan dolayı endişelenip kararlar aldığınız ve sonra pişman olduğunuz oldu mu ?
    - 23 yaşındaydım, side'ye tatile gitmiştik, orada wilyım isimli bir bay ile tanıştım, karizma doluydu... çok iyi anlaşıyor, uyuşuyor, konuşuyorduk, öyle güzel ve mutluyduk ki, böylesi bir mutluluğu daha sonra hiç yaşamadım, iş beraber olmaya kadar geldi dayandı ama benim göbeğim, işte şu göbeğim bizi mutsuz edebilirdi, ideal olduğumu düşünmüyordum, biraz fazlam wardı, wimyım'ı defalarca reddettim, ayrıldık.
    - efendim oysaki çok hoş bir bayansınız, göbek falan göremiyorum ben, war ya...
    - o zaman daha hoştum ama bir hata yaptım, hans'ı kaybettim, hans nerden geldi, vilyım'ı kaybettim, o beni öyle, o halimle seviyor istiyordu oysa ki, hem krallık hanedanındandı...
    - anladım. sağolmakta gecikmeyin...

    görüyorsunuz, kendi vücudunuzla ilgili bir sorununuz varsa, ilişkide olduğunuz insanla konuşmalısınız bunu, yemin ediyorum... dirseğinizi masaya dayayıp verdiğiniz kararlar, hayatınıza çok kötü etkiler, pişmanlıklar getirebilir... en azından dirseğiniz morarır gereksiz yere, vasat yere...hadi...
  • yine amerika'nın oralarda yapılan bir araştırma sonucunda görülmüş ki, imaginetion sonucunda, kendilerini hiçe sayıp, olmadık bir "ben" kurgulayan, dış görünüşünden hoşnut olmayan bayanlar da cinsel problemlere davetiye çıkarıyorlar. bu davetiyelerin en çok tercih edileni, mideyi içe çekmek sonucunda oluşabiliyor. hangimiz yapmıyoruz ki, ben midemi içeri çekmiştim kışın, iyiki de çekmişim yani, kışın bi sürü zam oldu yani ama olay farklı daha güzel görüneceğini sanıp midesini içe çeken bazı bağyanlar daha sonra bunu bir dawranış biçimi veya alışkanlık haline getiriyorlar, e n'oluyor sonra, fizyoloji bozuluyor, anakroji şaşıyor bu da vaginusmus denilen olaya sebebiyet veriyor, sonu, kaş yapayım derken göz çıkarmak; kim organında duran bir insanı kucaklayıp doktora gitmek ister ki...

    ve daha beteri: vücudundan rahatsız olan kimi bağyan arkadaşlar bir sevişme ortamı olduğunda rahatladıklarını, bu "vücut" stresinden uzaklaştıklarını sanmaya başlıyorlar, ters telkin mi diyeyim, ironi mi diyeyim bilmem ama "bu gece barda gönlüm hovarda" yapıyorlar alimallah, her gece bir başka ilişki, sevişme neticesinde kendilerine çok zarar veriyor, ruhlarını öldürüyor, içlerindeki çocuğu verip yerine farazi bir fahişe alıyorlar, sonu... yıkıntı... aman ha... kendinizi konuşun, bedeninizi isteyin... hadi.
  • öncelikle bu septik saplantıdan kurtulmanın gerekliliğine inanın, eninde sonunda bu sorunların varlığını erkeklerin yüzünden yaratıyorsunuz, onlara güzel görünmek, daha iyi, daha iyi olmak için ! oysa ki gerçek böyle değil, erkek sizin o, 3,5 - 5 kilonuzla, gözeneklerinizin gençliğiyle, tam rötuşlu basenlerinizle, iyice tımarlanmış halinizle derinden ilgilenecek bir warlık değildir, erkek olayına bakar, gün gelir, bahsi geçer, konu açılır-tekrar kapanır o ayrı, yeri vardır, dozajı kıwamı wardır. siz de olayınıza bakın... olmazsa konuşursunuz ortak fikirle sevginin nektarı olur, al sana 5 kilo, wer bana on kilo, yaparsınız, şimdi bırakın bunları keyfinizi alın, nasılsanız öyle alın, 100 kiloysanız 100 kiloluk sevişin, bu işler böyle, yaşlı kozmosun derinlere gömülmüş gerçekleri bunlar... bilene... hadi.
  • sevişirken soyunmak durumunda mı kalıyorsunuz ? e sizinki de doğru, vücudunuzu sevmiyorsanız nasıl soyunasınız değil mi ? işte bu güvensizlikten oluyor, o zaman güvenmeyi öğrenin birlikte olduğunuz kişinin size ankor atmış gözlerinde arayın güveni, güveni sözlerinde arayın, sizi seviyor mu, sizi görmek, kullanmak mı istiyor bunu arayın, "ararım" demiş şair, "ararım seni her yerde"... ne kadar doğru. bu zaten bir çok şeyi açığa kavuşturacak ve olası yanlışlardan da koruyacaktır. kendinize ve partnerinize güvenirseniz seks de iyi olur, hayırlı olur.

    bunun sonrası, kendinizi sevin demiştik evin, sevin, kendini "iyi o zaman ben böyleyim" diye boşlamak, hiç önemsememektir, kendiniz için egzersiz yapın, atın bunaltıları üzerinizden, kahvaltı hazırlarken harcadığınız eforun sizin için bir egzersiz olduğu gerçeğini, dinlediğiniz müziğin hormonlarınıza ve organizmanıza, omurilik soğanınıza nasıl etkidiğini düşünün, dans mı ediyorsunuz yoksa, ewet bu size iyi geliyor, görün bunu. çok hoş bir bayansınız, tempo... kahwaltı hani tempo mempo ama aloo ? şaka canım...

    bak buraya yazıyorum, rejim işi zor bi iştir, rejim yaparken vücudun çok ihtiyaç duyduğu dengeleyicilerden seratonin seviyesi düşer ve bu da sizi depresifleştirir. depresifken de, ne kendinizi sevebilir, ne mutlu olabilir, ne hayırlı seks yapabilirsiniz...

    hayırlı bir seks hayatı mı istiyorsunuz, sorunu kendin kendinize yarattığınızı görün ve daha sonra bu sorunun çözümüne adayın kendinizi, geliyorsunuz, sular seller gibi geliyorsunuz, % 77 daha fazla... hadi...kendim için bir şey istiyorsam namerdim...hadi...
  • "yaa maytap mi geciyorsunuz, her turlu gideriniz var!"

    - hayirli seks tuyolari, bolum 9, madde 2..
hesabın var mı? giriş yap