*

  • sait halim pasa tarafindan kaleme alinmistir. ii. mesrutiyet doneminde yayimlanan bu kitapta, pasa, islam dunyasinin bati ile girmis oldugu iliskilerin bir analizini yapmis ve bu iliskide gormus oldugu sagliksiz ve eksik noktalarin altini cizmistir.

    kitabin baski tarihini tam olarak bilemiyorum, ama daha sonralari tercuman 1001 temel arasinda yayimlandi. bunu sahaflardan temin etmek mumkun.

    cok yakinlarda bir yayinevi tarafindan yine yayimlandi ama onun bilgisi de bende mevcut degil.
  • müthiş önemli bir klasik. sait halim paşa'nın bu eseri, her türk entelektüel adayının okuması gereken kitaplar arasındadır. sait halim paşa, bu kitabında neredeyse "sosyolojik" nitelemesini hak edecek bir tür sezgiyle tüm bir osmanlı toplumu ve tarihini anlamaya girişmiştir. buhranlarımızı tek bir kelimeyle özetleyecek olsaydık bu, "değişim" olurdu. sait halim paşa, "osmanlı devleti naıl kurutulur?" sorusuna bir yanıt aramakla birlikte, gereken değişimin yöntemi hakkında muhafazakar bir kuşkuculuğa sahiptir. örneğin kitabın bir yerinde (bendeki metin, tercüman 1001 temel eser serisinden çıkan versiyon; s. 53) şöyle söyler:

    "düştüğümüz (...) meş'um hata şudur: biz, memleketimizin mesut olması için, avrupa kanunlarını tercüme etmenin kafi geleceğini zannettik. bu kanunların bizde kabul ve tatbik olunabilmesi için ise yapılacak bir kaç değişikliğin yeteceğini hayal ettik. mesela: adalet sistemimizi ıslah etmek için fransız adalet sistemini esas aldık. halbuki fransız cemiyeti bizimkine asla benzemeyen aslı ve menşei, ruh hali, adetleri ve gelenekleri, irfanı ve medeniyet seviyesi ile bizden pek farklı olan, ihtiyaçları ise çok ve çeşitli olan bir toplumdu."

    bu çizgide, sait halim paşa ıslahat çalışmalarının asla tam anlamıyla başarılı olamayacağını söylerken şu tespitleri yapar: "(...) mücedditlerimiz, insanların kanun ve nizamlar için değil; kanun ve nizamların insanlar için olduğunu hiçbir zaman anlayamamışlardır." (s. 55); "bütün fenalıkların asıl sebebi bir tanedir. bu sebep, ecnebi kanun ve müesseseleri kabul ve ithal ettiğimiz tadirde yenilik ve terakkiye mazhar olacağımıza inanmak hatasıdır." (s. 56). sait halim paşa, bu nedenlerden ötürü, kanun-i esasi'yi de büyük bir hata olarak görmektedir. burjuvazinin önemine işaret eder ve bizde "memurların, asilzadeler ile burjuvazinin yerini tutacağını zannetmek, adeta iktisatta tüketim ile üretimi birbirine karıştırmak kadar büyük hata olur" der. (s. 61).

    sait halim paşa, mutlakiyet rejimlerini "felaketlerin en büyüğü" olarak görür ve "şeref ve namusa uygun bir meşruti idare"den yana tavrını koyar ve kitabın sonunda ideal bir sistem için müslümanlığın rolüne vurgu yapar. bununla birlikte bu sistemde "insanların allaha ve peygambere inanması"; "ceza korkusu" ile değil, "hür ve aydın fikirli bir insan olarak sahip olduğu vicdanın yol göstermesi" ile olacaktır. sözün özü: islamlaşmak, meşrutiyet, mukallitliklerimiz, fikri ve içtimai buhranımız, islam aleminin gerilik sebepleri üzerine ve taassup bölümlerinden oluşan buhranlarımız; kimi zayıflıklarına rağmen hakikaten değerli ve önemli bir eserdir.

    görmesini bilen gözler için not: bu eser, kadir cangızbay 'ın da en çok önemsediği, değer verdiği kitaplar arasındadır.
  • popüler bilim adamımız ilber ortaylı'nın öneri listesinde olan bu kitap her ne kadar islamcılık düşüncesinin temel metinlerinden biri olarak lanse edilmiş olsa da bir yanı ile osmanlı'nın gerileme sebeplerini içeren bir manzumdur. aklı başındaki tüm türkiyelilerin okuması gereken bir eser olduğu kanaatindeyim. eserde dikkatimi çeken ana başlıkları belirtip çıkayım.
    1. osmanlı'nın avrupa'dan ithal ettiği meşrutiyet ve anayasa gibi kavramların osmanlı tebaasına uygun olmadığı (halen aynı)
    2. doğunun geri kalmasının sebebinin islam olmadığı, islamın yanlış anlaşılması ve uygulanması olduğu (halen aynı)
    3. kadın hakları kavramının ülkeye yanlış bir şekilde enjekte edildiği (katlanarak devam ediyor)
    4. milliyetçilik akımının saçma olduğu ve eninde sonunda patlayacağı (100 yıl önce patladı ama biz hala duyamıyoruz)
hesabın var mı? giriş yap