• nhl kuzeydogu grubu'nun son yıllardaki en zayıf takımı. bir dönem ba$arılı olduysalar da, içine girdikleri mali kriz kulübün belini büktü.
  • bir ny takımı olarak nhl'de yer alan, 2002'den bu yana düzenlenen draftlarda hiç kanada'lı oyuncu seçmemiş buz hokeyi takımı.
    2002'de seçtikleri daniel paille'den önceki son kanadalı draft seçimleri de 1995 yılında yaptıkları martin biron'du. maçlarını kocaman hsbc arena'da oynamaktadırlar.
    web adresleri http://www.sabres.com/ , telefon numaraları "1.888.go.sabres"tir (lazım olursa diye).

    bu takımın bizim için önemi, logolarının cem uzan tarafından indiragandi yapılmasıdır.
    şu meşhuur istanbulls günlerinde gördüğümüz bulls, işte bu organizasyondan araklanmıştır. futbol tutkunları, iki logonun kardeşliğini teyit için wikipedia'ya bir göz atabilir.

    ah cem abi ah... hala anıyoruz seni eserlerinle...
  • 1970 yılında nhl'e katıldılar ve şu ana kadar şampiyonlukları yok.maçlarını 18.600 kapasiteli hsbc arena'da oynarlar.
  • 21 galibiyet ve 51 puan ile ligin açık ara en kötü takımı. miller, roy, pominville, moulson(aldıktan sonra aynı sezon içinde takas ettiler) gibi takımın as oyuncularını son iki sezondur sikik draft hakları ve dandik ötesi oyuncular karşılığında takas ediyorlar. lan oğlum, boş cap'iniz olsa ne yazar, kimse buffalo'ya gelmez zira takımda pes'in haklarını alamadığı oyunculara sallama isim yaratmasını andıran yapıdaki elemanlarla oynamak istemez; draft desen hokey draftleri çok sakat oluyor ve hemen hazır olup anında oynayabilen iyi bir oyuncu zor çıkıyor. kaldı ki takaslardan gelen draft haklarıyla ahl'de oynayacak kalitede oyuncu bile bulunmaz.

    yaptığınız yeniden yapılanmayı sikeyim.
  • nhl gibi her şeyin dengeli olması adına pek çok kuralı bulunan ve tüm takımların eşit şartlarda mücadele ettiği bir ligde dahi istikrarlı bir şekilde vasat altı kalmayı başarabilen ve 2017/18 sezonunda nhl tarihinin normal sezonu 31'inci sırada tamamlayan ilk takımı olarak başarılarına (!) bir yenisini daha ekleyen çöp takım. bu sezon vegas golden knights'ın katılımıyla ligdeki toplam takım sayısı 31'i bulmuştu. birkaç sezon sonra seattle geldiğinde buffalo 32'nci olarak kendi rekorunu geliştirecektir muhtemelen.

    maddi açıdan güçlü olmadıkları doğru fakat hard salary cap ve draft uygulamalarına sahip bir ligde bu geçerli bir argüman değil. nhl takımlarının hepsi finansal açıdan zirveye oynayabilecek kaynaklara sahip; aksi takdirde zaten ligde tutulmazlar. buffalo'nun en büyük sorunu, devamlı olarak aptalca takaslar yapan yönetimi. iyi oyuncuların etrafına takım kurmayı beceremedikleri gibi ellerindeki parçaları da sürekli kaybediyorlar. üstelik iyi kadro kursalar dahi ya koçun beceriksizliğiyle ya da kulübe sinmiş genel başarısızlıktan dolayı bir şekilde potansiyellerinin çok altında kalmayı başarıyorlar. bu bir önyargı değil, son 5-6 senede ayan beyan ortada olan durum.

    yalnız şunu da eklemek gerekir ki buffalo son yıllarda "draft lottery" konusunda biraz şanssızdı. gerçi, üç sene üst üste draft kazansalar bile muhtemelen bir halt yapamayacaklardı ama en azından mevcut durumu da paylaşıp adamların bu konudaki mağduriyetine değinmiş olayım.

    "draft lottery nedir?" diyenler için de onu açıklayayım: draft, nhl'de oynama yaşına erişmiş olup diğer şartları da yerine getiren genç oyuncuların takımlara dağıldığı bir organizasyon olarak özetlenebilir. diyelim ki 100 tane oyuncu var. bu genç oyuncular, takımların draft sıralarına göre, takımlar tarafından seçilir ve bu oyuncuların nhl hakları o kulüpler tarafından satın alınmış olur. draft, ligdeki dengeyi sağlayabilmek ve zayıf takımlara da şans verebilmek adına, "kötü takım en iyi oyuncuyu seçer" mantığında yapılır. yalnız yakın zamanda edmonton oilers denen sinsiler bu durumu istismar noktasına getirerek sürekli olarak "nasılsa bir şey başaramayacağız, iyisi mi sonuncu olmaya uğraşalım" diyerek taylor hall ve connor mcdavid gibi oyuncuları almıştır. her ne kadar efsanevi bir balon çıkmış olsa da, zamanında hokeyin en büyük potansiyel yeteneklerinden biri olarak gösterilen nail yakupov da yine oilers tarafından seçilmiştir. aslında "draft lottery" genel olarak hangi takımın kaçıncı sıradan oyuncu seçeceğini belirleyen kura olarak bilinir fakat edmonton'ın cinliklerinden sonra nhl bu kuraya bir de yeni kura eklemiştir: buna göre, sezonu alt sıralarda bitiren takımlar yine avantajlı olacaktır fakat "sonuncu bitiren, birinci seçer" düzeni terk edilip, işin içine şans faktörü de eklenecektir. hem bu sistemin hem de eski sistemin daha önemli detayları var elbette ancak ortalığı daha da karıştırmamak adına onlara hiç girmiyorum şimdilik.

    onun yerine bir örnek vereyim. 2016-17 sezonunu son sırada bitirmesine karşın, arizona coyotes'in 2017 draft'ında ilk 3 sırada seçim yapma ihtimali yalnızca yüzde 30.7'yle sınırlı kalmıştır. nitekim, arizona bu turda ilk seçim hakkını 7. sıradan elde etmiştir. tabii o draft hakkını new york rangers'a takasladıkları için kendileri kullanmadı, orası ayrı.

    benzer bir durum/şanssızlık, buffalo için de geçerli. adamlar istikrarlı bir şekilde ligin dibinde dolaştıkları halde draft'ta doğru dürüst oyuncu alamıyorlar. gerçi, üzülüyor muyum? hayır. aksine, dünyanın en yetenekli genç oyuncuları bu dandik franchise'tan uzak kaldığı için mutlu oluyorum. sonuçta buffalo birinci sıradan seçemese bile 10-12'den seçiyor, bu çocuklar çöp değil.

    yine de içimden kötü bir ses, nhl'de çok büyük ses getirme potansiyeline sahip olduğunu düşündüğüm muhteşem wonderkid rasmus dahlin'in bu salak takıma gideceğini söylüyor bu yaz. umarım yanılırım ve kendisini hiç değilse detroit, arizona gibi uzun vadede bir yerlere gelme potansiyeli olan bir takımda görürüz.

    genelde herkesin sevdiği veya en azından nötr baktığı bir takıma ben niye böyle nefret kustum, onu da bilmiyorum açıkçası. hayır başarılı olsalar bu sefer "ulan buffalo ne ya, kapatın kardeşim bu takımı" diyeceğim halbuki. aslında derdim buffalo'yla değil... quebec, seattle, houston falan bu lige takım sokamazken bu davarların ne işi var, onu anlamıyorum sadece.
hesabın var mı? giriş yap