• mule variationsdan bir tom waits harikası..*

    she lives in a house
    that's way back off the road
    there's a man with a lantern
    and he carries her soul
    a coal stove and a bed
    a skillet and a hound
    she drove a camel through
    a needle
    in this sinking board walk town

    she's my black market baby
    she's my black market baby
    she's a diamond that
    wants to stay coal
    wants to stay coal

    i swang out wide with her
    on hells iron gate
    anything that you wanted
    you could have
    my eyes say their prayers to her
    sailors ring her bell
    like a moth mistakes a light bulb
    for the moon and goes to hell

    she's my black market baby
    she's my black market baby
    she's a diamond that
    wants to stay coal
    wants to stay coal

    there's no prayer like desire
    there's amnesia in her kiss
    she's a swan and a pistol
    and she will follow you like this
    in moverly, missouri at the
    iroquois hotel
    she checked in with the president
    and she ran up quite a bill
    (chorus)
    she's whiskey in a teacup
    she gives blondes a lousy name
    she's a bonzai aphrodite
    and a ticket back to spain
    she's a hard way to go
    and there ain't no way
    to stop
    every time you play the red
    the black is coming up

    she's my black market baby
    she's my black market baby
    she's a diamond that
    wants to stay coal
    wants to stay coal
  • yoldan epeyce içerde bir evde oturur
    fenerli adamın olduğu sokakta
    ruhunu taşır oradan oraya,
    kömür sobasını, ocağını*, yatağını* ve tavasını
    bir de köpeğini*
    batakhanede feleğin çemberinden geçmiştir*
    bu yolgeçen hanı kasabada

    o benim karaborsa bebeğim
    karaborsa bebeğim o benim
    kömür kalmakta direnen pırlantam
    kömür pırlantam benim

    cehennemim demir kapısında az mı savrulduk onunla
    istediğiniz herseyi almak serbestti orada
    gözlerim dualarını gönderirken ona
    denizciler üşüşürdü*
    lambayı ay sanıp cehennemi boylayan pervaneler gibi kapısına

    o benim karaborsa bebeğim
    karaborsa bebeğim o benim
    kömür kalmakta direnen pırlantam
    kömür pırlantam benim

    arzu kadar kuvvetli bir dua yoktur hayatta
    öpüşlerinde unutuş* sakli
    hem bir kuğu hem bir silahtı
    moverly missouri'deki iroquois oteline başkanla* çıkıp
    yüklü bir fatura bırakmıştı

    çay bardağındaki viski o,
    sarışınlarin adını kötüye çıkaran,
    minicik* afrodit,
    ispanyaya geri dönüş bileti,
    gidilmesi zor, duruşu olmayan yol,
    kırmızı karta oynadığında, ardından gelen siyahtir o.

    o benim karaborsa bebeğim
    karaborsa bebeğim o benim
    kömür kalmakta direnen pırlantam
    kömür pırlantam benim
  • sözlük ahalisinin kayıtsız kalışını hayretle karşıladığım olağanüstü bir tom waits şarkısı, rum ile iyi gider.
  • masa başında, çalışmamak için bahane ararken zihnimde çakan kış sadalı bir waits şarkısıdır:
    http://www.youtube.com/watch?v=eadpqkw9jri

    birden aklıma geldi, yıllar sonra. nedensiz.
hesabın var mı? giriş yap