billy ray bates

• içki ve uyuşturucu ile kariyerini mahvetmiş bir nba oyuncusu.
  
  eğer alkol ile uyuşturucu batağına saplanmasaydı bu gün lebron dan bahsederken billy ray bates'ten iyi mi değil mi diye konuşuyor olabilirdik.
  
  nba kariyeri sadece 4 sezon ve 187 normal 6 playoff maçından oluşan biri için iddialı bir giriş ancak gerçekten de 9 çocuklu fakir bir ailenin 8. çocuğu, alkolik bir baba yerine (çocuğuna 10 yaşında ilk içkisini veren) başka biri olsaydı, 14 yaşından beri sürekli içen biri olmasaydı geleceği yer şüphesiz çok farklı olurdu. ama sorunları hep kendisinden önce gitti, 2,5 sezonluk portland kariyerinde taraftarlar için hep keşke olarak kaldı.
  
  saha kenarında uyuyan , sızıp maçın anca ikinci yarısına yetişen hiç ayık durmayan bir oyuncunun, es kaza ayık gününe denk geldiklerinde şahit oldukları performanslar hep bu keşkeleri arttırıyordu. çok iyi bir şutör üstüne üstlük inanılmaz kuvvetli ve atletik bir oyuncu idi, çaylak sezonunda (larry bird ve magic johnson'ın çaylak olduğu yıl) ayık olduğunda haftanın oyuncusu seçilebiliyordu.
  
  alışılmadık bir oyuncu tipiydi, o gün için dr.j ile elvin hayeskarışımı bir oyuncu deniyordu, hem güçlü hem atletik hem de şut sokabilen bir oyuncu.
  
  kafasını basketbola verseydi nba tarihinin köşe başlarından birini alabilirdi ama tüm potansiyeline rağmen kısa yok açtığı sorunlar nba kariyerini kısa kesti, ayık olduğu o bir kaç kısa dönemde 2 kez haftanın oyuncusu seçildi. ama ayık kalamadı nba'den ayrılınca çoğu filipinlerde olmak üzere ki (efsanevi performanslar sergilemiştir burada (55 sayı ortalaması tutturmak gibi)) pek çok yerde oynadı ama alkol ve gece hayatı bu döneminde kısa sürmesine yol açtı.
  
  dibe vurduğu nokta ise elinde bıçakla benzin istasyonu soymaya çalışması oldu, yakalandı yargılandı ve hapse düştü. arkasında bir eğer ve bir çok keşke bıraktı, eğer alkolü değilde basketbolu seçse bugün adı bird ile magic ile anılabilirdi, onlarla bile olmasa o dönemin diğer yıldızları, alex english ya da mark aguirre ayarına geleceğine hiç şüphe yoktu.