• (bkz: bilimadamı)
  • bilim insanları için türk dil kurumunca kabul edilen ünvan yazılımı.
  • şu dünyada bilim adamı tanımını hak eden iki kişi tanırım sevgili sözlük; biri back to the future'dan emmett l. brown diğeri madagaskar penguenleri'nden kowalski.
  • bilim insanı yerine kullanılan bu sözcük yanlış bir kullanım olsa da etimolojik olarak bazı işaretler taşır ki; bilim adamı sözcüğü ülkemizde bilimsel gelişmelerin hızlandığı dönemlerde gerek eğitim sistemi gerek kadınların geri planda olması sebepleriyle bilim alanında çalışmalar yapan kesimin erkeklerden olmasındandır.

    halbuki adam sözcüğü ve bunun gibi olan koca sözcüğü dirayetli insan için kullanılan kelimelerdir. bunun özetleyen bir söz şudur. adamlık cinsiyet meselesi değil şahsiyet meselesidir.
  • türkiye'de olmayan şey. aşırma akademik yayınlarda dünya birincisiyiz, tek tük haber oldu, pek ön plana çıkarılmadı. sanırım utanıldı, yerin dibine girildi.
  • her ne kadar tdk'ya göre bu şekilde yazılıyor olsa da bence bileşik isim olmaya çok uygundur ve "bilimadamı" olarak yazılmalıdır.

    yukarıda da belirtildiği üzere erillikle ilgisi yoktur. dolayısıyla bilim insanı gibi yapay sözcüklere de gerek yoktur.
  • *
  • bilim insanı şeklinde yaygınlaştırılan ifade.

    şunu merak ediyorum, adamı ifadesi erkekliği mi sembolize ediyor diye sözü insanına çevirdiler, yoksa adamı ifadesinin özünde erkekliği değil de bilimle uğraşan insanı ifade ettiği görüşü var mıdır?

    benim algıma göre adamı ifadesi erkekliği değil zaten bilimle uğraşan kişiyi algılattığı için şahsen bi kusur görmüyorum. diğer türlüsü zorlama bir cinsiyetleştirme yaratıp sonra bunu da insanı diye düzeltiyorlar kafası gibi geliyor bana.
  • bir homo academicus'un birçok görevi vardır; öğrencilerine, üstlerine, altlarına, deparmanına, topluma karşı görevler gibi. ben burada kısaca yalnızca biri üzerinde durmak istiyorum.

    bir biliminsanının en büyük görevi, öğrencilerine ve asistanlarına bilimin nasıl yapılacağını öğretmektir. bilim yapmak öğrenilen bir şeydir. lütfen bunu unutmayalım. asla kendi kendine öğrenilen bir şey değildir. bilgi sahibi olmak bilgi üretmenin ön koşuludur ama tek koşulu değildir. istediğiniz kadar bilgiyle donanın, bilginin nasıl üretileceğini bilmiyorsanız hiçbir işe yaramaz.

    bu nedenle hanımlar beyler, bilen bilir, batıdaki eğitim sisteminde araştırmanın aşamaları, bilimsel metodoloji gibi yaklaşımlar liseden itibaren verilir.

    burada bunu yazmamın sebebi akademide malesef giderek az da olsa varolan bu özelliğin kaybolması. bu büyük bir tehlikedir. eğer bunu akademik eğitimin odağına koymazsan, ne anlatırsan anlat akademi yüksek lise düzeyinde kalır.
hesabın var mı? giriş yap