• sevmek için zorlarken kendimi, "o" olmayan birilerini. alışmak isterken bir başkasının bakışına, gülüşüne ya da tavrına. bir dişi yılana mı dönüyor kadınlığım!tırnaklarım acıtıyor mu zaman zaman tenini? bazen sevimli ev kedileri gibi mi görünüyorum gözüne? ve sen bu gidip gidip gelmelerin, kendini sabitleyememelerin arasında bocalıyorsan ki, bocalıyorsun...e, git o zaman!..vedalar üzmez artık beni

    syf.31
  • bilmeden öleceksin bir şeyleri. kısa bir an için bile olsa seçilmiştik birbirimize. neyse, ben bilerek öleceğim de ne fark edecek?öleceğiz işte....herkesinkine benzeyen ya da hiç kimseninkine benzemeyen bir şekilde geberip gideceğiz!

    ........................

    katlanmayı öğrendim bir şekilde yokluğa. bu yarım kalmışlık içimi boşaltıp tamtakır yapsa da yeniden dolmaya niyetli değilim.
    çünkü;tarih terbiyesiz bir tekerrürden ibaret!!

    syf.35
  • kendimi anlatmak için kullanacağım sayılı cümlelerden biri.
  • gittigin gunu hatırlıyor musun?hayatımda birşeylerin değiştiğini, bir daha eskisi gibi olmadığını ve artık bu gerçeği kimsenin değiştiremeyeceği gerçeğini biliyor musun?bilmiyor musun?...neyse...

    syf.85
  • çok uzaklardaydın. bense yalnızdım. hiçbir zaman yalnızlığa katlanamadım. işte bu yüzden, güvenilmez bir kadınım!

    syf.47
  • orhan pamuk'un tayyip erdoğan'a tavsiye ettiği kitap.
    haber
  • elimde sürünen natsume soseki kitabı. daha üç sayfa okudum bir hafta geçti. bitirince karalarım bir şeyler buraya.
  • japon yazar natsume soseki bey'in yazdığı bir kitap. ismini görünce, hele de bir kedinin ağzından yazıldığını anlayınca tatlı ve eğlenceli olabileceğini düşünerek almıştım kütüphaneden. nitekim kitabın çoğu bölümünde bir kedinin düşüncelerinin böyle olabileceğini ve tanıdığım kedilerin benim hakkımda neler düşünebileceğini hayal etmek çok eğlenceliydi :)
    soseki bey japon toplumuna ve insanlara dair birçok konuyu kedi kahramanımız aracılığla aktarmak istemiş. kitabı okurken çoğu zaman keyif alsam da bazı konuları dallandırıp budaklandırması beni biraz sıktı açıkçası.
    yine de bu isimsiz kediyi tanıdığıma memnun oldum.

    "ben bir kediyim. henüz adım yok."

    "ter yüzünden kaşınma ile pire yüzünden kaşınmayı ayırt etmenin yolu çok basittir. kaşıntının sebebi ağzımla ulaşabileceğim bir noktada yatıyorsa, sorunu hemen ortadan kaldırabilirim. ayağımla ulaşabileceğim bölgeleri ise nasıl kaşıyacağımı çok iyi biliyorum. ancak omurgamın ortalarına kendi kendime müdahale etmem mümkün değil. böyle anlarda, gördüğün ya ilk insanın yanına gitmeli ya da en yakındaki çam ağacına sırtını sürtmeli. bu iki seçenekten birini seçmezsem gece gözüme uyku girmez. insanlar aptal varlıklar olduğundan sokulgan bir tavırla, kedi mırıltısıyla yaklaşıyorum...ister kadın olsun ister erkek, bu davranışım karşısında çoğu, onları sevdiğimi sanmak gibi bir gaflete düşüyor. bunun karşılığında da her istediğimi yapmama izin veriyorlar. üstelik bazen başımı bile okşuyorlar."

    "o an acı içinde aklımdan geçen düşünceler şu şekildeydi: şu anda acı çekmemin tek sebebi saksının içinden çıkmak istiyor olmamdı. buradan çıkmayı ne kadar çok istediğimi biliyordum ama çıkamayacağımın da farkındaydım... çıkamayacağımı bildiğim halde çıkmaya çalışmanın bir anlamı yoktu. anlamsız bir şey için uğraşmak ise sadece acı verirdi. nafile her şey nafileydi. bile bile acı çekmeye devam etmek çok aptalca bir duyguydu."
hesabın var mı? giriş yap