bek
-
avcının saklanıp av hayvanı beklediği yer, pusu. pusuda bekleyerek yapılan av. beklenen iş. beklenen yer, pusu; örneğin 'suçlu bekte imiş, maktul oradan geçerken tabancayla vurmuş.'
nöbet, bekleme, gözetme. gözcü, sürek avında bekleyen.
bekçi kulübesi. avcı kulübesi.
bekçilik ücreti.
katı, sağlam.
fazla, çok, pek, gayet, çabuk.
(bkz: bek beklemek)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap